Dünyanın var oluşundan beri gerekli bir kavram olan sürdürülebilirlik, artık boyut değiştirmiş durumda. Sanayileşme öncesi her şey doğal sürecinde dönüşüyor ve yenileniyordu. Sanayileşme ile birlikte dünyadaki odak noktası endüstriyel üretim ve tüketime yönelince doğal kaynakların pervasızca harcandığı bir çağ da başlamış oldu. Gezegenin aleyhinde işleyen bu gidişatın bugün bizi getirdiği nokta oldukça karamsar. Dolayısıyla üretici güçlerin, çok uluslu ve büyük firmaların sağlıklı bir ekoloji için sürdürülebilir üretim uygulamalarına yönelmeleri şart. Peki, sürdürülebilir üretim nedir?
Sürdürülebilir Üretim Nedir?
Her türlü üretim sürecinde yenilenebilir kaynakları kullanmak, çevreye karşı sorumlu olmak, kullanılan ham madde oranını, enerji tüketimini ve atık oluşumunu azaltmak sürdürülebilir üretim tavrıdır. Bu üretim anlayışı ürünün değerini de yükseltir. Aynı zamanda sınırlı dünya kaynaklarının verimli bir şekilde kullanılmasına olanak tanıyan sürdürülebilir üretim, doğal kaynakların yenilenebilmesine imkan tanımış olur.
Birleşmiş Milletler Çevre Programı (UNEP) ise sürdürülebilir üretimi, “Bütünsel ve önleyici bir çevre stratejisinin ürün ve süreçlere sürekli olarak uygulanması ile insanlar ve çevre üzerindeki risklerin azaltılması” şeklinde ifade ediyor. Bu minvalde geleceğimizi kurtarmanın yolunun sürdürülebilir üretim ile ne kadar alakalı olduğunu farkına varabiliyoruz.
Sürdürülebilir ya da temiz üretimin sağladığı kazanımlar oldukça değerli. Sürdürülebilir üretim her ölçekteki şirket ya da işletme için uygulanılması beklenen bir üretim yaklaşımı. Yapılan araştırmalar gösteriyor ki sürdürülebilir üretim sayesinde yüksek maliyetli harcamalara gerek duyulmadan %10-15 dolaylarında bir tasarruf sağlanabiliyor. Bu sonuç da kaynak azaltımının mümkün olduğunu ortaya koyuyor.
Sürdürülebilir üretim yaklaşımını belirli bir standarda oturtabilmek için Türkiye’de de yapılan bazı çalışmalar öne çıkıyor. Bu önemli adımlardan biri de Türkiye Teknoloji Geliştirme Vakfı’nın (TTGV) geliştirdiği bir proje. “Türkiye’de Temiz (Sürdürülebilir) Üretim Uygulamalarının Yaygınlaştırılması İçin Çerçeve Koşullarının ve AR-GE İhtiyacının Belirlenmesi” isimli proje sonucunda tam dokuz kriter belirlenmiş durumda. Bu dokuz kriter; sürdürülebilir üretime uygunluk, enerji kullanımı, deşarj edilen atık su miktarı, üretilen katı atık miktarı, hava emisyonları,oluşturulan tehlikeli atık miktarı, su kullanımı, sektörel istihdam, ihracat payı olarak sıralanıyor.
Sürdürülebilir Üretimde Üç Ana Bileşen: Çevresel, Sosyal ve Ekonomik
Fotoğraf: Joao-Vitor-Marcilio
Çevresel, sosyal ve ekonomik olmak üzere üç ana bileşenden oluşan sürdürülebilir üretim, bütünsel bir yaklaşım ile tanımlanmalıdır. İşte bu noktada sosyal eşitlik, ekonomik denge, çevre yönetimi ve refah konuları devreye girmiş oluyor. Dolayısıyla sürdürülebilir üretim yaklaşımında hangi başlıklar öne çıkıyor bir bakalım…
- Kaynaklardaki atık oranının düşürülmesi
- Daha az ham madde kullanımı
- Enerji veriminin artırılması için çeşitli uygulamaların yapılması
- Çevreye ve insan sağlığına zarar veren tehlikeli türdeki kimyasal maddelerin azaltılması
- Tasarımların çevreye sorumlu ve duyarlı olması
- Dayanıklı ve uzun ömürlü ürün üretimi
- Geri kazandırılacak, geri dönüşecek ve yeniden kullanıma izin verecek malzemelerin üretimde kullanılması
- Yenilenebilir enerji kaynaklarını kullanmayı seçmek
- Atık yönetimi kapsamında atıkların nitelikli şekilde değerlendirilmesi
Bu yaklaşımların hayata geçebilmesi için etkili yöntemler ve çeşitli araçlar geliştirilmiştir. Bu adımlar şunlardan oluşuyor:
- Çevresel Etki Değerlendirme: Üretim faaliyetlerinin çevreye olan etkilerini tanımlamak için başvurulan bir yöntemdir.
- Yaşam Döngüsü Değerlendirme: Ortaya çıkan ürünün doğumundan ölümüne kadar olan süreçte çevreye olan yansımalarının belirlenmesini anlatır.
- Çevresel Teknoloji Değerlendirme: Teknoloji çeşitliliğinin ve türlerinin insan ile doğa üzerinde oluşturabileceği risklerin değerlendirilmesi ve doğabilecek handikaplara karşı çözümlerin geliştirilmesidir.
- Kimyasal Değerlendirme: Üretim sürecindeki kaynak maddelerin toksik içeriklerinin belirlenmesi ve kimyasal madde oranının en az şekilde kullanılması yaklaşımıdır.
- Atık Denetleme Aşaması: Bir ürün ortaya çıkarken meydana gelen atıkların tespitidir. Atık yönetimi kapsamında amaç, çıkan atık oranının en düşük seviyelere çekilmesidir.
- Enerji Değerlendirme: Ürünün üretimi için kullanılan enerji miktarının minimumda tutulması sağlanmaya çalışılır. Atık ısının nasıl değerlendirileceği de bu maddenin kapsamı içindedir.
- Ham Madde Değerlendirme: Üretimde tercih edilen ham maddelerin çevreyle olan etkileşimine göre ham madde seçimi önemlidir.
- Ürünün Ekolojik Tasarımı: Ürün tasarımının doğaya zarar vermeyecek bir şekilde yapılması ve ömrü tükenen ürünün geri dönüştürülebilir nitelikte üretiliyor olması gerekmektedir.