İklim Yasası ile Sıfır Sera Gazı Emisyonu Hedefleniyor

İklim Yasası ile Sıfır Sera Gazı Emisyonu Hedefleniyor

Güncelleme Tarihi: 2 Ekim 2021

Dünya’nın ısısını gitgide yükselten kirlilikle nasıl başa çıkacağız? İklim krizinin önünü nasıl alacağız? Sorumlu bireyler olarak neler yapmalıyız? Yaşamımızı idame ettirebilmek için tek bir gezegene sahip olduğumuzun farkında mıyız? Her geçen gün artan iklim ve su sorunları, doğal kaynakların tükeniyor oluşu, hava ve çevre kirliliğinin ekolojik sistemde meydana getirdiği yıkıcı etkiler, yumurta kapıya çoktan dayandı diyor. Artık şansa ve zamana bırakamayacak kadar ciddi bir durumdayız. 

Dünya düzenini şekillendiren otoritelerin iklim ve su krizinin çözümünde küresel kararlar alabilmesi adına aktivist gruplar çeşitli eylemler yaparken, Avrupa Parlamentosu’ndan ses getiren bir adım geldi. Yasaların yasası olarak kabul gören İklim Yasası, parlamentoda 442 lehte, 203 aleyhte oyla resmen onaylandı. 51 çekimser oy kullanıldı. 

İklim Yasası’na göre Avrupa Birliği’nin iklime zarar vermeme gayesi yasal açıdan bağlayıcı hale getirildi. 2050 yılına kadar sıfır sera gazı emisyonuna ulaşma hedefi ortaya konurken, 2030’a kadar sera gazı salınımlarının, 1999’da görülen sera gazı seviyesinin %55 altına indirilmesi taahhüt ediliyor. Böylece dünyayı ısıtan bu pervasız kirliliğin hızla önüne geçilmesi planlanıyor. 

sera gazı

Fotoğraf: Li An Lim

Yasadan sorumlu milletvekili olan İsveçli Sosyal Demokrat Jytte Guteland, Avrupa Parlamentosu’nda onaylanan yasa süreci ile ilgili olarak şu sözleri söyledi:

“Bugün tarihi bir gün. Emisyonlarımızı hızla kesmezsek, gelecek felaket olacak. Sonunda bir iklim yasamız olduğu için gurur duyuyorum. Komisyon ile yaptığımız anlaşmaya göre 2030 yılına kadar yüzde 57’ye yakın, en az yüzde 55’lik bir net emisyon azaltım hedefi teyit ettik.” 

Guteland, ayrıca daha fazla ülkede ilham olabilecek büyük hedefleri olduğunun altını çizdi ve bu bilime dayalı anlaşmanın önemli bir fark yaratacağını, AB’nin 10 yılda sera gazı emisyonlarını, önceki 30 yılın toplam miktarından daha çok azaltması gerektiğini belirtti. AB İklim Politikası Başkanı Frans Timmermans ise “Bu, yasaların yasasıdır, çünkü önümüzdeki yıllarda bizi disipline edecek.” dedi.

Peki Sera Gazı Emisyonu Nedir?

Merkezi Amerika Birleşik Devletleri olan düşünce kuruluşu Rhodium Group’un 2019 yılında yaptığı araştırmada Çin’in sera gazı emisyonu (CO2e) üretiminde ilk sırada olduğu ortaya kondu. Bu bakımdan diğer sanayi ülkelerinin oldukça önünde olan Çin, dünya ortalaması açısından değerlendirildiğinde yeryüzünde üretilen karbondioksit miktarının %27’sine neden oluyor. İkinci sırada %11 ile ABD yer alırken üçüncü sırada %6,6 oranla Hindistan bulunuyor.

Bu rakamlarının önüne geçilmesi için acil bir eylem planı gerekiyor. Dünya atmosferinin çeşitli gazlardan oluştuğunu ve bu atmosferdeki asal gazların çoğunluğunun ısı tutma niteliği olan sera gazlarından meydana geldiğini biliyoruz. Dolayısıyla bu ısı tutma özelliği sayesinde sıcaklık dengede kalıyor, nehir ve okyanusların donması engelleniyor. Kısaca bu duruma sera etkisi diyoruz.

sera gazı nedir

Fotoğraf: Kelly Lacy

Sera etkisinin bu faydalı sonuçlarının yanı sıra insanoğlunun doğal kaynaklara ve çevreye verdiği zarardan ötürü, sera gazının olması gerekenden daha fazla birikmesi küresel ısınmaya, buzulların erimesine ve ekolojik dengenin sarsılmasına neden oluyor. İşte bu sonuç, dolaylı olarak da olsa sera etkisinin kötü tesirleri arasında yer alıyor. Sera gazı emisyonu ifadesi ise sera gazlarının atmosferdeki miktarını anlatıyor. 

Dünyada sera gazı emisyonunun giderek artıyor olmasının başlıca nedeni elbette ki insan. Ormanların tahribatı, suni gübrelerin kullanılması, fosil yakıtların tercih edilmesi, endüstriyel üretim ve süreçler, hayvancılık yöntemi gibi nedenler, sera gazı emisyonunu üzerinde ciddi bir artışa yol açıyor. Bu minvalde sera gazı emisyonunun ölçümü ve azaltılması için birtakım uygulama ve kararların dünya çapında hayata geçirilmesi mühim. 

Bu aşamada Avrupa Parlamentosu’nun Avrupa Birliği’nin ilk bağlayıcı İklim Yasası’nı onaylaması ile dünyanın sürdürülebilirliğine çok önemli bir katkıda bulunuldu. Kısaca tekrar belirtecek olursak bu yasa ile 27 AB ülkesi ve Avrupa Parlamentosu üyelerinin nisan ayında ortaya koydukları hedef olan “2050’ye kadar karbon-nötr bir birlik olma” ibaresinin bağlayıcılığı kati suretle hayata geçirilmiş oldu.

Kapak Fotoğrafı: Markus Spiske