Logarithmic Growth Sergisi | x-ist

Logarithmic Growth Sergisi | x-ist

Murat Palta’nın dördüncü kişisel sergisi olan Logarithmic Growth, 18 Şubat 2023 tarihine kadar x-ist’te görülebilir. Palta’nın işleri fevkalade iyi kurgulanmış bir ironiyle lineer zaman algımızı kırarken, tabiri caizse ironi üzerine inşa edilmiş bir kavram kusmuğuna evrilmeyerek çağdaş sanat yutturmacası ceketi giymiyor. Ben de tam olarak bu meselenin üzerinde durmak istiyorum.

Sanatçının bu güncel sergisinde yer alan bazı işlerini geçtiğimiz yılın kasım ayında gerçekleşen Artweeks Akaretler’in yedinci edisyonunda görme şansını yakalamıştık. Öyle sanıyorum ki bu karşılaşma herkesi Logarithmic Growth sergisini görmek için heyecanlandırmaya fazlasıyla yetmiştir. Fakat sergi, yalnızca bekleyenleri değil, maruz kalanları da keyiflendiriyor gibi gözüküyor. Çünkü sergiyi çağdaş sanatın baştan aşağı bir aldatmaca olduğunu düşünen ve sanatın yüksek teknik ile paralel bir uğraş olduğuna ikna olmuş bir arkadaşım ile beraber deneyimledim. O gün gezdiğimiz dört sergi içerisinde onda sanatla buluşmanın insanda uyandırdığı affektleri canlandıran tek sergi Logarithmic Growth sergisi oldu.

Peki, niçin?

Logarithmic Growth Sergisi | x-ist

Bu kısa yazı, çağdaş sanatın tabiatı üzerine derinlemesine saptamalar yapmak için pek de doğru bir yer değil. Fakat kısaca bizi ilgilendiren kısım üzerinde durabiliriz. 

Biliyoruz ki kavramsallık mefhumu, çağdaş sanatın özünü işgal eden en büyük unsurlardan birisidir. Bu da sanatsallığa dair diğer bütün unsurların bir şekilde geri plana atılabilmesine olanak sağlar. Yine aynı sebeple hazır nesne kullanımı da kendisine geniş bir alan bulmuş olur. Tüm bu ve bunun gibi meseleler birleşerek çağdaş sanat için öne sürülebilecek kıstasların flulaşmasına sebebiyet verir. Haliyle çağdaş sanat yutturmacası diye bir şeyden bahsedebiliyor oluruz. 

Bunun hakkında; sanatçının yaptığı herhangi bir şey sanat mıdır, bir şeyin sanat eseri oluşunda sergileme pratiklerinin payı ne kadardır gibi pek çok tartışma yürütülebilir. Fakat nedensellik üzerine inşa edilen bu tartışmalar, günün sonunda bir kavram üzerine inşa edilmiş eserlerden belki de daha çok, boyanmış bir tuvale onlarca kavramın sonradan giydirildiği işlerle karşılaşıyor olduğumuz realitesini değiştirmez. Sanırım böyle bir ortamda elimizde olan en güvenilir şey, eserin anlatısına içkin bir kavramın seyircinin zihni ve eser arasında herhangi bir aracıya ihtiyaç duyulmadan kendisini ortaya koymasıdır. İşte tam da bu noktada Murat Palta’nın alameti farikası kendini görünür kılar.

Logarithmic Growth Sergisi | x-ist

Çağdaş hayat, kurumların yıkılıp rollerin ayakta kaldığı bir dilemmanın sahnesidir. Bütün dünyanın aynı noktada olduğu fikri genellenemese de aynı eğride olduğumuz aşikar bir şekilde yaşanan toplumsal çözülmeler ve bu çözülmelerin birey üzerinde yarattığı hisler öyle sanıyorum ki çağın ruhunu özetleyen niteliktedir. Anksiyete, öfke, kaygı ve güvensizlik hissi gibi terimlerin dört bir yanımızı bunca sarıyor oluşu, bu durumu açıklamak için yeterli gibi gözüküyor. Çağdaş hayatın bu ikiliği, bence zamanın en temel kavramı olan ironiyi doğuruyor.

Murat Palta’nın işlerinde zamansal bir ikilik olarak anakronizm ve klasik-popüler ilişkisi kendi dualitesini ve dolaylı olarak kendi ironisini yaratıyor. Fakat asıl mücevher, sanatçının bu ironiyi kavramlaştırırken kurguladığı mizahi üslupta gizli. Sanatçının işlerini deneyimlerken sadece ustaca işlenmiş bir temayla muhatap olmuyor, zekice yapılmış bir esprinin verdiği tatmin duygusuna da mazhar oluyoruz. Sadece iyi kurgulanmış bir anlatı değil, işlerin her köşesinde karşılaştığımız sanatçının ‘’Ben bu işi biliyorum.’’ tavrı da seyircinin kendisini bir manada ‘’güvende’’ hissetmesine sebep oluyor.

Fotoğraflar: Murat Palta, Logarithmic Growth, x-ist