Mide Sorunlarında Kırmızı Alarm: Dumping Sendromu

Mide Sorunlarında Kırmızı Alarm: Dumping Sendromu

Sürdürülebilir beslenmenin, kişinin kendi sağlığı üzerindeki etkisi ve iklime olan artı değerinden her fırsatta bahsediyoruz. Ancak sürdürülebilir olmayan bazı yanlış beslenme biçimleri, metabolizmaya uygun olmayan diyetler ve bazı cerrahi uygulamalar sonucu ciddi mide problemleri yaşanabiliyor. Herhangi bir sağlık sorunun tedavisi için yapılan işlemlerin dışında çoğu kez daha ince görünme isteği ve dayatılan güzellik algısı ile atılan adımlar, organizmanın tüm dengesini bozabiliyor. 

Buna mukabil son dönemlerde sıklıkla karşılaştığımız bir hastalık tanısı söz konusu. “Dumping sendromu” olarak adlandırılan bu durum, kişide hayati tehlike meydana getiren bir sağlık problemi. Yemekten ortalama yarım saat sonra ishal, hazımsızlık, çarpıntı gibi durumlar yaşanıyorsa bu aşamada dikkatli olmakta fayda var. Uzmanlar, gözlemlenen klinik vakaların %75’inin erken tip dumping sendromu yaşadıklarını ortaya koyuyor. Dolayısıyla beslenme koşullarını sürdürülebilir kılmak ve yaşam kalitesi açısından sağlıklı kararlar almak son derece mühim. 

O halde gelin, artış gösteren dumping sendromu konusunu detaylıca ele alalım ve NPİSTANBUL Beyin Hastanesi Genel Cerrahi Uzmanı Uzm. Dr. Talha Atalay’ın bu sendroma ilişkin değerlendirmelerine dikkat kesilelim.

Dumping Sendromu Nedir?

Dumping sendromu, en basit anlatımıyla mide sularının ve midedeki yiyeceklerin büyük bir bir hızla ve kontrolsüz şekilde ince bağırsağa geçmesiyle ortaya çıkıyor. Bu durum ise aşırı kilo kaybı, vitamin ve mineral yoksunluğunun yanı sıra çok sayıda sağlık sorununa yol açıyor. Genellikle herhangi bir öğünden 10-30 dakika kadar sonra ishal ve hazımsızlık belirtilerinin gözlemlendiği dumping sendromu, tansiyon düşüklüğü ve çarpıntıya dahi sebep olabiliyor. 

Mide Sorunlarında Kırmızı Alarm: Dumping Sendromu
Dumping Sendromu nedir: Uzm. Dr. Talha Atalay

Bu konuda önemli uyarılarda bulunan NPİSTANBUL Beyin Hastanesi Genel Cerrahi Uzmanı Uzm. Dr. Talha Atalay, sendromun ortaya çıkış sebebi ile ilgili şunları söyledi: 

“Mide çıkışının kesilmesi ve midenin bir kısmının alınmasına ilişkin ameliyatların %5-10 unda ortaya çıkar. Çünkü bu ameliyatlarda ya mide çıkış bölgesi devre dışı bırakılmış ya da by pass edilmiştir.” 

Uzm. Dr. Talha Atalay, klinikte tanılanan ve %75’inin erken tip olduğu bilinen dumping sendromunun yanı sıra geç dumping sendromu evresinin kişiye ağır bedeller ödettiğini vurguladı. 

Dumping Sendromu’nda Kan Şekeri Düşüyor

Her dört hastadan birinde geç dumping sendromu tipinin görüldüğünü belirten Dr. Atalay, erken tipten farklı olarak geç tipin görülmesinde ana nedeni açıkladı. İnce bağırsağa gelen içeriğe bağlı kanda ani yükselen kan şekerine yanıt olarak vücudun hızlı insülin salgısı ürettiğine dikkat çeken Dr. Atalay, bu durumda vakalarda kan şekeri düşüklüğü olarak bilinen hipoglisemi belirtilerinin ortaya çıktığını söyledi. 

Tek Sorumlu Obezite Ya da Mide Küçültme Ameliyatları Değil!

Mide Sorunlarında Kırmızı Alarm: Dumping Sendromu
Dumping Sendromu sebepleri

Fotoğraf: Peoplecreations

Dumping sendromu hastalığına yol açan tek nedenin obezite ya da mide küçültme ameliyatlarının olmadığının altını çizen Dr. Atalay, bazı komplikasyonların ameliyat sırasında değil, mideden geçirilen bazı operasyonlar veya yemek borusu ameliyatları sonrasında da gelişebileceğini belirtti. Bu sonuca göre dumping sendromu sebebini tek sadece obezite ya da mide ameliyatlarına da bağlamak doğru değil!

Dumping Sendromunda Nelere Dikkat Etmeli?

Dumping Sendromu bir hastanın beslenmesindeki altın kural, az ama sık beslenmek. Uzmanlara göre üç ana öğün yerine az miktarda beş öğün yapmak hastalığın kontrol altına alınması için önemli. Dumping sendromunda dikkat edilmesi gereken hususlar şunlar:

  • Gıdaları iyi çiğnenmeli ve sonra yutulmalı.
  • Az ama sık yeme alışkanlığı kazanılmalı ve tutarlı bir biçimde devam edilmeli.
  • Baklagil, beyaz et, kabuklu yemişler gibi protein yönünden zengin gıdalara yer verilmeli.
  • Sebze yönünden zengin bir beslenme planına geçilmeli; tahıllı, posalı ve lifli gıdalar bolca tüketilmeli.
  • Kan şekerini kontrolsüzce yükselten rafine şeker, beyaz un ve karbonhidrat ağırlıklı yiyeceklerden uzak durulmalı.

Bu hastalık türünde ilk olarak yaşam ve beslenme tarzında değişiklikler öneriliyor. Yetersiz kalındığı noktada ise mide boşaltımını yavaşlatacak medikal ve cerrahi yöntemlere başvurulabiliyor.  

Kaynak: NP İstanbul Beyin Hastanesi / Üsküdar Üniversitesi

Kapak Fotoğrafı: Andrea-Piacquadio