Mubi’de İzlemeniz Gereken 5 Bağımsız Film

Güncelleme Tarihi: 18 Ağustos 2023

Hayatımıza yeni giren platformlarla beraber alışkanlıklarımız da değişiyor. Film izlemek eski dönemde bir “dışarı” aktivitesiyken son yıllarda ev konforunda sinema keyfi yaşamak oldukça yaygın hale geldi. Biz de bu yazımızda film izleyebileceğiniz alternatif bir mecra olan Mubi’den bahsetmek istiyoruz. Her gün farklı bir filmin dağıtımcılığını üstlenen Mubi’de her bir film 30 gün boyunca “vizyonda” kalıyor. Eskiden yeniye birçok filmi gösterime sokmalarının yanında platformun kalıcı film arşivi de oldukça geniş. Sizler için Mubi’de izlemeniz gereken 5 bağımsız filmi derledik…

Hayatını Yaşamak: On İki Tablodan Oluşan Bir Film – Vivre Sa Vie 

Hayatını Yaşamak
Kaynak: criterion.com

 

Jean-Luc Godard’ı duymayanımız yoktur. 1962 yılında çektiği bu film kendisinin neden efsane isimlerden biri olduğunu öğrenmek isteyenlerin izleme listesinde mutlaka olmalı. Anna Karina’nın performansıyla ölümsüzleşen Nana karakteri, aktris olmak isteyen ancak geçim sıkıntısı sebebiyle hayat kadınlığı yapmaya başlamış genç bir kadındır. 12 farklı bölümden oluşan filmde Nana’nın perspektifiyle varoluşsal serüvenine tanık olurken dönemin siyasi ortamı bireyin hayatını nasıl etkilediği üzerine izleyicinin zihninde bir pencere açılır. Kadın olarak toplumda hayallerini gerçekleştirmeye çalışmak gibi bir olayla Jean-Luc Godard birçok felsefi düşünceyi sinema perdesine bu filmle taşımıştır.

Aşk – Love

Aşk
Kaynak: independent.co.uk

 

2015 yılında gösterime giren ve girdiği günden bu yana “sinefil” tartışmaların gözdesi olan bir film var sırada: Love. İçerdiği erotik sahneler sebebiyle birçok ülkede sansüre uğrayan filmi Mubi üzerinden izleyebilirsiniz. Gaspar Noe, alışkın olduğumuz sınırlara meydan okuyan tarzını bu sefer aşk üzerinden hatırlatıyor, seyircisine de bu olağan dışı yoruma tanık olmak kalıyor. Murphy ve Electra’nın tanışmasından itibaren yaşananlar ve “kaza” sonucu ayrılıklarına kadar olan süreç anlatılırken Gaspar Noe filmlerinin olmazsa olmazı ışık gösterileri baş karakterimiz Murphy’nin yaşadığı içsel olayların bir yansıması olarak kullanılıyor. Filmin birçok beğeneni olmasına karşın zıt fikirde yer alanlar da azımsanamayacak ölçüde. En iyisi izleyip karar vermek.

Kış Işığı – Nattvardsgästerna

Kış Işığı
Kaynak: film.iksv.org

 

Ingmar Bergman yönetmenliğini yaptığı film, Bergman sinemasının klasiklerinden biri. “Neden yaşamaya devam etmeliyiz?” sorusuyla başlayan yapım, bir rahibin karısını kaybetmesi ardından Tanrı’yla olan ilişkisini sorgulamasını anlatıyor. Tanrı ve Hristiyanlık kavramları eksene alınarak rahip Tomas’ın yasıyla başa çıkmaya çalışması, bu esnada yaşadığı manevi çatışmalar 81 dakika gibi kısa bir sürede uzun diyaloglarla yansıtılıyor. 1963 yapımı bu film döneminde oldukça yankı uyandırmasının yanı sıra herkesin kendinden bir parça bulabileceği sorgulamalar yaratmasıyla 60 yıl sonra da anımsanması gereken filmlerden biri.

Mikrofon – Microphone

Microphone
Kaynak: mubi.com

 

2010 yılında vizyona giren Mikrofon filmi !f İstanbul Uluslararası Bağımsız Filmler Festivali’nden En İyi Film ödülü almıştı. Mısır’da geçen filmin hem yakın bir kültürden olması hem de sosyal yapının benzemesi sebebiyle Türkiye’yi anımsatması an meselesi. İdealist genç bir sanatçının yaşadığı zorluklar, takıldığı bürokratik engeller anlatılırken özenle hazırlanmış müzikleri bir yandan bizleri pek de yabancı olmadığımız bir dünyanın içine çekiyor, bir yandan da İskenderiye şehrinin en güzel hallerine tanıklık etmiş oluyoruz. Ahmed Abdalla’nın yönetmenliğini yaptığı Mikrofon, kendisinin diğer işlerini de merak ettirecek cinsten.

Ema

Ema
Kaynak: ortakoltuk.com

 

Sinema ve müziğin harikalar yaratabildiğine inanıyorsanız bu film tam size göre.  Şilili yönetmen Pablo Larrain’in yeteneğini ortaya koyduğu Ema, geçtiğimiz yıl vizyona girdi ancak beklenen başarıyı sağlayamadı. Bir çiftin evlatlık edindikleri çocuğun ellerinden alındıktan sonraki hikayesini anlatıyor ve sıra dışı bir anne-baba portresi ortaya koyuyor. Dans ve müzik eşliğinde aile kavramının ele alındığı, görmeye alışkın olmadığımız öteki hayatların varlığını bize hatırlatan ve kadın- erkek rollerini sorgulatan bir yapım olmasının yanı sıra, unutamayacağınız film müzikleri Nicolas Jaar imzası taşıyor.