Gordon Ramsey’nin artık sırasını devretme zamanı geldi; şimdi konuşulan yeni bir mutfak dehası var! Bu, hepimizin son zamanlarda ismini çokça duyduğu yapay zekâ! Evet, gerçekten de yapay zekâ yiyeceklerimizi yetiştirme, pişirme ve yeme şeklimizi büyük oranda değiştirebilecek.
Tatsız ve baharatsız yemeklerin olduğu günler artık geride kalıyor. Yapay zekâ, kullanmış olduğu algoritmalar sayesinde, her ısırıkta damak tadımızı uyandırmak amacıyla geliştiriliyor. Yapay zekâ desteği ile çalışan mutfaklar artık hassas baharat ve malzeme oranlarıyla en eşsiz yemekleri dahi yaratabilecek ve hepimizi Michelin yıldızlı şefler gibi hissettirebilecek.
Yapay Zekâ Mutfağınızda: Robot Aşçı Devrimi
Gelecekte doğramak, karıştırmak veya sote etmek yok. Yapay zekâ mutfağı ele geçirerek bizi şeflerin dünyasına bir adım daha yaklaştıracak.
Etleri yakma, sebzeleri fazla pişirme ya da tavuğu az baharatlama günleri geride kaldı. Yapay zekânın mutfağı devralmasıyla sonuçlar tek kelimeyle nefis olabilecek. Mükemmel pişmiş bifteklerden bir Fransız şefini gururlandıracak suflelere kadar yapay zekâ şefleri daha önce hiç olmadığı gibi yemekler hazırlayabilecek.
Tabii ki hepimizin aklına ilk gelen soru “Nasıl çalışıyor?” olacak.
Burada Michelin yıldızlı restoranlardaki şefler gibi davranmak için yapay zekâ algoritmaları, favori tariflerinizi ayrıntılı bir şekilde analiz ederek bu bilgileri sizin zevk ve tercihlerinize göre özel menüler oluşturmak için kullanıyor. Tabii ki matematiksel hesaplamaları sayesinde yemekler her seferinde mükemmel bir şekilde pişiriliyor.
“Ünlü şeflerin tabaklarındaki yaratıcılık ne olacak?” diye de sorabilirsiniz ancak yapay zekâ geliştiricileri bunu da düşünerek, yapay zekâ şeflerine birden çok gerçek şefin kişiliğini analiz ettirerek yaratıcı bir kişilik kazandırmaya çalışıyorlar.
Ancak endişelenmeyin, yapay zekanın hala biraz insan dokunuşuna ihtiyacı olacak. Ne de olsa, yapay zekâ tarafından ortaya çıkarılan yemekleri başka kim tadım testinden geçirerek son onayını verebilir ki?
Robot Çiftçilerin Yükselişi: Toprak Sürmeye Elveda ve Teknolojik Çiftçiliğe Merhaba
Tarlaları elle sürme ve ekin ekme günleri de teknoloji geliştikçe geride kalmaya başlıyor. Yapay zekanın yükselişiyle birlikte çiftçilik, teknolojik bir dönüşüm geçiriyor.
Tarlaların düz çizgiler halinde mükemmel bir şekilde sürüldüğünü, ürünlerin hassas bir şekilde ekildiğini ve sulama sistemlerinin algoritmalar tarafından kontrol edildiğini hayal edin. Artık eğilmekten belimiz ağrımayacak, güneşin altında çalışmaktan terden sırılsıklam olmuş gömlekler giymeyeceğiz. Tek yapmamız gereken arkamıza yaslanıp rahatlamak ve sihrin gerçekleşmesini izlemek.
Ayrıca robot çiftçiler ara vermeden 7/24 çalışabilirler, asla yorulmazlar ve asla hata yapmazlar. (Bir yazılım güncellemesinin yanlış gitmesi dışında)
Peki, bu bizim için ne anlama geliyor? Bu marul bozulmuş, bu domates daha iyi günler görmüş gibi ifadeler artık kullanılamayacak gibi gözüküyor. Robot çiftçiler iş başındayken, her ürünün her seferinde mükemmel bir şekilde yetiştirilebilmesi planlanıyor.
Ancak, yalnızca ürünlerimizin kalitesinin artması amaçlanmıyor, ayrıca miktarının da atması amaçlanıyor. Hiç durmadan çalışabilen robot çiftçiler, tarımın verimliliğini artırarak daha fazla insan için daha fazla gıda elde edilmesini sağlayabilecek. Hassas tarım tekniklerinin kullanımıyla gıdalarımızı yetiştirmek için gereken su ve diğer kaynakların miktarını da azaltabileceğiz. Bu, hem çevre hem de midelerimiz için bir kazan-kazan durumu.
Kim bilir, belki bir gün robotların bize yemek pişirip servis ettiği tam otomatik bir çiftlikten sofraya deneyimi yaşayabiliriz.
Bir Distopya: Yapay Zekâ İşimizi Elimizden Alabilir mi?
Teknoloji ilerlemeye devam ettikçe, dünya daha önce hiç olmadığı kadar hızlı değişiyor. Teknolojinin önemli bir etkiye sahip olduğu alanlardan biri de yapay zekâ ve robot teknolojilerinin ürün yetiştirme, pişirme ve hasat etme yöntemlerimizi dönüştürdüğü alanlar.
Ancak bu ilerlemeyle birlikte pek çok insanın aklına bir soru geliyor: Yapay zekanın yükselişi bu sektördeki emekçiler için yaygın bir işsizliğe yol açabilir mi?
Bu soruyu yanıtlamak için önce bir adım geriye gidelim ve sektörün mevcut durumuna bakalım. Çiftçilik ve aşçılık, yüzyıllardır emek üzerine gelişen yoğun bir meslek olmuştur ve çalışanlar ekin ekmek, yetiştirmek ve hasat etmek için tarlalarda uzun saatler geçirirken, aşçılar bu ürünleri sofraya en iyi şekilde getirmek için uğraşmışlardır. Ancak bu durum; dronlar, robotlar ve yapay zekâ gibi yeni teknolojilerin bir zamanlar elle yapılan birçok görevi otomatikleştirmek için kullanılmasıyla değişmeye başlıyor.
Bu ilerleme her ne kadar heyecan verici olsa da tarım ve gastronomi sektöründe bazı iş kayıplarına yol açabileceği inkâr edilemez. Ancak bazı uzmanlar, yapay zekanın yükselişinin teknoloji ve mühendislik gibi alanlarda da yeni iş fırsatları yaratabileceğine inanıyor.
O halde değişimi kucaklayalım ve teknoloji ile tarımın daha iyi, daha verimli bir dünya yaratmak için birlikte çalıştığı bir geleceği dört gözle bekleyelim. Ve kim bilir, belki bir gün tarlalarda geçen uzun bir günün ardından bize lezzetli bir akşam yemeği pişirebilecek robotlarımız bile olur!
Kaynak: Makineler Her Şeyi Yaptığında Biz Ne Yapacağız, Ben Pring, Malcolm Frank, Paul Roehrig, Aganta Kitap
Kapak Fotoğrafı: Unsplash | Benjamin Davies