Louvre Couture: Sanat ve Modanın Tarihi Buluşması

Güncelleme Tarihi: 11 Haziran 2025

Fransa’da sanat tarihi eğitimi almış ve tüm kariyerini lüks sektöründe geçirmiş birisi olarak,  Louvre’un tarihinde ilk kez modayı ele aldığı Louvre Couture: ‘’Objets d’art, objets de mode’’ sergisi benim için kaçırılmaması gereken bir kültür sanat etkinliğiydi…

Louvre Müzesi’nin ”Dekoratif Sanatlar” bölümüne ait başyapıtları ve 1960’tan 2025’e kadar Dior’dan Balenciaga’ya, Versace’den Alexander McQueen’e son 65 yılın en ikonik moda tasarımları, başarılı bir kürasyonla olağan müze rotasında müzeyi gezenlerin karşısına çıkıyor.

Bu serginin en dikkat çekici yanı ise özel bir alana sahip olmaması. Müzenin 9.000 metrekarelik bir alanına yayılan sergi, müzeyi gezen herkesin görebileceği şekilde kurgulanmış. Bu durum, Louvre’a özellikle bu sergiyi görmek için gitmemiş olanlar için bir sürpriz mahiyetindeyken, özellikle bu sergiyi gezmek için gidenler için ise bir keşif imkanı sunuyor.

Louvre Couture
Fotoğraflar: Musée du Louvre – Nicolas Bousser – Dior / PlumeMag – Versace / PlumeMag – Rick Owens

Sanat ve modanın tarihin kültürel miras odaklı buluşmasına zemin sağlayan sergide, 45 marka ve tasarımcıdan ödünç alınan tasarımların çoğunun ilk kez sergileniyor olması da seksi bir detay.  Sergide yer alan markaların tasarımcılarının hazırlıklarına bu videodan ulaşabilirsiniz.

Biz sergiyi kızım Derin’le gezdik. Louvre’da önce komşu müze olan Musée des Arts Decoratifs’e gittik. Öncesinde bu müzeyi de görmüş olması kızımın Louvre Couture’ü daha iyi algılaması için faydalı olur diye düşündüm.

Fransızlar moda ve tasarım konusunda neden bu kadar ön planda? Bu sorunun cevabı Musée des Art Décoratifs’te yapacağınız detaylı bir turun ardından sizi bulacaktır… Cevap aslında basit; Fransız kültüründe, dekoratif sanatlar ve zanaat çok önemli bir yere sahip. Bu konuyu kültürel miras özeniyle ele alıyorlar.

Dönemlerin modası olarak evlerde, kamusal mekanlarda, iş yerlerinde kullanılan obje ya da mobilyaların sosyolojik ve sanatsal derinliğini ön planda tutuyorlar. Üretimi felsefi ve fiziki olarak bir bütün şeklinde algılıyorlar. Bu da onları hem kaliteli üretmek hem de üretime değer vermek konusunda daha bilinçli bir toplum haline getiriyor.

Fotoğraflar: Musée du Louvre – Nicolas Bousser – Chanel / PlumeMag – Dior

Tam da bu noktada, serginin gerçekleşmesinde uzmanlığla büyük etkisi olan küratör Olivier Gabet’nin CV’sine yakından bir bakmak gerekiyor. Gabet sanat dünyasındaki kariyerine Paris Modern Sanat Müzesi’nde mobilya ve sanat eserleri küratörü olarak başlıyor. Daha sonra dekoratif sanatlar koleksiyonlarından sorumlu olarak Orsay Müzesi’nde deneyimini zenginleştirirken, bilgisini École du Louvre’a aktarıyor.

2008’de Louvre Abu Dhabi projesine Dekoratif Sanatlar Müzesi’nden sorumlu küratör olarak katılmasıyla önemli bir dönüm noktası yaşanıyor. 2013’ten itibaren Dekoratif Sanatlar Müzesi’ni yönettikten ve 2019’dan itibaren Dekoratif Sanatlar Müzesi Müdür Yardımcısı olarak görev yaptıktan sonra, 2022’de Louvre Müzesi’nin prestijli sanat eserleri bölümünün başına atanıyor. Sanat ve moda üzerine yayınları bulunan Gabet, bu iki alan arasında anlamlı bağlantılar kurduğu bir uzmanlığa sahip.

Olivier Gabet’nin serginin detaylarını anlattığı videosunu tüm moda ve sanat severlerin izlemesini öneriyor ve mesleği küratörlük olmayan ve her adım başı sergilerde karşımıza çıkan niteliksiz küratörlerin Türkiye’de sanatın küresel ölçekte alması gereken yolu nasıl kapadıklarına dair serzenişimi yeri gelmişken sizlerle paylaşıyorum.

Serginin tasarımı, Louvre’un zamansız mimarisine derin bir saygının ifadesi ve sanat severleri eserlerin yavaş yavaş ortaya çıktığı keşif dolu bir gezintiye davet ediyor. Serginin tasarımını yapan Nathalie Crinière‘e göre, sergileme, bakışın doğal bir şekilde yönlendirilmesini önceliklendirerek, ziyaretçilerin dikkati gösterişli bir şekilde çekmek yerine, müzeyi keşfederken modayı keşfetmelerini sağlıyor.

Fotoğraflar: Musée du Louvre Nicolas Bousser – Givenchy / Musée du Louvre Nicolas Bousser – Chanel

Nathalie Crinière ve ekibi, moda parçalarının müze içine ince bir şekilde entegrasyonunu sağlamış. Nişlerden, vitrinlerden ve mevcut mimari unsurlardan yararlanarak, giysilerin sanki her zaman oradaymış gibi göründüğü uyumlu bir diyalog yaratılmış.

Nathalie Crinière, “Zaten var olanla çalıştık; elbiseler dayatılmıyor; neredeyse her zaman bu yere aitmiş gibi ortaya çıkıyorlar” diyerek özetliyor serginin akışını. Bu yaklaşım, 15. yüzyıldan kalma bir röliker büstü ile Schiaparelli’nin heykelsi bir elbisesinin dokunaklı birleşiminde güçlü bir şekilde kendini gösteriyor.

Sergilemeyi yapan Crinière, “Bu karşılaşmalarda derinden doğal bir şey var… Bu elbiseler, bu siluetler, bu yere ait, geçmişe olduğu kadar bugüne de konuşuyor.” diyor. Böylece yaratılan yan yana geliş, sessiz bir keşif anı, her bir unsurun diğerinin hikayesini zenginleştirdiği çağlar arasında bir yankıya dönüşüyor.

Fotoğraflar: Musée du Louvre Nicolas Bousser – Gaultier / Musée du Louvre Nicolas Bousser

Louvre’dan ayrılırken, bu sergiyi keşfetme şansına sahip ziyaretçiler için modanın imajı şüphesiz değişmiş olacaktır. Son olarak, bu serginin sanat tarihinin en incelikli okumalarından birini, modanın evrensel diliyle tercüme edilmiş bir şekilde sunduğunu söyleyebilirim.

Louvre Couture, sadece sanat ve modayı buluşturan, gösterişli bir sergiden çok daha öte bir kültürel miras projesi. Hatta Fransa’nın lüksü, deneyimsel ve sezgisel bir şekilde sahiplenmesinin en estetik şekli olarak da değerlendirilebilir. Lüks sektörünün her geçen gün çok daha zor şartlarda ayakta kalmaya çalıştığı bir dünyada zanaat ve kültürel miras üzerinden iletişim yapmanın son derece stratejik bir hamle olduğunu düşünüyorum.

Şu an dünyanın en değerli 3 markasından biri olan Louis Vuitton vitrinlerinin tüm dünyada zanaat odaklı enstalasyonlar olması da bu iddiamı destekler nitelikte. Sözün özü, moda ve sanat her zaman tarihi yazmada ve sonradan da tarihi okumada büyük rolü olmuştur.

Tüketicilerin reklam ve pazarlamadan sıkıldıkları bir dünyada lüksü bu şekilde mülti vitamin serumu gibi damardan verebilmek ülkenin katma değerli üretimine katkıda bulunabilmek üst akıl ve liyakatin ürünü.

Sergiyi ziyaret etme fırsatı bulamayacak olanlara, Louvre Müzesi’nin YouTube kanalındaki Olivier Gabet’nin bu tanıklığını izlemelerini tavsiye ederim.

Yine de Louvre’un iki kanadına yayılan sergiyi ziyaret etmeden önce iyi hazırlanmak gerekiyor, aksi takdirde tüm enstalasyonları kaçırma riskiyle karşı karşıya kalabilirsiniz.

24 Ocak tarihinde açılan sergi 21 Temmuz 2025’e kadar sürüyor. Yolu Paris’e düşenlerin kaçırmamasını öneririm.

 

Kapak Fotoğrafı: Musée du Louvre: Nicolas Bousser