Güncelleme Tarihi: 30 Aralık 2023
Sebep üzerindeki kutuplaşmalar bir yana, ülke olarak ekonomik bir darboğazın içerisinde olduğumuz yadsınamaz bir gerçek. Hani derler ya Allah’ın bildiği kuldan saklanmaz diye. Bizimki de o hesap. Hal böyleyken çözüm yöntemleri üzerine pek çok bilimsel tartışma yapabiliriz. Fakat bizler daha çok toplumsal bir refleksle ‘’öcüyü’’ aramayı tercih ediyoruz.
Pek çok şeyin kısıtlı olduğu bu dönemde medyanın, kanaat önderlerinin ve politikacıların sunduğu öcü yelpazesi oldukça geniş. Tabiri caizse öcüde “seç, beğen, al’’ bolluğu yaşıyoruz. Son aylarda popüler olan öcülerimizden biri de zincir marketler… Takdir edersiniz ki bazı öcülere dil uzatılamaz. Lakin marketlere atış serbest… Herkes, her şeye olduğu gibi bu meseleye de dilediğince politik yaklaşıp istediği şeyin taraftarı olabilir. Fakat ben bu yazıda amigoluk yapmak yerine bilinçli tüketicinin zihninde bir ışık yakmak hevesindeyim.
Şahsen dış mihraklar tezini daha çok sevmeme rağmen son zamanlarda zincir marketler ekonomik sıkıntının baş müsebbibi olarak pazarlanıyor. Tabii “karanlık ruhlu marketler loncası’’ fantezisine kapılmak oldukça zor. Biz en iyisi tartışmayı akılcı ve faydalı bir oluktan akıtalım…
Marketler, Ürünleri Fahiş Fiyatlara Mı Satıyor?
Fotoğraf: Anna Shvets
Aslında bunun tespiti oldukça basit. Öncelikle zincir marketlerin diğer bütün işletmeler gibi pahalılıktan nasiplerini aldıklarını unutmamak gerekiyor. Kur farkı, zamlanan doğalgaz, elektrik, su, nakliye özelinde mazot ve çalışan maaşları gibi etmenler düşünüldüğünde zincir marketlerin uyguladıkları fiyat artışlarını garipsememek gerekiyor. Fakat asıl soru şu; buradaki artışlar ekonominin doğal seyrine uygun mu gerçekleşiyor? Yoksa ortada, fırsatçılıktan doğan fahiş fiyatlar mı mevcut?
Burada iş, hemen her konuda olduğu gibi tüketici haklarını koruyan mekanizmaların ışığında bilinçli tüketiciye düşüyor. Her şeyden önce tüketici olarak bizlerin ekonomi gündemini yakından takip etmemiz ve ulaşabildiğimiz imkanlar arasında kıyas yapabilmemiz gerekiyor. Bunun yanı sıra çeşitli referans kaynakları da mevcut. Örneğin Ticaret Bakanlığının hizmete sunduğu bir hal kayıt sistemi var. Bu uygulama sayesinde marketlerin sebze ve meyve reyonlarında bulunan ürünlerin halden kaç paraya temin edildiğini öğrenebiliyorsunuz. Bu da haliyle marketin ürüne koyduğu farkı saptamanıza olanak sağlıyor. Artık market fiyatlandırmasının koşullar altında adil olup olmadığına karar vermek de size kalmış.
Zincir Marketler Kartel Mi?
Fotoğraf: Daria Shevtsova
Öncelikle kartel kelimesinin bir işletme bilimi terimi olarak ne manaya geldiğini söyleyelim. Kartel, kabaca işletmelerin grup halinde hareket ederek rekabet ortamını bozacak ve tüketicinin aleyhine olacak şekilde fiyat tespiti yapmaları, arz miktarını kısıtlamaları kota uygulamaları getirmeleri gibi anlaşmalar içerisine girmelerine denir. Bana kalırsa zaten piyasa sadece adaletsizlik üretir. Fakat süregelen ekonomik düşünceye göre ideal olan rekabetin piyasayı tüketici lehine düzenlemesidir. Şimdi işler burada biraz karışıyor. Çünkü tüketicinin sıradan bir vatandaş olarak marketlerin kartelleşip kartelleşmediklerini tespit edebilmesi imkansız. Bu konuda devletin farklı mekanizmalarına ihtiyacımız var. Örneğin Rekabet Kurumu…
Bundan birkaç ay kadar önce Rekabet Kurumu müfettişleri bu konu hakkında bir inceleme gerçekleştirdiler. Görüldü ki farklı market zincirlerinde bazı temel gıdalar küsüratlarına kadar aynı şekilde fiyatlandırılmışlar. Bunun yanı sıra aynı miktarda indirimlere yahut zamlara maruz kalmışlar. Haliyle ilgili market yöneticilerinin bu konudaki ifadesine başvuruldu. Ne kadar tatmin olursunuz bilemiyorum ama açıklama kısaca şöyle:
“Tesadüf…”
Sadede gelecek olursak; her şeyden önce şunu kabul etmeliyiz ki market zincirleri ucuz, kalite açısından standart ve kaynak açısından güvenilir ürünlere ulaşmak için müthiş bir erişilebilirlik sunuyor. Dünyanın hemen her yerinde de benzer bilimsel çalışma sistemlerini uyguluyorlar. Zincir marketlerin ekonomik atmosferi tüketici aleyhinde manipüle ettiklerini pek tabii düşünebiliriz. Hatta “Zaten hangi şirket kendini bu konuda temiz tutuyor ki?” diye de sorabiliriz. Fakat zincir marketlere uygulanan bu cadı avının ne kadar ekonomik doğrulara hizmet ettiğini ve ne kadar popülist politik maksatlarla gerçekleştiğini bir düşünmek ve hatta şu soruyu da sormak gerekiyor: “Nasıl oluyor da ortada bir ekonomik kriz olmazken ekonomik kriz çıkartan marketler olabiliyor?”
Kapak Fotoğrafı: Pixabay