Tüm dijital sanat meraklılarına sesleniyorum! Sanat dünyasındaki son trendi duydunuz mu? Teknoloji ve sanatın nihai karışımı olan Programlanabilir Medya NFT’ler ile tanışalım.
Bu misli olmayan belirteçler (NFT’ler), özgünlüklerini ve yaratıcısına aidiyetini kanıtlamak için blockchain teknolojisini kullanan dijital varlıklar olarak bilinir. NFT’leri diğer sanat eserlerinden ayıran şey, bunların yalnızca statik görüntüler değil, etkileşimli ve programlanabilir olmalarıdır!
Hava durumuna göre renk değiştiren bir dijital sanat eserine veya zamanla gelişen bir müzik videosuna sahip olduğunuzu hayal edin. Olasılıklar sonsuz ve eserin sahip olabileceği yaratıcılık akıllara durgunluk verebilir.
Ama en iyi kısım? Bu eşsiz parçalara gerçekten sahip olabilir ve bunları dijital cüzdanınızda görüntüleyebilirsiniz. Artık en sevdiğiniz sanat eserinin kopyalanması veya çalınması konusunda endişelenmenize de gerek yok. Yani teknolojiden anlayan bir sanatçı veya sanat aşığıysanız, bu kesinlikle kaçırmak istemeyeceğiniz bir şey olabilir.
Özetle NFT’ler: Eğlenceli Bir Perspektif
NFT’ler, sanat dünyasında büyük ses getirdi! Peki, tam olarak NFT nedir ve nasıl çalışır?
Türünün tek örneği bir tabloya sahip olduğunuzu hayal edin. Tablonuz oldukça değerli çünkü dünyada bir tane var. Şimdi, aynı tabloyu dijital biçimde hayal edin. NFT’lerin devreye girdiği yer tam olarak da burası. Bunlar, Bitcoin gibi kripto para birimlerine güç veren teknolojinin aynısı olan blokzincirde depolanan benzersiz dijital varlıklar.
Diyelim ki bir ressamsınız ve dijital bir resim yapıyorsunuz. Daha sonra onu bir NFT olarak “basabilirsiniz”, bu da söz konusu resmi temsil eden benzersiz bir simge oluşturduğunuz anlamına gelir. Daha sonra bu NFT’yi, söz konusu tablonun dijital haklarına sahip olacak bir koleksiyoncuya satabilirsiniz.
Ama bir NFT’ye sahip olmanın bu kadar özel olan nesi var? Fiziksel bir resme sahip olmak gibi düşünün. Sadece bakacak güzel bir şeye sahip olmakla kalmaz, ayrıca zaman içinde değer kazanabilecek değerli bir varlığa da sahip olursunuz. Bu durum NFT’ler için de geçerli. Ayrıca, blok zincirinde depolandıklarından kopyalanamazlar veya kurcalanamazlar, bu da onları dijital sanatın sahipliğini ve özgünlüğünü korumak için mükemmel hale getirir. Ancak bir şeyin NFT olarak basılması, onun doğası gereği değerli olacağı anlamına gelmeyeceğini de not etmek önemlidir.
NFT’lere Yakından Bakalım
NFT’leri ABD doları veya Bitcoin gibi diğer varlıklardan ayıran şey, blok zincirinde benzersiz bir şekilde tanımlanabilmelerini sağlayan benzersiz kodlara sahip kriptografik varlıklar olmaları. Dijital varlıklara ait bir parmak izi gibi düşünün…
Dolar veya Bitcoin gibi geleneksel varlıklar, değiştirilebilir ve aynı değere sahip oldukları anlamına gelirken, NFT’ler bölünemez ve onları türünün tek örneği yapan benzersiz bir özelliğe sahip olurlar. Normal bir banknot ile nadir koleksiyonluk özelliğine sahip banknot arasındaki fark gibi düşünebilirsiniz.
Peki, bu dijital hazineleri nerede saklıyorsunuz? Sıcak ve soğuk cüzdanların devreye girdiği yer burasıdır. Sıcak cüzdanlar günlük çantanız gibidir, kullanımı kolay ve erişilebilirlerdir, ancak soğuk cüzdan kadar güvenli değildir. Soğuk cüzdanlar kasa gibidir, daha güvenlidir ancak erişimi daha zordur.
Sanatın Yeni Çağı
Sanat dünyası, programlanabilir medyanın tanıtılması ve sanatçıyla bütünleşmesiyle büyük ölçüde değişmek üzere. Bu yeni konsept, yalnızca dijital sanat hakkındaki düşüncelerimizi kökten değiştirmekle kalmıyor, aynı zamanda sanatçılar için yeni bir merkeziyetsizlik ve özgürlük biçimi sağlıyor.
Geleneksel olarak dijital sanat, statik bir görüntü veya video olarak görülüyordu, ancak programlanabilir medyalar olan NFT’ler ile sanat artık etkileşimli ve sürekli gelişebilir hale geliyor. Bu, sanatçının sanat eseri satıldıktan sonra bile var olmaya devam etmesi anlamına geliyor.
Bu yeni konsept aynı zamanda sanat dünyasında eserler yaratan sanatçılara büyük bir özgürlük alanı tanıyor. Sanatçılar artık bu teknoloji sayesinde çalışmalarını sergilemek ve satmak için galerilere veya sanat koleksiyonerlerine güvenmek zorunda kalmayabilir. Artık yaratmış olduğu eserleri NFT’lere dönüştürerek doğrudan ilgililerine satmak için blokzincir teknolojisini kullanabilirler.
NFT’ler ile sanat ve sanatçının bütünleşmesi sadece sanatçılar için değil aynı zamanda sanat koleksiyoncuları ve meraklıları için de oldukça heyecan verici. Sanatçı ve çalışmaları ile yeni bir etkileşim ve bağlantı düzeyi sağlayan NFT’ler bizlere bu eserlere oldukça kolay ulaşabilmemizi de sağlıyor.
Taklitçilere Elveda ve Merkeziyetsizliğe Merhaba Deyin
Dijital sanat eserlerinin orijinalliğini kanıtlamak için mücadele edilen günler geride kalacak gibi gözüküyor. NFT’lerin ortaya çıkmasıyla, sanatçılar artık kreasyonlarının sahipliğini sadece bir imza ile kolayca kanıtlayabiliyorlar. İçeriği kopyalamanın ve paylaşmanın çocuk oyuncağı olduğu dijital bir dünyada bu, sanatçılar için ezber bozan bir durum.
Bir düşünün: bir sanatçı olarak, kalbinizi ve ruhunuzu eserinize adıyorsunuz, fakat günümüz şartlarında birisinin onu kopyalayıp kendisininmiş gibi sahiplenmesi çok kolaydır. NFT’ler ile sanat eserinizin gerçek yaratıcısının siz olduğunuzu kanıtlayabilir, ayrıca aracılara ihtiyaç duymadan alıcılara satabilirsiniz.
NFT Dramaları: Hermes Birkin Çantaları ve Cem Karaca’nın Portreleri
NFT’lerin yalnızca dijital sanat ve koleksiyon ürünleri için olduğunu düşünüyorsanız, yanılıyorsunuz. Lüks marka Hermes, geçtiğimiz yıllarda sanatçı Mason Rothschild tarafından izinsiz yaratılan ikonik Birkin çantalarının NFT’leri nedeniyle bir dava açmıştı. Gerçek hayatta binlerce dolara satılabilen çantalar NFT olarak 40 bin dolar gibi fiyatlarla satıldı. Hermes, ticari marka ihlali ve haksız kazanç iddiasında bulunuyor, bu dava gelecekteki NFT projeleri için bir örnek olabilir.
Ancak NFT dramasına maruz kalan bir tek Hermes değil. Ünlü müzisyen Cem Karaca’nın ailesi, portresinin izinsiz bir şekilde NFT’sinin çıkarılarak satışının yapılması nedeniyle kişilik haklarının ihlali iddiasıyla dava açmıştı. Mahkeme de bunun üzerine NFT’nin satıştan kaldırılmasına karar vermişti, ancak listelendiği platformun Türkiye’de kayıtlı olmaması ve Türkiye’de bir merkezinin olmaması kararın uygulanmasını zorlaştırıyor. Bu nedenle NFT endüstrisinde oldukça dikkatli olmanızı tavsiye ederim.
Peki, NFT oyununa katılan daha fazla lüks marka ve ünlü görecek miyiz? Bunu yalnızca zaman gösterecek. Ancak kesin olan bir şey var ki, NFT’ler sanat dünyasını sarsıyor ve gerçekten sahip olduğumuz ve değer verdiğimiz şeyleri sorgulamamıza neden oluyor.
Referanslar:
Dr.Öğr. Üyesi Onur Sarı, NFT’ler Açısından Mali Hakların Devri Sözleşmesi, Seçkin Yayınları, Ankara 2022