Güncelleme Tarihi: 30 Aralık 2023
Pandemi dönemi sonrasında sayısı rekor düzeyde artan işten ayrılmalar ile bir istifa dalgası yaşanıyor. İngilizce kaynakların tabiri ile The Great Resignation, 2021 yılı baharından itibaren hayatın bir nebze normale dönmesi ile bir trend haline geldi.
Sadece 2021 yılının temmuz ayında ABD’de dört milyon insan işinden ayrıldı. Dalganın etkisini en çok gösterdiği ülkede işverenler, ayrılmaların altında yatan nedenleri ve çalışanlarının ayrılmaması için alınması gereken önlemleri araştırıyor. Harvard Business Review dergisinde yer alan, 4000 global şirketten toplam dokuz milyon çalışan üzerinde yürütülen bir araştırma sonucu işten ayrılmaların iki temel sebebi ön plana çıkıyor.
Birincisi sebep, istifaların 30-45 yaş arasında yoğunlaşmış olması ile ilgili. Bu durumun nedeni ise şu şekilde açıklanıyor: Evden çalışma düzenine geçildiğinden beri işe yeni bir çalışan başladığında, o çalışanın oryantasyonu ve eğitimi uzaktan yürütüldüğünde ofiste olmaya kıyasla çok daha zorlayıcı bir süreç yaşıyor. Bu yüzden işverenler bu dönem boyunca işe alımlarda başlangıç düzeyinde değil halihazırda 5-10 yıl çalışma deneyimi olan orta düzeyde çalışanları tercih ediyor. Böylelikle 30-45 yaş arası çalışanların iş değiştirme veya pozisyon yükselebileceği bir işe geçme şansı doğuyor. Daha az deneyimi olan bir insanı işe almak daha riskli olacağından işverenler, kariyerinde belli bir yıl deneyimine sahip olan kişilere yöneliyor.
İkinci sebep ise çalışılan sektör. İşten en çok ayrılma yaşanan alanları sağlık ve teknoloji oluşturuyor. Ayrılmaların nedeni ise taleplerin ve iş yükünün öngörülemez artışıyla çalışanlarda ortaya çıkan tükenmişlik hissi. Araştırmada, özellikle sağlık çalışanları arasında istifa oranlarının daha yüksek olduğu tespit edildi.
İş Hayatından Beklentiler Değişti
Fotoğraf: Ekaterina
İstifa dalgasının altında yatan sebeplerin çalışanların iş hayatından beklentilerinin değişmesi ile bağlantılı olabileceği de ortaya çıkmış. Pandeminin etkisinin azaldığı bahar ve yaz aylarına doğru çalışanların ofise geri çağrılması, çoğu insan için sevindirici bir haber değil. Çalışanlar, evden çalışmaya devam etmek veya en azından ofise gidip gitmeme opsiyonunun kendilerine bırakılmasını tercih ediyorlar.
Evden çalışmaya devam etmenin ise hem artıları hem eksileri var. Düzenin devam etmesi ile iş yerleri daha küçük ofislere geçerek tasarruf sağlayabiliyor, çalışanlar her gün belirli bir vakitlerini yolda harcamıyor, günlük iş yüklerinde kendilerini daha rahat organize edebiliyor, ailesine ve kendine ayırıcağı zamanı düzenleyebiliyor. Yani hayat ve iş dengesi daha iyi kuruluyor.
İş arayanlar için evden çalışma opsiyonu çekici bir artı. The Economist haberine göre özellikle 30 yaş altı çalışanlar ve Z jenerasyonu, aldıkları ücretten çok iş-hayat dengesinde kendi hayatlarına ne kadar zaman ayırabileceklerine daha çok önem veriyor. Bu yüzden istifa dalgası içerisinde insanların daha düşük maaşlı işlere geçmekten çekinmediği de ulaşılan ilginç verilerden birisi.
Avrupa’daki durum ise ABD’den farklı. Avrupa ülkelerinde yürütülen araştırmalara göre istifa eğiliminden çok iş şartlarının değişmesine karşı yükselen bir talep var. Avrupa’da durumun farklı olmasının ana sebebi, ABD’de eyaletlerarası toplumun daha homojen olmasıyken Avrupa ülkelerinde çalışma disiplinleri ve kültürün birbirinden oldukça farklı olmasından kaynaklanıyor.
Kapak Fotoğrafı: Pixabay