Doğa Dostu Ambalaj Mümkün!

Doğa Dostu Ambalaj Mümkün!

Güncelleme Tarihi: 23 Ekim 2021

Dünya plastik çağını yaşıyor desek yeridir. Tüm dünyada etkin yürütülen bilinçlendirme çalışmalarına rağmen yoğun plastik tüketimi, hala çok az kişinin dikkatini çekebilmiş bir mesele. Zaten tüm veriler de bunu ortaya koyuyor. Plastik atıklar, ancak bin yıla yakın bir sürede yok olabiliyor. Bu, ortalama bir insan ömrü düşünüldüğünde hiç de adil bir tüketim mantığı değil. Dünya plastik tüketiminin %50’si plastik ambalajdan oluşuyor. Fakat doğa dostu ambalaj kullanımı mümkün.

Plastik tüketimi, tüm dünyanın ortak mücadelesi olmalı. Çünkü plastik atıklar, yok olana kadar geçen sürede kara ve deniz ekosistemine ağır hasar veriyor. Öyle ki bugün okyanuslarımızda yaklaşık yüz milyon ton plastik olduğu tahmin ediliyor. Hatta Pasifik Okyanusu üzerinde ‘’7. kıta’’ olarak anılan devasa bir atık kümelenmesi mevcut. Bu atık kümelenmesinin ‘’kıta’’ olarak adlandırılması da gayet yerinde. Çünkü kapladığı yer, Türkiye’nin neredeyse dört misli büyüklükte.

Tüketilen plastiğin yarısını oluşturan plastik ambalajların neredeyse tamamı tek kullanımlık olarak üretiliyor ve ne yazık ki bir kere kullanıldıktan sonra da çöp oluyor. Birleşmiş Milletler Çevre Programı’nın 2018 verilerine göre tüm dünyada üretilen plastiklerin %79’u bin yıllık çözülme sürecini beklerken, %12’si yakılarak yok edildi ve haliyle yalnızca %9’u geri dönüşüme kazandırıldı. Bu %9 da sizleri heyecanlandırmasın. Çünkü geri dönüşümde modern tekniklerin kullanılmaması sebebiyle yalnızca %2’lik bir başarı elde edilebiliyor.

Çevre Dostu Ambalaj

doğa dostu ambalaj

Fotoğraf: Polina Tankilevitch

Geri dönüşüm imkanı olan ya da ham maddesi bitki özlü olan ambalajlar çevreci ambalaj olarak biliniyor. Bunlardan bazıları biyo-çözünür iken yani çevreye zarar vermeden ve herhangi bir dış faktör olmadan kendiliğinden çözünüp doğaya karışabilirken, bazıları da yalnızca ‘’greenwashing’’ olabiliyor. Yani çevresel bilinci yüksek bireylerin ekonomik gücünden faydalanmak için yürütülen aldatıcı bir pazarlama stratejisi. İşte tam da bu noktada bilinçli bir tüketici olmak asıl anlamını kavrıyor.

Tüm dünyada bilinçlenen toplumun talepleri, şirketleri sürdürülebilir ve çevreci çözümler bulmaya itiyor. Bunlardan bazıları oldukça gerçekçi adımlarken, bazıları da maalesef ki aldatıcı olabiliyor. Örneğin Türkiye’de de dünya genelinde olduğu gibi pek çok market, bilinçli müşterilerini memnun edebilmek adına biyo-bozunur naylon torba bulundurmaya başladı. Bu torbaların üzerinde ‘’Doğada %100 çözünür.’’ ibaresini görmeniz mümkün. Aslında bu oldukça yanıltıcı. Çünkü bu tarz naylon torbaların büyük bir çoğunluğu ancak özel koşullar sağlandığında çözünebiliyor ve bu imkanlar dünyada sayılı çöp toplama tesisinde mevcut. Bununla birlikte hangi plastiklerin biyo-bozunur olduğu da tartışma konusu. Plastiklerin bu standartlara uygunluğu konusunda birden fazla test metodu var ve bu testlerin bir kısmı da oldukça yanıltıcı. Örneğin, kompost edilebilir plastikler için uygulanan test sıcaklığı 55 oC. Ancak bu testi geçen plastikler kompostlaştırma işlemine tabi tutulmayıp doğadaki sıcaklıklara maruz bırakılıyorlarsa tüm bunların hiçbir önemi yok.

Peki Neler Yapabiliriz?

Geri dönüştürme şartlarının sağlandığına emin olmamız koşulu ile biyo-bozunur ve kompostlanabilir plastik tüketiminin yanı sıra paketlerde genellikle yaprak sembolü ile gösterilen ve fosil yerine doğal, yenilenebilir ham maddelerden üretilen biyoplastik de tercih edilebilir. Biyoplastikler; karides kabukları, deniz yosunu, mısır, patates, pirinç, buğday lifi, şeker gibi maddelerden üretiliyor ve kısıtlı petrol rezervlerine olan bağımlılığı dengelemek adına oldukça önemli. Ayrıca bazı şirketler, okyanustan toplanan plastiklerle üretilen ambalaj imkanları da sunuyor. 

Tüm bunların yanı sıra tek kullanımlık olmayan ambalajlar da geri dönüşüm imkanları kadar kıymetli. Örneğin cam kavanozda satılan bir diş macunu, bizlere ambalajını tekrar tekrar kullanabilme imkanı veriyor. Takdir edersiniz ki kullandığımız ürünlerin üretiminde kullanılan su ve enerji israfının önüne geçmek, o ürünlerin geri dönüştürülebilirliği kadar önemli.

Kapak görseli: Mikhail Nilov