P&G Türkiye Yetkilisi Onur Yaprak ile Yenidoğan Tetanosu Üzerine

P&G Türkiye Yetkilisi Onur Yaprak ile Yenidoğan Tetanosu Üzerine

Güncelleme Tarihi: 2 Ekim 2021

33 yıldır yenidoğanların sağlığı ve mutluluğu için çalışan Prima, 15 yıl önce yenidoğan tetanosunun önüne geçebilmek için UNICEF ile yaptığı iş birliğinin 15.yılını kutluyor. Biz de bu iş birliğinin 15.yılı şerefine P&G Türkiye, Kafkasya ve Orta Asya CMO ve Pazarlamadan Sorumlu Başkan Yardımcısı Onur Yaprak’a Prima-UNICEF ortaklığının ve geliştirilen projelerin detaylarını sorduk.

Yenidoğanların sağlıklı gelişimi için çalışan ve ortaya yenilikçi çözümler getiren Prima-Unicef iş birliği tam olarak nasıl başladı?

Prima, 60 yılı aşkın bir süredir, kendisini her bebeğin mutlu ve sağlıklı gelişimini desteklemeye adamış bir marka. En savunmasız olanlar da dahil olmak üzere tüm bebekleri desteklemek, Prima DNA’sının bir parçası. UNICEF de -sizin de bildiğiniz üzere- dünyanın en zorlu bölgelerinin bazılarında yardıma muhtaç bebeklerin ve annelerin yüzünü güldürmek için çalışan köklü bir uluslararası örgüt. Ortak bir amaç doğrultusunda bir araya gelerek yenidoğan tetanosunu ortadan kaldırmak için 2006 yılında bu ortaklığı başlattık. 

Prima-UNICEF iş birliği doğrultusunda “mutlu” bir yenidoğanın ve annenin, sağlıklı gelişimi için ortaya koyulan projeler nelerdir?

Yenidoğan tetanosu gelişmemiş veya gelişmekte olan ülkelerde çok sık görülebilen, kolayca önlenebilmesine rağmen gerekli tedaviye ulaşım sağlanamaması nedeniyle ölümle sonuçlanma ihtimali olan bir hastalık. Ortaklığa başladığımız zamandan bu yana yaptığımız çalışmalar sonucunda hastalığın bulunduğu ülke sayısını 12’ye düşürmeyi başardık. Bu hastalıkla mücadele etmek ortak paydamız oldu. Güçlerimizi birleştirerek dünya genelinde gerçekleştirdiğimiz bu kampanya kapsamında milyonlarca bebeğin ve ailelerinin yaşamında büyük bir iz bırakmakla kalmayıp gelecek nesiller için de bir değişim yaratmayı amaçladık. Bu ortaklık, yenidoğan tetanosu için toplanan en yüksek fonun oluşmasını sağladı. Ortaklık kapsamında Türkiye de dahil dünya çapında yürütmüş olduğumuz 1 Paket = 1 Hayat Kurtaran Aşı” kampanyası ile 300 milyon aşı için fon sağlanmış oldu. Hayati önem taşıyan yenidoğan tetanosu aşılarının ulaştırılabilmesi için sahada görevli olan doktorları, hemşireleri ve diğer bütün sağlık çalışanlarını destekledik. 

Bilmeyenler için Unicef-Prima “1 Paket = 1 Hayat Kurtaran Aşı” kampanyasının detaylarını ve hedefini sizden öğrenebilir miyiz?

1 Paket = 1 Hayat Kurtaran Aşı” kampanya kapsamında satın alınan her UNICEF logolu Prima paketinde bebeklerimizin hayata tutunabilmesi ve mutlu bir ömür sürebilmesi için 1 aşı bedelini UNICEF’e bağışladık. Bu kampanya ile şu ana kadar 100 milyon anne ve bebeğin yenidoğan tetanosundan korunmasına yardımcı olduk. Sadece Türkiye’de, bu kampanyadan 4.5 milyonun üzerinde anne ve yenidoğan tetanosu aşısı bedelinde bağış toplandı. Kampanya kapsamında başarılı oyuncu ve fotoğrafçı Bennu Gerede de Doğu Timor’daki aşılama çalışmalarını ve aşılanan çocukları fotoğraflayarak “Prima ile Hayata 1 Şans Ver” sergisinin gerçekleşmesine katkıda bulundu, sergiye de pek çok ünlü isim katılım göstererek destek verdi.

Prima tarafından yönetilen “1 Paket = 1 Hayat Kurtaran Aşı” kampanyası yenidoğan hastalıklarına karşı ebeveynlerin bilinçlenmesine ne yönde katkı sağladı? 

1 Paket = 1 Hayat Kurtaran Aşı” kampanyası dahilinde paketlerin üzerine UNICEF logolarının bulunması ile oluşan merak duygusu sadece ebeveynlerimizi değil, gencinden yaşlısına pek çok insanı öğrenmeye teşvik etti. Dünyanın dört bir yanındaki bebeklerin yüzünü güldürmek için birçok ebeveyn harekete geçerek UNICEF logolu paketlerimizden alarak bizlere destek oldu. “Prima ile Hayata 1 Şans Ver” sergisi ile de çok daha fazla kişiye ulaşabilme sesimizi duyurma imkânımız oldu. Birçok insanımız bu yolda desteklerini, yaptıkları bağışlarla gösterdi. Kendilerine çok teşekkür ediyoruz.

Yenidoğan tetanosuna karşı ebeveyn farkındalığının oluşması noktasında hangi somut adımlar atıldı?

UNICEF ile birlikte ilk olarak 2006 yılında, gelişmekte olan ülkelerde yenidoğan tetanosunun ortadan kaldırılmasını desteklemek için 10 yıllık bir ortaklığı duyurduk. Bununla birlikte bu 10 yılın sonuna yaklaştığımızda, bazı jeopolitik sorunların, hastalığın bir tehdit olduğu ülkelerde tüm annelere ulaşmayı ve yenidoğan tetanosunu ortadan kaldırmayı son derece zorlaştırdığı ortaya çıktı.

Yenidoğan tetanosuyla mücadele etmek için jeopolitik durumların izin verdiği tüm ülkelerde ortadan kaldırmayı tamamlamak için programı 15 yıla uzatmaya karar verdik. 15 yıllık ortaklığımızın tamamlanmasına yaklaşırken, UNICEF küresel yenidoğan tetanosunun ortadan kaldırılması girişiminin başlamasından bu yana, Prima finansmanının yaklaşık 1 milyon yenidoğanın hayatını kurtarmaya yardımcı olduğunu paylaşmaktan gurur duyuyoruz. Perspektif sağlaması açısından bu rakamın, 2020 yılında Fransa veya Almanya’da doğan bebek sayısından daha fazla olduğunu belirtmek isterim.

Program, 100 milyon kadının ve bebeklerinin korunmasına yardımcı oldu ve yenidoğan tetanosu kaynaklı yenidoğan ölümlerinin sayısını azalttı. UNICEF, Prima ve diğer ortakların yardımıyla 47 ülkede, -yani yenidoğan tetanosunun bir tehdit olduğu ülkelerin üçte ikisinde- program sayesinde hastalığı ortadan kaldırdı.

Buna ek olarak Türkiye de dahil olmak üzere tüm Avrupa’da, kapsamlı iletişim kampanyaları ile hastalık hakkında farkındalık yarattık. Bu çalışmalarımız arasında TV, dijital kanallar, mağaza içi tanıtımların yanı sıra bu anlamlı amacı desteklemek için başarılı ve ünlü isimlerle ortaklıklarımız oldu. Bu kampanyanın Türkiye ayağında yaptığımız çalışmalarda, aşıları hızlandırmak ve farkındalık yaratmak için perakende ortaklarımızla da iş birliği içinde çalıştık. Bu iş birlikleri, kampanyamız için artan tüketici farkındalığına ve desteğine dönüştü diyebiliriz.  

COVID-19 salgını, yenidoğanları tetanosa karşı aşılama sürecini nasıl etkiledi? Aşıya ulaşmada ya da aşının uzak noktalara taşınması konusunda bir problem yaşandı mı?

Bu alandaki tüm aşılama çalışmaları, dünyanın farklı bölgelerinde, çoğu gelişmekte olan ülkelerde UNICEF ekipleri tarafından yürütülmektedir. Tahmin edebileceğiniz gibi COVID-19 salgınının yayılmasını önlemek için uygulanan karantina önlemleri UNICEF’in bu bölgelerdeki aşılama programlarını etkiledi. Pandemi nedeniyle, aşılama çabaları için kullanılan birçok sağlık tesisi kapatıldı ve bu da aşılanan annelerin sayısında sınırlamalara yol açtı. Çeşitli ülkelerdeki sokağa çıkma yasakları ve seyahat kısıtlamaları da annelerin aşılanabilecekleri yerlere seyahat etmelerini büyük ölçüde engelledi. Yapılan çalışmaların bir parçası olarak bir doz aşı alacak olan üreme çağındaki birçok kadın maalesef aşının zamanlamasını kaçırdı. Bu gibi durumların üstesinden gelinmesi için Prima, Avrupa, Orta Doğu ve Afrika’da UNICEF’in COVID-19 pandemisine yönelik eylemlerini güçlendirmesine de katkıda bulunmuştur.

1 Paket = 1 Hayat Kurtaran Aşı” kampanyası kendi varlığının dışında, başka bir sosyal sorumluluk projesine de öncülük etti mi?

Prima, 60 yılı aşkın süredir bebeklerin dünyasını güzelleştirmek için çalışıyor. Günümüzde pek çok markanın dolaylı veya doğrudan ihtiyaç sahibi insanlara yardım el uzattığını, çevre ve sürdürülebilirlik için kampanyalar yaptığını görüyoruz. Bu doğrultuda Prima olarak mutlaka başka markalara da ilham kaynağı olmuşuzdur. 

Yakın bir gelecekte Prima-Unicef iş birliğiyle geliştirilmesi planlanan yeni bir sosyal sorumluluk projesi var mı? Varsa nedir?

Prima ve UNICEF’in kurumsal misyonları, dünya çapında her bebeğe yaşamlarına en iyi başlangıcı sağlamada örtüşüyorlar. Bu açıdan da aslında Prima ve UNICEF arasındaki hedef birlikteliğinin bir anlamda “ömür boyu” olduğunu da söyleyebiliriz.

Prima, bu yıl yenidoğan tetanosunu ortadan kaldırma konusundaki küresel çabalarını desteklemeye devam ediyor ve UNICEF’in Pakistan’daki kadınları ve bebeklerini korumaya yardımcı olmak için fon bağışlıyor. UNICEF’in Avrupa ve Hindistan, Orta Doğu ve Afrika bölgelerindeki çabalarını desteklemek için 2020 yılında el ele vermemiz örneğindeki gibi birlikte, bebeklerin ve annelerin sağlığını ve esenliğini korumaya devam edebileceğimiz alanları araştırıyoruz.

UNICEF ile yaptığımız çalışmalara ek olarak Prima Ailesi olarak bebeklerimizin dünyalarını güzelleştirmek için elimizden geleni yapıyoruz. Her yıl 60 binin üzerinde bezi, Kızılay aracılığıyla ihtiyaç sahiplerine bağışlıyoruz. Bunun yanı sıra 2016 yılından beri 750 binden fazla prematüre bebek bezini hastanelere bağışladık. En minik bebekler de dahil olmak üzere tüm bebeklerin her zaman yanında olacağız. Bu kapsamda yeni çalışmalar ve projeler planlıyoruz. Çok yakın zamanda yeni kampanyamız kapsamında İhtiyaç Haritası ile iş birliği yaparak yardıma en çok ihtiyacı olan illeri belirledik ve Türkiye’nin 10 ilinde 100 binin üzerinde bez bağışı gerçekleştirdik. Bu çalışmalarımızı daha ileriye taşıyacağız. Amacımız: bebeklerin ve ailelerin her zaman yanında olmak ve bu doğrultuda yaptığımız çalışmaları devam ettirmek.

P&G Türkiye Kafkasya ve Orta Asya CMO ve pazarlamadan sorumlu başkan yardımcısı Onur Yaprak

Son olarak dünyada yenidoğan hastalıkları hakkında pek de fazla bilgiye sahip olmayan ve yenidoğan rahatsızlıklarından biriyle karşılaştığında kendini çaresiz hisseden insanlara ne söylemek istersiniz?

Çok yakın zamanda, ebeveynler üzerinde bugüne kadar ki en kapsamlı araştırmamızı gerçekleştirdik. “Bebekler için Daha İyi Bir Dünya” başlıklı araştırmamızın sonucuna göre ebeveynlerin dörtte üçünden fazlası (%87) bebeklerin dünyasını daha iyi bir hâle getirmenin kolektif bir çabadan geçtiğine inanıyor. Tek başlarına bunu yapmanın mümkün olmadığını, ailelerinin ve arkadaşlarının desteklerinin ebeveyn olarak kendilerine güvenlerini artırdığını ifade ediyor. Araştırmanın diğer bir önemli sonucu ise ebeveynlerimizin %69’u nasıl yardıma ulaşacaklarını bilemiyor. Yardım her zaman var ve birlikte çalışarak fark yaratabileceğimizi ebeveynler de söylüyorlar. Biz Prima de olarak gerek ürünlerimizle gerek sosyal desteklerimizle her zaman ailelerin yanında olacağız.