Güncelleme Tarihi: 9 Şubat 2024
Kuzey Avrupa ülkelerinin yaşam kalitesi konusundaki ününü duymayan kalmamıştır. Bu yanıyla en ünlü olan ülke şüphesiz Norveç. Fakat Finlandiya’da yaşam şartları da en az Norveç ve İsveç gibi komşuları kadar iyi. Peki, Finlandiya’da yaşamak nasıl bir his? Sizin için Avrupa’nın en soğuk ülkelerinden olan Finlandiya hakkında bilmeniz gereken her şeyi derledik.
Finlandiya’nın Ekonomisi Nasıl?
Finlandiya yaşam şartları konusunda ekonomik açıdan incelendiğinde diğer Avrupa ülkelerine göre daha zorlu. Orta Avrupa yakınlarında yaşayan insanlar, Finlandiya’daki ürün fiyatlarının neredeyse %25 daha fazla olduğunu belirtiyor. 1+1 bir evde konaklamak isterseniz ödeyeceğiniz ücret aylık olarak 800-1000 euro arasında değişiyor. Tahmin edilebileceği üzere Espoo gibi Helsinki dışında kalan kırsal bölgelerde yaşam daha ucuz. Finlandiya’da yaşamanın maliyeti hakkında daha fazla bilgi almak için buraya tıklayabilirsiniz.
Ülkede diğer Kuzey Avrupa ülkeleri gibi sosyal devlet anlayışını belirlemiş bir hükümet var. Öyle ki bir Fin çalışmasa bile azami yaşam ihtiyaçları devlet tarafından karşılanıyor. Bu durum, diğer Avrupa ülkelerinde de olan genç nüfus azlığına ve istihdam sorununa yol açıyor. Finlandiya’da bir işveren, çok iyi şartları sağlasa bile çalışacak insan bulamıyor. Çünkü Finler’in arkasında sosyal devlet olduğu için en ufak sorunda bile çalıştığı işi bırakma lüksüne sahipler.
Hal böyleyken ülkeye çok fazla mülteci/işçi gelmiş durumda. Finler yabancılara alıştığı için herhangi bir ırkçı söylem veya saldırı Finlandiya’da yaşanmıyor. Ülke, gerçekten medeniyetin başkentlerinden biri olmayı başarmış. Bu gibi sebeplerle dışarıdan gelen kalifiye bir insan, Finlandiya’da rahatça kendine iş bulabilir.
Finlandiya İnsanları Nasıldır?
Finlandiya’da yaşamak denildiği zaman insanların en çok çekindiği konulardan biri de sosyal yaşama adapte olmanın zor olması. Finler klişeye uyar şekilde fazlasıyla soğuk. Alıştığımız Orta Doğu kültürüne hiç uymuyor. Finlandiya hakkında bilgi edinirken ilk öğrenmeniz gereken şey, bahsettiğimiz soğuk yapıları nedeniyle bölge insanına saygılı yaklaşmanız gerekliliği olacaktır. Bir Fin ile tanışırken mutlaka kendinizi doğru şekilde tanıtmalı ve aranızdaki bağ güçlenene kadar saygı çerçevesini korumalısınız.
Finler, uzun süreli karşılıklı fayda, hoşgörü ve ilgi olmadığı sürece samimi ilişki kurmaktan çekiniyor. Fakat size gerçekten güvendikleri zaman iyi dostluklar kurabilirsiniz.
Finlandiya’da yaşam şartları konusunda ülkenin yerlilerinin sosyal alışkanlıkları da önemli bir bilgi. Finlandiya insanları alkol almadan önce ve alkol aldıktan sonra şeklinde ikiye ayrılıyor. Alkol almayan Finler kurallara son derece bağlı, herkese karşı saygılı fakat daha önce de belirttiğimiz üzere çok cana yakın olmayan insanlar olarak biliniyor. Fakat alkolün dozu arttıkça Finlerin kurallara karşı esnekliği artıyor, samimiyetleri ise tavan yapıyor. Onlar, soğuk yüreklerini alkolle ısıtan buz insanlar! Alkol bu insanları ayakta tutan şeylerden biri. Bu yönüyle Finlandiya’nın en çok alkol tüketilen Avrupa ülkelerinden biri olması şaşırtmıyor.
Finlandiya’nın Eğitim Düzeyi
Artık Finlandiya’daki eğitim sisteminin en iyi sistemlerden biri olduğunu öğrenmeyen kalmadı. Peki, sözü edilen eğitim sistemi gerçekten entelektüel ve modern insanlar ortaya çıkarıyor mu? Eğitim konusunda Finlandiya nasıl bir ülke?
Finlandiya’da yaşam şartları o kadar ileri seviyede ki bu durum eğitime de sirayet etmiş durumda. Finlandiya’ya gittiğinizde en az zorlanacağınız konulardan biri iletişim olabilir. Çünkü neredeyse 50 yaşının altındaki tüm Finler, İngilizceyi akıcı bir şekilde konuşabiliyor. Fin bir çocuk, üç dil ile doğuyor; anadili, ülkenin ikinci resmi dili olan İsveççe ve İngilizce. Bu bile tek başına ülkedeki eğitim seviyesinin ne denli yüksek olduğunun kanıtı olabilir.
Fakat tahmin edilenin aksine Finler, dünyada olan biten her şeye ve çoğu alana hakim bir eğitim seviyesine sahip değil. Örneğin bir Türk genci, bir Fin’den daha fazla dünyanın gidişatı hakkında fikre sahip olabilir. Bunun sebeplerinden biri ülkenin dünyanın geri kalanından fazlasıyla kopuk bir coğrafyada bulunuyor olması. Tabii ki ülkedeki ekonomik refahın yüksek olması, insanların çevresinde olup bitenler hakkında endişe duymamasına sebep oluyor. Fakat bu durumun asıl önemli nedeni ise Finlandiya’nın sahip olduğu eşsiz eğitim sistemi.
Finlandiya hükümeti, her çocuğu yapabildiği en iyi şeyi bulmaya ve bu alanda ilerlemeye teşvik ediyor. Bir araba tamircisi ile elektrik mühendisi eğitimciler için aynı değere sahip. Kimse istemediği veya yeteneklerinin hizmet etmediği alanda eğitilmiyor. Hal böyleyken ülke kocaman bir “ustalar” ülkesine dönüşüyor. Finler, çoğu alanda az bilgiye sahip olmak yerine tek alanda çok yüksek bilgiye sahip olmalarıyla tanınıyor.
Finlandiya’nın Doğası
Finlandiya’da yaşam şartları hakkında ülkeye ayak bastığınızda ilk fark edeceğiniz şey, hayatınızda daha önce hiç almadığınız temizlikte bir havanın ciğerlerinize dolması olacak. Bu hava öylesine temiz ki bizim gibi sanayi şehirlerinde yaşayan insanların baş dönmesi yaşamasına bile neden oluyor. Finlandiya’ya gidenler sürekli olarak burun bandı takar gibi temiz ve ferah bir hava aldıklarını belirtiyor.
Tabii fark edeceğiniz diğer bir şey ise havanın inanılmaz derecede soğuk olması. Bu sebeple “Finlandiya soğuk mu?” sorusunun cevabı kesinlikle evet! Eğer herhangi bir yeriniz açıktaysa acil bir şekilde kapatmalısınız. Birkaç saat içinde soğuk ısırığı, daha ileri vakalarda ise donma içten bile değil.
Finlandiya’da yaşam başlı başına insanın aklını bulandıran bir tecrübe. Uçağınızdan ayrıldıktan sonra konaklayacağınız yere gitmek için metroya bindiğinizde garip bir şey fark edeceksiniz. Finlandiya’da hiçbir metroda turnike yok! Türkiye’nin aksine Finlandiya’da kamu hizmetleri dürüstlük üzerinden işliyor. Tabii ki de metroya binmek için bir bilete ihtiyacınız var. Fakat bu biletler turnike gibi bir sistemle kontrol edilmiyor, sadece bazı durumlarda metro içinde dolaşan görevliler tarafından sorulabiliyor. Finler dümdüz yürüyerek metroya bedavaya binebilecekken yine de bilet almayı tercih ediyor. Ülkede seyahat etmek için bisiklet, araba ve toplu ulaşım sıkça tercih ediliyor
Finlandiya’da Nerede Yaşanır?
Finlandiya’nın neresinde konaklamanız gerektiğini incelemeden önce isterseniz Finlandiya’nın yaşanabilir alanlarını değerlendirelim. Bildiğiniz üzere Finlandiya, Kuzey Kutbu’na fazlasıyla yakın bir ülke. Bunun etkisiyle birlikte gerçek anlamda çoğunluğu donmuş bir ülke olduğu söylenebilir. Yüzlerce yıl Finlere başkentlik yapmış olan Turku, 1800’lü yılların başında gözden düşmüş. Çünkü daha kuzeyde olan bu il, yaşanabilirlik açısından Finlerin ihtiyaçlarını karşılayamaz düzeye gelmiş. Sonrasında ise Finlandiya’nın en güneyinde bulunan ünlü kenti Helsinki başkent olarak seçilmiş.
Finlandiya’da yaşam şartları, ülkenin büyük çoğunluğunun yaşanılamaz derecede soğuk olmasından fazlasıyla etkileniyor. Bu sebeple halkın çoğunluğu güneyde, dolayısıyla Helsinki’de konaklamayı tercih ediyor. Helsinki, sahip olduğu imkanlar bakımından diğer Finlandiya şehirlerinden çok daha iyi durumda. Tabii buna bağlı olarak yaşam pahalılığı da artıyor. Finlandiya’ya ilk defa giden biri için en iyi konaklama bölgesi kesinlikle Helsinki ve oraya yakın çevre iller. Bizim önerimiz ise Helsinki’ye sadece birkaç durak uzaklıkta olan Espoo şehri. Espoo’da yaşayan biri hem Helsinki’nin imkanlarına yakın olabiliyor, hem ucuza hem de doğa ile iç içe bir yaşam sürebiliyor.
Öte yandan doğayla daha da iç içe olmak isterseniz eski başkent Turku’da kalabilirsiniz. Özellikle tarihi ve doğasıyla dikkat çeken Turku, aynı zamanda ülkenin en büyük üniversitesi olan Turku Üniversitesi’ne de ev sahipliği yapıyor.
Finlandiya’da Nereye Gidilir
Finlandiya, buzlarla kaplı bir ülke olmasından dolayı tabii ki kış turizmi ile öne çıkıyor. Zaten ülkede ziyaret edebilecek ilginç yapı veya yerleşim oldukça az. Bu sebeple Finlandiya’da gezmek için düzgün bir gezi rotasına ihtiyacınız var. Peki, Finlandiya’da nereye gidilir?
Senato Meydanı – Helsinki
Ülkenin en önemli tarihi yapıtlarından olan Senato Meydanı, 1757 yılında inşaa edilmiş. Bölgedeki en eski yapı olan meydan; Helsinki Katedrali, Hükümet Binası, Helsinki Üniversitesi’ne ev sahipliği yapıyor. Bu meydana Helsinki’nin kalbi diyebiliriz. Özellikle mimarisiyle dikkat çeken binalar, eşsiz fotoğraflar için birebir.
Suomenlinna Adası
Suomenlinna Adası, ülkenin en çok ilgi çeken turistik bölgelerinden biri. UNESCO tarafından Dünya Mirası listesine de alınan adanın tarihi 18. yüzyıla kadar dayanıyor. İçinde çeşitli müzelere, bir kaleye ve yürüyüş parklarına ev sahipliği yapan ada, her yanıyla kuzeyin niteliklerini taşıyor. Hayatınızda unutamayacağınız manzaralar ve ilgi çekecek doğa fotoğrafları için bu adayı kesinlikle ziyaret etmelisiniz.
Lappeenranta
Ülkenin kuzeyinde bulunan Lappeenranta şehri, kış turizmi açısından en çok ilgi çeken bölgelerden biri. Şehir 72 binlik nüfusuyla fazlasıyla küçük. Zaten daha önce de belirttiğimiz gibi Finlandiya’nın çoğunluğu yaşamaya uygun değil. Lappeenranta’ya gidenler de kış turizmi için gidiyor.
Lappeenranta, dünyada kuzey ışıklarının en iyi izlendiği bölgelerden biri. Ama merak etmeyin, eğer imkanınız yoksa kuzey ışıklarını Helsinki’den bile görebilirsiniz.
Burada konaklayacağınız tüm oteller doğa ile iç içe. Çünkü bundan başka şansları yok! Lappeenranta’da adımını her attığınız yerde şehir yaşamına alışıp unuttuğunuz doğanın sesini duyuyorsunuz. Eğer Finlandiya’yı ziyaret etmeyi düşünüyorsanız mutlaka Lappeenranta’ya uğramalısınız.
Tampere
Helsinki kültürü ile Lappeenranta ise doğasıyla öne çıkıyor. Peki, Finlandiya’da yaşam şartları bu iki kavramdan birine tabii olmak zorunda mı? Bu soruya en güzel cevap veren şehir olan Tampere ile karşınızdayız. Tampere, en az Helsinki kadar kültürün yoğun olduğu bir şehir olmasına rağmen aynı zamanda iki göl arasında kalan eşsiz doğasıyla Lappeenranta’da yaşayacağınız deneyimi aratmıyor. Aynı zamanda bir endüstri şehri olarak da tanınan Tampere, yoğun şehir hayatı sayesinde yaşamla dolup taşıyor.
Şehri kalbinden bölen nehir, insanların en sık buluşma noktası haline gelmiş durumda. Bu yönüyle Tampere için doğaya göre şekillenen bir şehir olduğunu söylemek yanlış olmaz. Uzun süreli tatiller için yürüyüş parkları, yazlık evler ve göl gezileri ile Tampere’de yapabileceğiniz birçok aktivite var. Gezilecek alanlar arasında ise Tampere Katedrali, 1882-1973 yılları arasında işçilerin yaşamına bakış atabileceğiniz tahta evleriyle Amurin Müzesi ve nehir çevresinde şekillenen gece hayatı yer alıyor. Ayrıca şehrin gastro-turizm açısından da oldukça dolu olduğunu söylemekte fayda var. Tampere ziyaretçileri, tattıkları eşsiz şarapları ve peynirleri övgüyle anlatıyor.
Son olarak Türk YouTuber Okan Süvari’nin Finlandiya’da Yaşam Şartları hakkında hazırladığı videoya da göz atabilirsiniz:
Kapak Fotoğrafı: tap5a