Pandemiye Bir Tiyatro Arası: Sezon Minimal ve Ay, Carmela!

Güncelleme Tarihi: 7 Ocak 2021

Aylarca evde kalmak zorunda olmanın getirdiği bıkkınlık ve verdiği hayata devam edemiyor olma hissi belki de her birimizi psikolojik açıdan ayrı ayrı zorladı. Günlük aktivitelerimizin “sıradanlığının” aslında birey olma gelişimimizi büyük ölçüde etkilediğini de bu günlerde tekrar tekrar hatırladık. Eylül ayında şehir tiyatrolarının mini bir takvimle etkinlik sezonunu açtığını görünce pandemide tiyatro nasıl bir deneyim olur acaba diye düşünmeden edemedik. Kapalı bir alan olduğundan pandemi sürecinde tiyatro salonuna gitmenin yeterince güvenli olup olmadığını tartışırken alınan önlemlere güvenerek bu mini sezona bir şans vermeye karar verdik. Hâlâ devam etmekte olan bu süreçte siz de sanatla beslendiğiniz aktivitelere geri dönmek niyetindeyseniz bu yazı size yardımcı olabilir.

Pandemi Karamsarlığına Küçük Bir Mola: Sezon Minimal

Fotoğraf: Haberglobal.com

Yaşamakta olduğumuz bu karışık ve çözümsüz devam eden süreç içinde, sanatın en kurak toprakları bile yeşertebileceğini düşünen bizler için sezon minimal adeta bir kurtarıcı oldu. Şehir Tiyatroları, ekim ayında on altı oyunluk bir planla sezonu açtı. Pandemi günlerinde tiyatro mutluluğunu yaşadığımız oyun günlerinde, herkesin güvenliği için bazı tedbirler alındı. Oturma düzeni tamamen değiştirilerek; salona, boşluklu ve sosyal mesafeli oturma düzeni getirildi. Bunun dışında salona girmeden önce herkese ateş ölçümü yapıldı ve oyun boyunca da seyircilerin maskelerinin takılı olup olmadığı sıkça kontrol edildi. Alınan tedbir kararlarının uygulandığını görmek içimizi rahatlattı ve kendimizi güvende hissetmemizi sağladı.

Sezon Minimal’in Gözdesi: Ay, Carmela!

Fotoğraf: Tabikihaber.com

Bu sezon izlemeye gittiğimiz ilk oyun olan “Ay, Carmela!” İspanyol iç savaşında olanları anlatan, savaşın yıkıcılığını ve savaştan etkilenen insanların değişen hayatlarını gözler önüne seren bir oyun olarak bizleri karşıladı. Oyunun geriye dönüş tekniğini kullanarak ilerlemesi dikkatlerimizi cezbetti ve ilk andan itibaren oyunun nasıl ilerleyeceğine dair bize ipuçları vermiş oldu. Sonrasında oyun içinde dekorun öneme dikkat çekmesiyle bizleri büyüledi ve sahne içindeki ışıklar oyunun geri dönüş sahnelerini oldukça gerçekçi hale getirdi. Tüm bu insanı içine çeken atmosferde oyuncuların kostümlerinin yaşanan günlere göre etkileyici olarak değişmesi de oyunu dikkate değer kılan özelliklerinden biriydi. Piyesin aktardığı hisler, yaşattığı duygu-durum değişiklikleri ve dekorun başarıyla kullanımının müziklerle desteklenmesi oyunu başarılı kılan ana etkenlerdi. Oyundan çıktığımızda, bize pandemi günlerinde rahat bir nefes aldıran bu oyuna minnet duymadan edemedik. Tüm bunların ışığında “Ay, Carmela!” adlı oyun sizlerin de dikkatini cezbettiyse fragmanını izleyerek ona bir şans vermenizi tavsiye ederiz, oyunun kasım ayı boyunca da gösterimde olduğunu duyduğumuzu da söylemeden geçmeyelim. 

Umarım sizler de pandemi sürecinde tiyatro deneyiminiz sonucunda memnun olur ve bu boğucu günlerin etkilerinden biraz da olsa sıyrılabilirsiniz, iyi seyirler…