Yıllanmış Güzelliğiyle İstanbul’u Süsleyen 5 Bina

Güncelleme Tarihi: 25 Ekim 2021

İstanbul’da doğuyoruz, büyüyoruz, belki de ömrümüzün bütünü burada geçiyor. Fakat her nasılsa, tam da onun tüm köşelerini keşfettiğimizi düşündüğümüzde bile her zaman karşımıza ayak basılmamış bir köşe çıkıyor. Ve bu köşelerde mutlaka, hikayesi olan tarihi eserler bizleri karşılıyor: Günlük hayatın koşuşturmacası içinde yanından belki de binlerce kez geçtiğimiz ama dikkatimizi cezbetmeyen binalar… 

Tarihi Mısır Apartmanı

Tarihi Mısır Apartmanı
Fotoğraf: Damla Fıçıcı

 

Beyoğlu’nun en eski yapılarından biri olan Tarihi Mısır Apartmanı, zamanında Mısır prensi Abbas Halim Paşa’nın isteği üzerine inşa edilmiş. İnşa edilirken konak olarak kullanılması planlanan yapı zamanla apartman olarak kullanılmaya başlanmış. 1940’lı yıllarda el değiştiren binaya bu el değiştirme sonucunda bazı eklemeler yapılmış ve bunlar günümüzde de apartman içinde bulunuyor. Zamanla tarihin birçok ünlü ismine ev sahipliği yapmasıyla tanınır hale gelen Mısır Apartmanı, bugün içinde barındırdığı galerilerle sizi sanata doyurmayı amaçlarken bir yandan da teras katındaki 360’la size eşsiz bir gastronomi deneyimi yaşatmayı hedefliyor.

Fener Rum Lisesi

Fotoğraf: fenerrumlisesi.k12.tr

 

Haliç sırtlarında yer alan Fener Rum Lisesi, eğitim misyonunu günümüzde de sürdürmekte olan az sayıdaki Rum okulundan biri. 1454’te yapılan bir anlaşma sonucunda inşa edilen binanın, günümüzdeki halini alması ise 1800’lere dayanıyor. Binanın yapımında kullanılan malzemelerin çoğu Marsilya’dan İstanbul’a taşınmış ve bina bu malzemelerle inşa edilmiş. Üstelik günümüzde kullanılan binanın mimarı da Fener Rum Lisesi mezunlarından seçilmiş. Tüm bu duygusal bağlılık ve belki de aidiyet duygusuyla mimar Dimadis, İstanbul’un en güzel binalarından biri olan ve kızıllığıyla görenleri büyüleyen Fener Rum Lisesini inşa etmiş. Günümüzde turistlerin uğrak noktalarından biri olan liseyi siz de mutlaka ziyaret etmelisiniz.

Legacy Ottoman Hotel 

Legacy Ottoman Hotel
Fotoğraf: Hotelforex.com

Avrupalıların 2.Mimar Sinan dedikleri Mimar Kemalettin tarafından tasarlanan ve inşa edilen Dördüncü Vakıf Han, günümüzde Legacy Ottoman Hotel olarak kullanılıyor. Mimar Kemalettin’in diğer eserleri gibi tasarladığı bu yapı da çok uzun yıllardır ayakta ve heybetinden hiçbir şey kaybetmemiş. Yapılan restorasyonlarda binaya yeni parçalar eklemiş olsalar da ona baktığınızda ilk günkü yaşanmışlığı hala hissedebiliyorsunuz. Dördüncü Vakıf Han, sizin de merakınızı cezbettiyse Sirkeci’ye yolunuz düştüğünde onu ziyaret edebilirsiniz.

Çiçek Pasajı

Çiçek Pasajı
Fotoğraf: Vikipedia

Eski Naum Tiyatrosu’nun yerinde yer alan Çiçek Pasajı, o dönemde çıkan büyük bir yangında tiyatro binasının yanması üzerine Zografos efendi tarafından satın alınarak tekrar yapımında han olarak tasarlanmış. Bina, dönemin modasına uygun olarak “Paris” tarzıyla inşa edilmiş. Dükkanların oluşturduğu binaya da “Cite de Pera” adı verilmiş. Daha sonra birkaç defa el değiştiren bu yapıya 1940’lardan sonra çiçekçi dükkanları açılmaya başlanmış. Ekim Devrimi’nden kaçanlar ve diğer zorlu şartlardan kaçarak buraya gelenler de burada çiçek işine girmeye başlamış. Bir süre sonra Beyoğlu’ndaki diğer çiçekçilerin de buraya toplanmasıyla han bugünkü adını, Çiçek Pasajı’nı taşımaya başlıyor. Tarih boyunca ve günümüzde Çiçek Pasajı; belki de bir ömür süren mutlulukların yaşandığı, insanların en tatlı anlarını paylaştıkları ya da uzun süren yorucu bir günün ardından uğranan bir soluklanma yeri olarak yaşamını sürdürmeye devam ediyor.

Harikzedegan Apartmanları

Harikzedegan Apartmanları
Fotoğraf: Burak Boysan

Harik, kelime anlamı olarak “yangın” anlamını taşıyor. İsmini de yaşanan hadisenin vahimliğinden alan bu apartman, aslında 1918’de meydana gelen Cibali yangınlarında ailesini veya evlerini kaybeden insanların barınma ihtiyacını karşılamak için inşa edilmiş. Mimar Kemalettin tarafından inşa edilen bu yapının en büyük özelliği İstanbul’da betonarme iskelet sistemi ile yapılan ilk bina olması. Daha sonra “Tayyare Apartmanı” ismini aldığını da gördüğümüz binanın böyle isimlendirilmesinin sebebi sonradan yapının Türk Hava Kurumuna devredilmesi ve kiraya verilmesi.