new orleans cover

New Orleans Festivali Başka Bahara Kaldı

Güncelleme Tarihi: 16 Haziran 2020

Nisan, genelde dünyanın her yerinde farklı etkinliklerin olduğu hareketli bir aydır. Daha doğrusu aydı… Havanın güzel olduğu ve doğanın canlandığı Nisan ayı New Orleans için ise Caz Festivali zamanıdır.

Her yıl Nisan ayının son hafta sonu olarak planlanan festival son yıllarda 1 hafta boyunca devam ediyor. Bu sene 50. Yıl kutlamaları Koronavirüs salgını nedeniyle şimdilik sonbahara ertelendi.

Gitmesek de katılamasak da ben sizlerle festival ve New Orleans ile ilgili deneyimlerimi paylaşmak istedim.

Lousiana’da Mardi Gras ile yarışan en önemli etkinlik olan New Orleans Caz Festivali, bir müzik festivali olarak doğmuş, daha sonra New Orleans Caz ve Kültürel Miras festivali olarak kutlanmaya başlanmış.

New Orleans’ın Doğuşu

New Orleans, 1718 yılında Jean Baptiste Le Moyne tarafından, Lousiana eyaletinin kasırgadan en korunaklı bölgesi olarak düşünülerek dikdörtgen bir mimari planda kurulmuştur.

Bu bölge tipik Fransız Creole mimari tarzında olup bugün şehrin French Quarter adı verilen tarihi bölümünü oluşturmaktadır.

Festivalin tüm önemli etkinlikleri de bu bölgeden başlayarak şehre yayılır. New Orleans’ın Afrika, Karayip ve Fransız kültürünün karışımı olan yaşam şeklini müzikten mutfağa kadar her yerde hissedebilirsiniz.  

Sinemayı seviyorsanız mutlaka New Orleans’da geçen filmlere ve meşhur cenaze sahnelerine rastlamışsınızdır. Karayip melodileri ile süslenmiş, caz formunda, Afrika ritmine uyumlu müziklerle yapılan uğurlama törenleri. Aynen New Orleans mutfağı gibi acı, tatlı benzersiz bir deneyim….

New Orleans’da Gastronomik Deneyimler

New Orleans’da Gastronomik Deneyimler

Nisan ayında yapılan festivalin müzik kadar önemli diğer bir ayağı ise gastronomik deneyimler. Akdeniz lezzetlerinin, sebze, acı biber, turşu, pirinç gibi yerel malzeme ile harmandığı yerel mutfak örneklerinde, tavuktan timsaha kadar farklı et çeşitleri bulmam mümkün. İmza yemekleri olan Jambalaya yemeden de dönmemenizi öneririm.

Festival zamanı en çok tercih edilen tadlar; CrawFish (kerevit) Monica, Mango Freeze ve CrawfishBread .  Günümüzde dünyanın her yerinde marketlerde bulmanın mümkün olduğu Cajun sos tüm ise tüm yemeklerde kullanılıyor. Türk mutfağının kışın yapılan tencere yemeklerine çok yakıştığını söyleyebilirim.

The Big Easy

The Big Easy Life

“The Big Easy” olarak anılan ve rahat ve sakin temposuyla her şey için zaman bulabileceğiniz New Orleans’da “Let the good times rolls” (Kreole dilinde ‘’Laissez les bons temps rouler’’) sloganın da anlaşılacağı üzere tam bir keyif şehri.

Kayboldunuz navigasyondan da çok emin değilsiniz, nehrin yanında, dükkanın aşağısında/yukarısında, üstünde gibi anlatımlar içeren, aynı Akdeniz usulü yol tarifleri alırsınız.

 New Orleans’da, Amerika’nın tamamında duymaya alışık olduğumuz 3 blok kuzeyde veya 2 mil sonra doğuya dön gibi tarifler duymak mümkün değil.

New Orleans’ın toplumsal hafızasında yer eden en önemli olaylardan bir tanesi de 2005 yılında meydana gelen Katrina kasırgasıdır. Şehrin %80’i sel altında kalmış saatte 281 km’ye ulaşan kasırga çok büyük hasara yol açmıştı. Bizim deprem korkumuza benzer, her an tetiklenmeye müsait bir kasırga korkusu kalplerin ve hafızaların derinlerinde mevcut.

Bu yıl gerçekleşmesi biraz zor olan bu festivali, bir sonraki yıl sağlıklı güzel günlerde mutlaka listenize almanızı tavsiye ederim.