Güncelleme Tarihi: 31 Ocak 2021
Cep telefonları artık bir numaralı iletişim aracımız. Öyle ki birçoğumuz onlardan yalnızca maksimum 1 saat uzakta kalabiliyoruz. İletişim kurmanın yanı sıra bilgiye erişimde sağladığı kolaylık, sosyal medyanın varlığı gibi etkenlerle telefon kullanım süremiz arttıkça telefonların ömrü de bir o kadar kısalıyor. Çoğu cep telefonu kullanıcısı, telefonunu 18 ila 24 ay arasında değiştiriyor. Bu esnada eski telefonlar bazen çöp oluyor, bazen çekmecelere konulup orada unutuluyor. Halbuki cep telefonu geri dönüşüm verimliliğini artırmada büyük önem taşıyor.
Eskiyen Cep Telefonlarını Neden Geri Dönüştürmeliyiz?
Bu sorunun cevabını iki açıdan ele alabiliriz: Çevre ve ekonomi.
Çevre Koruma Ajansı’nın açıklamasına göre cep telefonları ve aksesuarları, üretilmesi için enerji gerektiren altın, gümüş, platin gibi değerli metallerden yapılıyor. Yani, diğer her şeyde olduğu gibi cep telefonu üretiminde de doğanın bize sunduğu nimetlerden faydalanıyoruz. Doğaya katı atık olarak saldığımız her eski cep telefonu ise bileşenlerindeki zehirli maddelerin toprağa karışmasına neden oluyor. Durum bununla da sınırlı değil. Biraz önce de söylediğimiz gibi cep telefonlarında doğal madenler bulunuyor ve bu madenleri topraktan çıkarırken doğaya 80 ton zehirli atık salınıyor. Madenlerin çıkartılmasındaki maliyetin yüksekliğini ise hepimiz az çok tahmin edebiliriz. Peki, sizce eski bir telefon, yeni telefon üretmek için gerekli tüm ham maddeye sahipken doğaya ve ekonomiye tekrar tekrar bu kadar zarar vermek ne kadar doğru?
Cep Telefonlarını Geri Dönüşüme Nasıl Kazandırabiliriz?
Ülkemizde cep telefonu geri dönüşüm oranı ne yazık ki oldukça düşük. Bunun birincil sebebi ise bizce telefonlarımızı geri dönüşüme nasıl kazandıracağımızı bilmiyor oluşumuz. Oysa telekomünikasyon şirketleri ve cep telefonu üreticileri yapmış oldukları projeler ile bu alanda işimizi oldukça kolaylaştırıyor. Yapacağımız tek şey, eskiyen cep telefonumuzu ilgili firmalara götürmek ve telefonun en küçük parçasına kadar yeniden değerlendirilmesine izin vermek!
Bir diğer ve bizi daha da mutlu edebilecek alternatif ise, elektronik atıklarımız ile çocukların eğitimine destek sağlamak olabilir. TEGV’in uzun süredir yürüttüğü ‘Atma Bağışla’ projesi ile e-atıklarınızın muhteşem bir amaç için yeniden değerlendirilmesini sağlayabilirsiniz!
