Kültür ve Sanat Odaklı Endless Art Taksim | Tülay Enderer Röportajı

Kültür ve Sanat Odaklı Endless Art Taksim | Tülay Enderer Röportajı

İstanbul’un kültür sanat merkezi haline gelen Taksim’in en tarihi sokaklarından birinde yer alan Endless Art Taksim, bulunduğu bölgenin ruhuna uygun konseptiyle kültür ve sanata ev sahipliği yapan bir buluşma noktası.

Yönetim Kurulu eş başkanı Tülay Enderer ile otelin konsepti ve bölgeye dair gelişmeleri konuştuk. Tabii bir aile şirketinde kadın bir yönetici olmak ve kadın istihdamı ile öne çıkan yönetim stratejilerini de sormadan bu röportajı tamamlamak olmazdı.

Keyifli okumalar…

Kültür ve Sanat Odaklı Endless Art Taksim | Tülay Enderer Röportajı

Endless Art Taksim, kalbinde kültür sanat olan bir otel. Bu konseptin doğuşundan bahseder misiniz?

Endless Art Taksim gerçek manada kalbinde, ruhunda sanat olan bir kültür ve sanat merkezi. Ancak bu oluşumun içinde konaklama imkânları da var. Biz yabancı ortağı olmayan bir aile şirketiyiz, sanata bakış açımız ve sanat sevgimiz bizi böyle bir yatırım yapmaya teşvik etti. Yabancı bir ortağımız olsaydı bunları çok konuşmamız, çok tartışmamız, çok masaya yatırmamız gerekirdi. Çünkü sanattan maddi bir kar beklemek hata olurdu. Biz bunu iyi biliyorduk, bizim bu oluşumu kurmaktaki en büyük amacımız sanatçıyla sanatseverleri ve sanat izleyicilerini kolaylıkla buluşturmaktı. 

Ülkemizin birbirinden yetenekli çağdaş sanatçılarının işlerini sanat ve kültür merkezimizde icra edebilmesi, ulusal boyutlara taşıyabilmesi için atölyemizde, tiyatro salonumuzda, dans akademimizde ve sergi salonlarımızda gereken donanımları hazırladık ve sanatçılarımızın ve sanatseverlerin hizmetine sunduk. Bu çalışmayla ilgili içimizdeki büyük heyecan, merkezimizin açılması ile birlikte daha da arttı. Yoğun ilgi gören, aynı anda 4-5 farklı sanat disiplinin icra edilebildiği, sanatçıların sanatseverlerin bir arada, restoranında, kafesinde keyifli sohbetler ettiği uğrak bir yer haline geldik. Geldiğimiz durum ve bu motivasyon, bizi sanatla ilgili projelerimizde yeni projeler yapmak için fazlasıyla motive etti. 

Bir aile şirketi olarak eşiniz ve oğullarınızla çalışıyorsunuz. Rollerin dağılımı ne şekilde?

Ailece iş yapmanın keyifli olduğu kadar zor yanları da oluyor tabii. Dördü aile üyesi, üçü aile dışından profesyonellerden oluşan yedi kişilik bir yönetim kurulumuz var. Karar alınacağı zaman oy çokluğuna dayanan demokratik bir yol izliyoruz. Herkesin kendi iş tanımı çerçevesinde aksiyon aldığı kurumsal bir yapımız var. İşlerin rahatlıkla ilerleyebilmesi için tüm operasyonel sorumluluklar, oğullarımız Metecan ve Ata’nın idaresinde ve onlara bağlı profesyonellerle gerçekleştiriliyor.

Ben ve eşim Metin Bey, yönetim kurulunun eş başkanlarıyız. Tüm tecrübemizi sanatsal faaliyetlerimizi geliştirmek için kullanıyoruz. Sistem böylece kolaylıkla işliyor. Tabii bu sistemin iyi gitmesini sağlayan şirketin kurulumu aşamasında yazılmış ve yürürlükte olan aile anayasası çok belirleyici oluyor. Hem yönetim kurulu üyelerimizin, hem de çalışanlarımızın hata yapma hakkı var. Bu hak sayesinde yeni inovatif fikirler kolaylıkla ve cesaretle ortaya çıkıyor. Sonucunda başarı olmasa bile oy çokluğuyla karar alındığı için kimse kimseden hesap sormuyor. Bu, motivasyonumuzu arttırıyor ve işten keyif almamızı sağlıyor.

Kültür ve Sanat Odaklı Endless Art Taksim | Tülay Enderer Röportajı

Başta yönetimde siz, Endless Art sanat galerisinin küratörü, genel müdürünüz, şefiniz hep kadın. Kadın istihdamı konusundaki stratejinizden bahsedebilir misiniz?

Kadın istihdamı ile ilgili özel bir projemiz ve gayretimiz yok. Bu gözlemlediğiniz durum , tamamen iş akışının bir getirisi. Bizim tüm operasyonlarımızda tek dikkat ettiğimiz husus liyakattır. O projeye layık olan o görevi başarıyla yapabileceğini düşündüğümüz kişinin cinsiyeti bizim için önem arz etmez. Ancak bizim operasyonlarımızda son geldiğimiz nokta tamamen bir kadın gücü zaferidir. Sanatçılarımızla, onları destekleyen ekibimizle bunu gönül rahatlığıyla söyleyebilirim.

Kültür ve Sanat Odaklı Endless Art Taksim | Tülay Enderer Röportajı

Pandemi öncesi ve günümüzde otelcilikte ne gibi değişiklikler oldu?

Pandemi öncesinde de turizmin çok iyi olduğunu söyleyemeyeceğim maalesef. Ancak pandemi, bize ve turizm sektörüne gerçek manada zor günler yaşattı. Bu süreçte otellerimizdeki operasyonların iyileştirilmesi  ve zor koşullarda daha iyi turistlerin otellerimize ilgi göstermesi için çalışmalar yaptık. Kalite standartlarımızı ve eğitimlerimizi, otel içi dekorasyonların, tasarımların yenilenmesi gibi çalışmalarla daha rekabetçi bir konuma taşımaya çalıştık. Aynı zamanda daha zor şartlarda da tercih edilebilir bir durumda olmak için pandemi sürecinde boşta geçen zamanı bu şekilde değerlendirdik ve yeni sezonlara hazır olduğumuzu söyleyebiliriz.

Anne ve iş kadını olarak dengeyi nasıl kurdunuz ve kurmaya devam ediyorsunuz?

İş zamanı eğlence, eğlence zamanı iş olmaz mantığıyla aile üyeleriyle sadece işteyken işimizi konuşuruz evdeyken ise işimizi hiç konuşmayız. Bu sebeple iş kadınlığı ve annelik dengesini yıllardır sağlıklı bir şekilde koruduğumu düşünüyorum.

Taksim son yıllarda büyük bir değişime uğruyor, bu konuyla ilgili deneyiminize bağlı görüşleriniz nedir?

Evet, Taksim’de büyük bir değişim olduğu doğru. Bu değişim, maalesef ciddi anlamda sosyo kültürel bir değişim. Bir tarafta Türkçesi olmayan yoğun dış göçün getirdiği insanlar, farklı bir kesim, diğer tarafta Dolapdere’ye kadar uzanan bir sanat vadisi… 

Beyoğlu Kültür Yolu Projesi ve sanata gönül veren onlarca galeri-tiyatro ile sanki bir yarış var gibi… Endless Art Taksim olarak biz bu ortamda kendi gücümüzle, kendi bilgi birikimimizle, sanata verdiğimiz değerle, kültür ve sanat odaklı yönümüzle farklılaşmak için elimizden geleni yapıyoruz ve yapacağız.

En son gezdiğiniz sergi, izlediğiniz tiyatro, okuduğunuz kitap, seyahatiniz nedir?

Pandemi süresince tatillerimizde kendi aracımızla gidebileceğimiz yakın yerleri tercih ettik ve en son Yunanistan’a gittik.

Okuduğum en son kitap ise Stefan Zweig’ın “Amok Koşucusu” idi.

En son ziyaret ettiğim sergiler arasında Feriye’de açılan NFT sergisi var. NFT, sanatta yeni bir soluk ve bizler de güncel sanat izleyicisi olarak yeni açılan sergilerden, adını yeni yeni duyuran sanatçıları tanımaktan ayrı bir heyecan duyuyoruz. 

Geçtiğimiz hafta ise birçok sanat galerisinin bir arada olduğu Art Weeks Akaretler’i ziyaret ettik. İzleyicinin sanata tek bir yolu adımlayarak ulaşma imkânı sağlamasıyla güzel bir etkinlik olan Artweeks sayesinde birçok disiplini aynı anda görme fırsatı yakaladık.