Netflix’teki 5 Miyazaki Filmi

Güncelleme Tarihi: 28 Nisan 2021

Bugünlerde, havalar da soğumuşken evimde kalıp animasyon filmler izleyerek sanata doymak istiyorum diyenlerdenseniz; sizin için hazırladığımız her biri birbirinden renkli ve sizi sanata doyuracak Miyazaki filmleri derlemesine göz atabilirsiniz. Bu derleme içindeki filmler aynı zamanda aklınızdaki “Miyazaki kimdir?” sorusuna da cevap verecek çünkü Miyazaki, filmlerinde kendi hayatından önemli parçalar kullanmayı seviyor. Fakat baştan uyaralım; bu derlemenin her bir parçası sizi hayatınızı sorgulamaya itebilir ve daha da önemlisi konfor alanınızın aslında güvenli olmadığını hissettirebilir. Farkına varmak ve her zaman daha iyi olana ulaşmak için cesarete ihtiyaç duyanlardansanız size sade ama etkili bir öğüdü hatırlatmak isteriz: 

“Gerçek keşif yeni diyarlar bulmak değil, yeni gözlerle bakmaktır.”

Küçük Cadı Kiki | IMDB: 7,8

Küçük Cadı Kiki
Fotoğraf: ghibli.jp

Küçük Cadı Kiki, geleneğe uygun olarak belli bir yaşa ulaştığında “cadılık” stajını tamamlamak için bir yıllığına evden ayrılıyor. Bu evden ayrılış, onu konfor alanından çıkmaya zorluyor. Bu zorlanmanın getirdikleriyle gerçek hayatın aslında ne kadar zor olduğunu ve ideallerine ulaşmak için ne kadar çok çalışması gerektiğini fark ediyor. Fakat yaptığı tüm fedakarlıklara ve başına gelen onca aksiliğe rağmen hayatına karşı takındığı iyimser tavır hepimize örnek olmanın ötesinde bize yol gösteriyor. Kendi ayakları üzerinde durmayı keskin zekası ve sempatikliği sayesinde hızlıca öğrenen bu küçük cadının hikayesini, kendisinden dinlemek isterseniz Küçük Cadı Kiki filmini cumartesi izlenceleriniz arasına ekleyebilirsiniz.

Yürüyen Şato | IMDB: 8,2

Yürüyen Şato
Fotoğraf: ghibli.jp

Miyazaki’nin yarattığı güçlü kadın karakterlerden biri olan Sophie, Yürüyen Şato macerasının başkahramanı. Kurulu bir düzende rahatça yaşama fikrindense kendi hayatını sevdiği işi yaparak kazanma hayali kuran ve bunun için uzun uzun saatler çalışan Sophie’nin yolu bir gün korkutucu tasvirlerle adı şöhret bulmuş Howl ile kesişiyor. Herkesin sandığının aksine, tam da savaşın ortasında, hiçbir şey güllük gülistanlık değil. Kendi cesurluğuyla hepimize cesaret aşılayan ve en çözülmez görülen problemleri çözmek için çabalamaktan asla vazgeçmeyen Sophie, kararlı duruşu ve arkada kimseyi bırakmayış çabasıyla Howl ile bir maceraya atılıyor. Etkileyici bir zamanlar arası geçiş tekniğiyle düğümleri çözerek sorularımızı cevaplayan film, Sophie ve Howl’ın büyüleyici yolculuğu sayesinde unutulmaz bir yüz yirmi dakika yaşatıyor. 

Komşum Totoro | IMDB: 8,2

Komşum Totoro
Fotoğraf: ghibli.jp

Komşum Totoro, diğer Miyazaki filmleri aksine sade bir hayatı konu alıyor. Annenin hastalığı nedeniyle şehirden küçük bir köye taşınan aile, buradaki hayata alışmaya çalışıyor. Ailenin iki küçük kızı var ve anne hastanede olduğundan evin ve kardeşinin sorumluluğu büyük kız kardeşte. Büyük kız kardeş, tüm zorluklar arasında küçük kardeşine gözü gibi bakıyor ve ona sevgi dolu bir yuva yaratmaya çalışıyor. Köydeki hayatın büyüleyici renkler ve eşsiz çizimlerle güçlendirilmesiyle bu film sıcacık bir ailenin birbirleriyle olan ilişkilerine değiniyor ve bize belki de özlem duyduğumuz, doğayla iç içe olduğumuz eski tatlı günleri hatırlatıyor.

Prenses Mononoke | IMDB: 8,4

Prenses Mononoke
Fotoğraf: indiewire.com

Prenses Mononoke, kurtlar tarafından büyütülmüş ve bu yüzden de zamanla bazı güçlere sahip olmuş güçlü bir kadın. Ormanda, yani doğanın göbeğinde yaşıyor. Bu hayattaki en büyük vazifesinin doğayı korumak olduğunu filmde de sıkça dile getiren Mononoke, bir gün acı bir haberle sarsılıyor. Bazı insanlar, daha fazla dünyevi çıkar elde etmek için kendi sonlarını getirdiklerini fark etmeden ormanın ruhunu yok etmeye karar veriyorlar. Tüm bu ikilik içinde Mononoke hem insanları hem de doğayı korumanın bir yolunu bulmaya çalışıyor ve bunun için savaşmaktan nefret etse de savaşmak zorunda kalıyor. Filmin bize verdiği mesaj ise oldukça açık: Yaşamak istiyorsan orman ruhuna saygı duy!

Ruhların Kaçışı | IMDB: 8,6

Ruhların Kaçışı
Fotoğraf: ghibli.jp

“Adını unutursan kim olduğunu hatırlayamazsın…” 

Filmin içinde aklımıza kazınan bu cümle aslında tüm filmi özetlemek için yeterli oluyor. İnsanların isimlerini çalarak onlara yapmak istemedikleri işler yaptıran yaşlı bir kadının emrinde olan şehir, gündüzleri terk edilmiş bir kasaba; geceleriyse korkunç bir dünya. İsmini unutanın ruhunu kaybettiği bu korkunç dünyada başkahramanımızın tek bir görevi var: Kim olduğunu unutmadan ailesini kurtarmak! Siz de bu gizemli yolculuğa şahitlik etmek ve sırrı çözmek isterseniz Ruhların Kaçışı treninden kendinize mutlaka bir koltuk kapmalısınız.

Miyazaki filmleri Netflix platformunda da büyük ilgi görürken, sizleri de kendi fantastik dünyaları içinde keyifli bir yolculuğa çıkarmak istiyorlar. Bu hafta sonu bir değişiklik yapıp bir büyücünün kapısını çalmak isterseniz Howl’ın şatosu daima emrinize amade…