Hayatı Film Yapılması Gereken 10 Sporcu

Hayatı Film Yapılması Gereken 10 Sporcu

Güncelleme Tarihi: 23 Ekim 2021

Tüm insanlığı ortak bir paydada birleştirmek istesek, olası paydalardan bir tanesi mutlaka spor olurdu. Özellikle günümüzde endüstrileşmeye başlayan spor kültürü birçok insan için hobiden bile daha fazlası. Milyarlarca insan, sporu hem yapmaktan hem de izlemekten keyif alıyor. Elbette hal böyle olunca insanlara ilham kaynağı ve örnek olan birçok spor insanının var olması kaçınılmaz. “Aslında filmi yapılsa ne güzel olur…” diye iç geçirdiğimiz sportif figürler bu yazıda derlenirken, halihazırda filmi yapılmış olanlar listenin dışında bırakıldı. İşte başarılarıyla ve hayat hikayeleriyle filmlere konu olması gereken 10 spor insanı…

10) Megan Rapinoe

megan rapinoe

ABD’li profesyonel futbolcu Megan Anna Rapinoe, kadın futboluna damga vurmuş bir isim. Kariyerine Olimpiyat madalyası, Dünya Kupası gibi başarılar sığdıran Rapinoe, 2019’da Dünyada Yılın Kadın Futbolcusu Ödülü’nü kazandı. Sportif başarılarının yanında iyi de bir aktivist olan Rapinoe; spor dünyasında kadın erkek eşitsizliği, ırkçılık ve LGBT hakları gibi konularda idealist yaklaşımlarını dile getirmekten asla çekinmedi.

9) Yelena Isinbayeva

yelena isinbayeva

Dünyaca ünlü Rus atlet Yelena Gadzhievna Isinbayeva, sırıkla atlama dalında Olimpiyat ve dünya şampiyonlukları kazanmış bir isim. Rekortmen sporcu; üç kez dünyada yılın kadın atleti, iki kez de dünyada yılın kadın sporcusu seçildi. Kendisi aynı zamanda dünyaya spor aracılığıyla barış yaymak amacıyla kurulmuş Barış İçin Şampiyonlar isimli bir vakfın 54 üyesinden bir tanesi. 2016’da emekli olan Rus atlet, halen daha kırılamamış beş farklı rekoru elinde bulunduruyor.

8) Zeljko Obradovic

zeljko obradovic

Avrupa basketbolunun gelmiş geçmiş en iyi antrenörü olarak tanınan Zelimir ‘Zeljko’ Obradovic, birçok spor otoritesi tarafından dünya tarihinin de en iyi koçları arasında gösteriliyor. 1991’de, henüz 31 yaşındayken, o sırada oynamakta olduğu Partizan takımından gelen teklif üzerine basketbol oyunculuğunu bırakıp teknik adam olmaya karar veren Sırp koç, daha ilk senesinde Partizan’ı Avrupa şampiyonu yaptı. Kariyerinde çalıştırdığı altı takımdan beşini Avrupa şampiyonu yapma başarısı gösteren başarılı antrenör, Avrupa basketbolunun en büyük kupası olan EuroLeague’i dokuz kez kazanarak bu alanda rekoru elinde bulunduruyor. 2013-2020 yılları arasında ülkemizde Fenerbahçe’yi de çalıştırdı ve Türk basketbolunun gelişmesine büyük katkılarda bulundu. Gençliğinde yaptığı bir trafik kazasında bir yayanın ölümüne sebebiyet vermek suçundan 2 yıl hapis yatmış olan Obradovic’in hayat hikayesi tam filmlere konu olacak tarzda.

7) Lewis Hamilton

lewis hamilton

Motor sporları denince akla ilk gelen isimlerden biri olan Lewis Hamilton, Formula 1’de kırılmadık rekor bırakmadı desek yeridir. Küçük yaştan itibaren Ayrton Senna ve Alain Prost gibi F1 efsanelerini izleyerek büyüyen İngiliz pilot, 2007’de kariyerine başladı ve en büyük efsane Michael Schumacher ile birlikte yarışma fırsatı buldu. İlk şampiyonluğunu 2008’de kazandıktan sonra 2014’e kadar buna hasret kalan Hamilton, şu anda yedi adet Formula 1 Dünya Şampiyonluğu’na sahip ve bu alandaki rekorun Schumacher ile birlikte ortağı. Tarihin en çok yarış kazanan ismi de aynı zamanda Lewis Hamilton. Tüm bu başarılarının yanı sıra kendisi ırkçılığa, insan ve hayvan haklarına duyarlılığıyla da tanınıyor. Black Lives Matter hareketine yoğun desteği ve vegan beslenme tarzıyla sembol bir isim haline geldi ve filminin yapılmasını kesinlikle hak ediyor.

6) Jamie Vardy

jamie vardy

Listedeki en ilginç hayat hikayelerinden birisine belki de İngiliz futbolcu Jamie Vardy sahip. Profesyonel futbola başlamadan önce bir fabrikada işçi olarak çalışan Vardy, 16 yaşında profesyonel futbola adımını attı. En alt liglerden başlayıp 5-6 yıl boyunca kendini kanıtlayarak ilerleyen İngiliz forvet oyuncusu, 2012 yılında 25 yaşındayken Leicester City isimli Championship League takımına transfer oldu. Leicester City onu transfer ettikten sonra Premier League’e yükseldi ve orada kalıcı olmayı da başardı. Fakat asıl hikaye yeni başlıyordu. 10 yıl önce fabrika işçisi olan Jamie Vardy, 2016’da Premier League’de gol kralı olup takımı Leicester City’yi de şampiyonluğa taşıyarak son yılların en büyük peri masalına imza atanlardan biri oldu. Daha sonra kendi hayat hikayesinden esinlenerek alt kademelerde düşük imkanlarla kendini göstermeye çalışan çocuklar için bir futbol akademisi kurdu. Dipten zirveye çıkış hikayesi, onu yakından tanıyanlar için zaten bir film niteliğinde. Şu anda Vardy’nin hayatını filme dökecek bir çalışmanın var olduğunu biliyoruz ancak henüz ortada somut pek bir şey yok.

5) Serena Williams

Serena Williams

Kariyerine sayısız Grand Slam şampiyonluğu ve Olimpiyat madalyası sığdırmış ABD’li tenisçi Serena Williams, sadece kadın tenisinin değil, tüm tenis tarihinin gelmiş geçmiş en büyüklerinden. Başarılarla dolu kariyerine bir de hamilelik dönemi sığdırarak “Çocuk da yaparım kariyer de!” mottosunu gerçeğe dönüştürmüş bir isim. Bugün 39 yaşında olmasına rağmen hala zirveye oynayabilecek kadar zinde ve fit olması genç sporculara da ilham kaynağı oluyor. Kendisi hakkında yapılmış belgesel tarzında bir film var olsa da tüm hayat hikayesini anlatan bir yapım henüz yok.

4) Pep Guardiola

pep guardiola

Oyun felsefesiyle, oyuncularıyla olan iletişimiyle ve kazandığı başarılarıyla dünya futboluna adını silinmeyecek şekilde kazımış bir teknik direktör Pep Guardiola. Barcelona döneminde, oynattığı pasa dayalı futbolla sayısız başarılar kazanan ve dönemin tüm kupalarına ambargo koyan bir takım yarattı. Daha sonra yine Avrupa’nın en büyük liglerinde kayda değer başarılar elde etti. Oyun aklını ve liderliği tek vücutta birleştirerek bir teknik direktörden daha fazlası olan Katalan isim, dünya futbolunun son 10 yılına damga vurdu.

3) Jose Mourinho

jose mourinho

Modern futbolun anti-tezi olarak adlandırabileceğimiz “otobüs çekme” taktiğinin mucidi, Portekizli efsane teknik direktör. Ülkesinin Porto takımında savunma ağırlıklı taktiğiyle 2004 yılında UEFA Şampiyonlar Ligi’ni kazanarak adını tüm dünyaya duyuran Mourinho, daha sonra İngiltere ekiplerinden Chelsea’nin başına geçti. Burada da rekorlarla dolu sezonlar geçirdi ve sonrasında İtalyan devi Inter’e gitti. 2010 yılında yine kimsenin favori göstermediği Inter’i de Şampiyonlar Ligi şampiyonluğuna taşıyarak bir kez daha Avrupa’yı sarstı. Sonrasında Real Madrid ve çeşitli kalburüstü takımlarla başarılar kazanmaya devam etti. Futbol dünyasının aykırı adamlarından biri olarak görülen Jose Mourinho, lafını esirgemeyen ve hiçbir şeyden çekinmeyen bir mizaca sahip. Tüm bunları hesaba katınca, hayatını sinema perdesinde izlemek fazlasıyla keyifli olacaktır.

2) Roger Federer

roger federer

İsviçreli tenis efsanesi tartışmasız tarihin en büyük sporcularından biri. 20 Grand Slam şampiyonluğuyla bu alanda rekoru Rafael Nadal ile paylaşıyor. Çim zeminde oynanan Wimbledon Tenis Turnuvası’nı tarihte en çok kazanan isim. 2009’da toprak kortta oynanan Fransa Açık Tenis Turnuvası’nı, fiziğine ve oyun stiline hiç uymamasına rağmen varını yoğunu ortaya koyarak kazandı ve dört büyük kupanın dördünü de kariyerine yazdırmış oldu. En son 36 yaşındayken Grand Slam kazandı. Bu yıl 40 yaşına girecek ve aktif kariyerine en üst seviyede devam ediyor. Bu yaşında bu seviyelerde olmasının yanı sıra düzgün karakteri, olgunluğu ve sportmen kişiliğiyle birçok insana örnek olma niteliği taşıyor. Kendisi hakkında 2005’te yapılmış kısa bir film var fakat 2005’ten bu yana ne kadar çok şeyin değiştiğini göz önünde bulundurunca geniş kapsamlı bir biyografi filmi hiç fena olmazdı.

1) Kobe Bryant

kobe bryant

Kazanma arzusuyla, hırsıyla, spor ahlakıyla ve çalışkanlığıyla Kobe Bryant, gelmiş geçmiş en büyük sporcular listesinde en yukarılara oynayacak bir isim. Michael Jordan ile kıyaslanabilme şerefine ulaşan ilk kişi. Beş kez NBA şampiyonu, bir kez normal sezonun en değerli oyuncusu, iki kez finallerin en değerli oyuncusu ve olimpiyat madalyası… Kariyerinde sayılamayacak kadar çok başarı var. Ama onu özel yapan, basketbola olan derin tutkusu. Daha gün ağarmadan uyanıp antrenman yapan, kırık parmakla şampiyonluk kazandıran, kopuk aşil tendonuyla son iki serbest atışını sayıya çeviren ve kariyerinin son maçında 60 sayı atan bir efsaneden bahsediyoruz. Bu özellikleriyle dünyanın dört bir yanından geniş bir hayran kitlesi kazandı. Birçok insana örnek ve ilham kaynağı oldu. Onu izlemek çok büyük keyifti. Ne yazık ki kendisini ve 13 yaşındaki kızını geçtiğimiz yıl bir helikopter kazasında trajik bir şekilde kaybettik. Kobe Bryant’ın 44 yıllık hayatını anlatacak bir filmin gişe rekorları kıracağına hiç şüphe yok.