Güncelleme Tarihi: 23 Ekim 2021
Grace Kelly, “Hollywood Prensesi” olarak hafızalara yerleşmiş, hem beyaz perdede oyuncu kimliği hem de sarayda resmi unvanı ile tüm dünyayı zamansız cazibesiyle etkilemiştir. Adı gibi zarafeti ve güzelliğiyle büyüleyen Grace Kelly, moda sahnesinde de gönüllere taht kurmuştur. Grace Kelly stili, aynı Audrey Hepburn tarzı gibi günümüzde en çok bilinen, feminen dokunuşlarla süslenmiş, sade, yalın ama bir o kadar da göz alıcı bir bütünlüğü simgeler. Giyim tarzından öte edasıyla ruhani idealleri ve Yunan tanrıçalarını andıran Monako Prensesi, Tommy Hilfiger ve Mad Men kostüm tasarımcısı Janie Bryant’a ilham olmuş, asaleti ve kaliteyi hayatımıza taşımıştır.
Peki Grace Kelly Tarzı Neden Hala Konuşuluyor?
Fotoğraf: Standard
Grace Kelly giyim tarzı, yürüyüşü, duruşu ve edasıyla adeta aklımıza kazınmış, moda tarihine imza atmış bir ikon. Grace Kelly’nin en yakın çocukluk arkadaşı, ilk gençlik yıllarında Grace’in kıyafetlerle ve giyimle pek arasının olmadığını ancak oyunculuk eğitimi için New York’a gittiğinde değiştiğini fark ettiğini ve üzerinde ne olursa olsun hep yakıştırmayı başardığını ve çok iyi taşıdığını söyler. Aslında bu zarif şıklık, taşıdığı giysiden öte taşıyanla doğrudan ilgilidir. Çocukluğunda bale eğitimi alan Grace, o zamanın standartlarına göre uzun boylu olduğu için klasik bir dansçı olma hayallerinden vazgeçer. Ancak Kelly, kendi doğasında olan dimdik asil duruşu, bir balerinin, dansçının bedeninin farkında olması anlayışını oyunculuk ve prenses hayatının her evresine taşır. Çevresindekiler onu “her zaman kontrollü, her zaman hazır, her zaman bakımlı, iyi huylu, keyifli, nazik ve her zaman tarif edilemeyecek kadar güzel” diye tanımlamıştır.
New York’ta seçmelere giderken giydiği beyaz eldivenleri daha önce artistik tiyatro dünyasında hiç görülmemiş, çok ses getirmişti. Sadeliği ön plana çıkaran beyaz gömlekleri, monokrom kıyafetleri, yün etekleri ve minimal makyajıyla, Grace Kelly, tıpkı Audrey Hepburn gibi ulaşılabilir zarafetin klasik ama her daim dramatik olduğunu kanıtlamıştır.
Audrey Hepburn demişken, Grace Kelly’nin de aynı bu ikon gibi hem beyaz perdede hem de günlük hayatında benzer giysiler seçmesi, insanların gözünde onu zahmetsiz ama şık bir imaja sabitledi. Amerikalı yönetmen ve Vanity Fair yazarı Matt Tyrnauer’a göre Grace Kelly ve Audrey Hepburn, Hollywood’un büyüleyici cazibesinde yaşayan son nesil film yıldızlarıdır. Moda endüstrisinin icadı olan kırmızı halıda olduğu gibi günlük yaşamlarında da bütün kadınların örnek aldığı kişilikler olarak hafızalarda yer etmişlerdir.
Grace Kelly stilinin hala çok konuşuluyor olmasının bir başka nedeniyse, onun bulunduğu ortama gizem, büyü katan havasıdır. Filmlerinde giydiği hafif, uçuşan kumaşlardan oluşan kıyafetleriyle adeta Yunan tanrıçalarını andırmaktadır. Oyunculuk hayatını Avrupa jet seti için geride bıraktığında özel hayatını gündeme taşımaması, insanların gözünde onu hep geçmişte kalmış erişilmez bir düşünce konumuna yerleştirmiştir.
İşte Grace Kelly Stili Denince Akla Gelen İkonik Anlar
1. Buzlar Prensesi: Oscar Ödül Töreni Elbisesi
Grace Kelly, 1954 yapımı filmi The Country Girl’deki performansı için En İyi Kadın Oyuncu Oscar’ını aldığında Edith Head tarafından tasarlanan sade ama şık, buz mavisi, Fransız saten bir elbiseyi seçmişti.
İlginç Gerçek: Grace Kelly, bu Oscar elbisesini birçok ortamda tekrar kullandı. Kelly, The Country Girl’ün New York galası için tasarlanan bu elbiseyi hem o törende hem de Life Magazine’in kapak çekiminde giydi.
2. Hermès Çantası
Grace Kelly, Monako Prensi ile evlendikten sonra, Monako’nun Fransa’dan bağımsızlığını güvence altına alacak ilk çocuğuna hamile kaldı. Ancak hiç de farkında olmadan hamileliği sırasında Hermès’in bir ögesini çok beğenilen, hala kullanılan, ikonik bir aksesuara dönüştürdü.
Halkın içinde, büyüyen karnını kahverengi, deri, büyük, kare, “sac à dépêches pour dames” isimli, Hermès’in 1930’ların klasik modelinden esinlenen bir çantayla saklayan Kelly, geleceğin güvencesini geçmişten bir aksesuarla örtüştürerek zamansızlığa başka bir anlam getirmişti.
İlginç Gerçek: Hermès yıllar sonra bu çantanın ismini “The Kelly Bag” olarak değiştirdi.
3. Monako Prensesi’nin Gelinliği
Grace Kelly’nin Hollywood hayatı sürecinde bağlı olduğu stüdyo Metro-Goldwyn-Mayer (MGM)’den hediye olarak gelen gelinliği, Oscar ödüllü kostüm tasarımcısı Helen Rose tarafından tasarlandı.
Televizyonda yayınlanan ve tüm dünyada 30 milyon insan tarafından izlenen düğünü için giydiği gelinliği, 36 terziden oluşan bir ekip tarafından altı haftada dikildi.
İlginç Gerçek: Monako Prensi ile evlendikten sonra Hollywood’u ve oyunculuk hayatını noktalamak zorunda kalan Grace Kelly’nin filmleri Monako’da yasaklanır. İronik olarak Grace Kelly, gelecekteki kocasıyla 1955’te gerçekleşen Cannes Film Festivali’nde tanışmıştır. Prens III. Rainier’in danışmanlarının Grace’in Hollywood şöhretinin Monako’ya getirebileceği turizm potansiyeli düşüncesini öne sürmeleri bu evliliğin temelinin atılmasında önemli rol oynar.
