Kuraklık Nedir, Neden Olur ve Nasıl Engellenir?

Kuraklık Nedir, Neden Olur ve Nasıl Engellenir?

Güncelleme Tarihi: 22 Temmuz 2022

Kuraklık, ilkokul yıllarımızdan beri ismine aşina olduğumuz doğa olaylarından bir tanesi… Ancak günümüzde bu kavram, yalnızca belli bir coğrafi bölgeyi “yazları sıcak ve kurak” şeklinde masumane bir betimlemeyle tanımlamak yerine çok daha vahim sonuçlara işaret ediyor. İklim değişikliği başta olmak üzere pek çok ekolojik sorunun etkisiyle kuraklık artık global bir sorun. Üstelik bu global sorun, ne yazık ki her geçen yıl artarak kendisini göstermeye devam ediyor. O halde gelin, kuraklık nedir, neden ortaya çıkar ve nasıl önlenir sorularını soralım, gezegenimiz için önemli bir tehlike yaratan bu doğa olayını daha yakından tanıyalım…

Kuraklık Nedir?

Kuraklık Nedir, Neden Olur ve Nasıl Engellenir?

Kuraklık, en temel olarak bir bölgenin normalden daha az yağış alması olarak tanımlanır. Öte yandan bu kavram aniden gelişen bir durumu değil, süreci tanımlar. Aslında kuraklık doğal bir süreçtir ve yıl boyunca belirli dönemlerde tekrar etmesi beklenir. Ancak ekolojik anlamda yaşadığımız dengesizlikler kuraklık süreçlerinin uzamasına ve dolayısıyla bu doğal sürecin bir doğal felaket hale gelmesine neden olur.

Kuraklığın Nedenleri Nelerdir?

Kuraklığın Nedenleri

Kuraklığın nedenlerinin temelinde bölgesel olarak yağış miktarının mevsim normallerinin altında seyretmesi yatar ancak bu yağış eksikliği, çeşitli sebeplerden ortaya çıkabilir:

Doğal Hava Olayları

Kuraklığın ortaya çıkması her zaman dış etkenler nedeniyle gerçekleşmez. Gezegenimizde yaşanan doğal hava değişiklikleri, zaman zaman çeşitli bölgelerde kuraklığa neden olabilir. Tarihte görülen pek çok kuraklık hadisesi, genellikle doğal hava olayları sonucunda ortaya çıkmıştır.

Hava Sirkülasyonundaki Dengesizlikler

Son yıllarda ortaya çıkan bölgesel kuraklıkların pek çoğu ise hava sirkülasyonundaki dış etkenlere bağlı değişiklikler sonucu meydana gelir. İklim değişikliği nedeniyle gezegenimizdeki sıcaklığın artış göstermesi, atmosferdeki hava dolaşımında dengesizliklere neden olur. Bu durum sonucunda çeşitli bölgelerde aşırı yağışlar görülebilirken bazı coğrafyalarda ise yağış miktarı uzun süreler boyunca mevsim normallerinin fazlasıyla altına düşebilir. 

Aşırı Su Talebi

Dengesiz nüfus artışı ve buna bağlı olarak belirli bölgelerde yoğunlaşan tarım faaliyetleri de kuraklığın nedenleri arasında önemli bir yer tutar. Tarım, su kullanımı konusunda en yüksek yüzdeye sahip sektörler arasında yer alır. Belirli bir bölgede ilgili lokasyonun kapasitesinin üzerinde tarım faaliyetlerinin gerçekleştirilmesi, o coğrafyanın su kaynaklarının hızla tükenmesine neden olacaktır. Bu durum da kaçınılmaz son olarak kuraklık sürecini doğurur.

Amerika Birleşik Devletleri’nde 2013 yılında yapılan bir araştırmaya göre 1960-2010 yılları arasında ABD’de artan su tüketimi, Kuzey Amerika’daki kuraklığı %25 oranında artırmıştır.

Toprak Neminin Azalması

Herhangi bir bölgede yağış oluşması için topraktaki nemin buharlaşarak bulutlar oluşturması gerekir. Toprağın nemsiz bir hale gelmesi, yağışları azaltır ve kuraklığa neden olur. Kuraklık devam ettikçe toprak nemsiz kalmaya devam edecek, toprak nemsiz kaldıkça ise kuraklık devam edecektir. Yani bu süreç, kısır bir döngü yaratarak ilgili coğrafyaya pek çok anlamda zarar verir.

Ormansızlaşma

Kuraklığın nedenleri arasında önemli bir yer kaplayan bir diğer konu ise ormansızlaşmadır. Ağaçlar veya bitkiler, atmosferdeki nem miktarının artmasını sağlar. Aynı zamanda bölgedeki yağışlar sonucu oluşan nemi tekrar toprağa döndürerek doğal bir nem döngüsü oluştururlar. Ormansızlaşan coğrafyalar, su döngüsünü beslemekte zorlanır ve kuraklığın ortaya çıkması kaçınılmaz bir hal alır.

Kuraklığın Sonuçları Nelerdir?

Kuraklık Sonuçları

Belirli bir bölgede uzun süren kuraklığın sonuçları, hem kısa vadede hem de uzun vadede pek çok farklı alanı etkileyebilir. Ekonomik ve çevresel etkiler bir arada ortaya çıkar ve bölgedeki yaşam büyük oranda zarar görür. Kuraklığın etkileri, birbirinden bağımsız olarak değerlendirilmemelidir. Her bir sonuç, bir diğerini etkiler ve aslında ortaya tahmin edilmesi dahi güç olan bir felaketler zinciri çıkabilir.

Kuraklık sonucunda ortaya çıkması muhtemel bazı etkiler şu şekilde sıralanabilir:

Açlık ve Gıda Kıtlığı 

Kuraklığın ilk ve direkt olarak etki ettiği yer tarım ve hayvancılık faaliyetleridir. Toprağın nemsizleşmesi, bölgedeki tarımsal verimliliğe büyük oranda zarar verir. Dolayısıyla kuraklık yaşayan bölgelerde tarım faaliyetleri genellikle durma noktasına gelir. Aynı şekilde hayvancılık faaliyetleri için de su, olmazsa olmaz derecede önem taşır. Çiftlik veya kümes hayvanlarının beslenmesi için kullanılan otların kuraklık yaşayan bölgelerde yetişemiyor olması, hayvancılık faaliyetlerini de sekteye uğratır.

İçme Suyu Kıtlığı

İstisnasız tüm canlılar, yaşamlarını sürdürebilmek için suya ihtiyaç duyar. Kuraklık dönemleri, içme suyuna ulaşma anlamında da bölgesel anlamda büyük zararlara neden olur. İçme suyuna ulaşma konusunda yaşanan zorluklar, hastalıklara ve ölümlere neden olabilir.

Orman Yangınları

Kuraklığın sonuçları arasında çok yakın zamanda deneyimlediğimiz felaketlerden biri de orman yangınlarıdır. Toprağın ve dolayısıyla ağaçların son derece nemsiz bir hale gelmesi, ormanlar içerisinde ortaya çıkan yangınların sıklığını ve şiddetini artırır. Aynı zamanda kuruyarak toprağa düşen yapraklar veya küçük bitkiler, adeta orman yangınlarının büyümesi için bir yakıt görevi görür. Kuraklık görülen bölgelerde ortaya çıkan orman yangınlarını söndürmek, normal yangınlara göre çok daha zor bir hal alır.

Enerji Krizi

Kuraklık, enerji kaynaklarını da doğrudan etkileyebilen bir doğal süreçtir. Dünyanın pek çok bölgesinde temel enerji kaynağı olarak hidroelektrik santralleri kullanılır ve bu tesislerin en önemli ihtiyacı su kaynaklarıdır. Yağışların azalması hidroelektrik santrallerinin performansını düşürerek bölgesel anlamda enerji krizine neden olabilir.

Salgın Hastalıklar

Su, yalnızca içmek için ya da tarım faaliyetlerinde kullanılan bir madde değildir. Kuraklık sonucunda oluşan su kıtlığı aynı zamanda kişisel hijyen konusunda da sorunlar yaratır. Açlık ile birleşen hijyen sorunu, salgın hastalıkların ortaya çıkmasına neden olabilir. Tarihte kuraklık yaşayan pek çok bölgede salgın hastalıklar baş göstermiştir.

Yaban Hayatının Yok Olması

Kuraklığın sonuçları yalnızca insanları etkilemekle kalmayıp bölgedeki hayvanların ve bitkilerin yaşamlarına da doğrudan etki eder. Pek çok hayvan, susuz kalmış bir bölgede yaşamını sürdürmeye devam edemez. Sulak alanların ortadan kalkması, hayvanların hem üreme hem de beslenme faaliyetlerine zarar verir. Aynı zamanda bazı bitkiler de aniden gelişen kuraklık durumuna adapte olamayarak yaşamlarını kaybedebilir. 

Zorunlu Göç

Kuraklığın toplumsal sonuçları arasında yer alan konulardan bir tanesi de zorunlu göçtür. İnsanlar, yaşadıkları bölgede aniden ortaya çıkan ve uzun bir süre boyunca bölgeyi etkisi altına alan kuraklık ile karşı karşıya kaldıklarında açlık, susuzluk veya hastalıklar gibi çok çeşitli zorluklarla karşı karşıya kalır. Bu durumun sonucunda bölgede yaşayan insanlar, yaşamlarını sürdürebilecekleri yeni bir bölge arayışına girer. Bu düzensiz göç hareketi, toplumsal dengelerin bozulmasına neden olabilir.

Savaş

Kuraklık, uzun vadede savaşlara neden olabilecek kadar ciddi bir sorundur. Suyun her geçen yıl gezegenimiz için daha az bulunan ve dolayısıyla daha değerli bir kaynak haline gelmesi, ülkeler arası çatışmalara neden olabilir. Pek çok bilim insanı, önümüzdeki yüzyıllarda su savaşlarının ortaya çıkabileceğini öngörmektedir.

Kuraklık Nasıl Önlenir?

Kuraklık Nedir, Neden Olur ve Nasıl Engellenir?

Kuraklığı önlemek için pek çok farklı alanda kolektif bir çalışma yürütmek gerekir. Özellikle iklim değişikliği, son yıllarda tüm dünyada kuraklık görülme sıklığını artırmış durumdadır. Bu nedenle kuraklıkla mücadele etmek için iklim değişikliğiyle mücadele etmek çok önemlidir.

Kuraklığa karşı alınabilecek bazı önlemler şu şekilde sıralanabilir:

  • Su israfı her alanda önlenmelidir. Evsel kullanım, tarımsal faaliyetler veya üretim faaliyetleri fark etmeksizin her konuda su tasarrufu anlamında adımlar atılmalıdır.
  • Mevcut su kaynaklarının nehir havzası ölçeğinde yönetilmesi gerekir. Bu sayede suyun temel kaynağı olan nehir ekosistemleri daha sağlıklı bir şekilde korunabilir.
  • İklim değişikliği karşısında alınan önlemler artırılmalıdır. Gezegenimizin ortalama sıcaklığının her geçen yıl artıyor olması, kuraklığın sıklığını artıran nedenler arasında yer alır.
  • Tarımsal faaliyetler doğru bölgelerde ve doğru zamanlamayla planlanmalıdır.
  • Her alanda sürdürülebilir yöntemlerle üretilen ürünlere yönelmek gerekir. 
  • Nüfus planlaması yapılırken su kaynaklarının durumu göz önüne alınmalıdır.
  • Ormansızlaşmanın önüne geçmek için çalışmalar gerçekleştirilmelidir.
  • Kuraklık tehlikesi yaşayan bölgelerde ağaç dikimi sıklaştırılmalı ve toprağın olabildiğince nemli kalması sağlanmalıdır.
  • Yağmur suyu hasadı veya gri su kullanımı gibi suyun etkili bir şekilde kullanılmasını sağlayan faaliyetler gerçekleştirilmelidir.

Kuraklık ile İlgili Rakamlar

Kuraklık ile İlgili Rakamlar

Kuraklık sorunu, hem bugünümüzün hem de yakın ve uzak geleceğimizin önemli problemleri arasında gösterilir. Halihazırda etkilerini hissetmeye başladığımız bu problem, hem nedenleri hem de sonuçları bakımından pek çok farklı konuyu bir arada kapsar. Dolayısıyla kuraklıkla mücadele etmek için yalnızca bir alana odaklanmak yeterli olmayabilir.

Kuraklık tehlikesinin ciddiyetini çok daha iyi bir şekilde anlamak için bilim insanları tarafından yapılan araştırmaların sonuçlarına göz atabiliriz:

  • Son 50 yılda Türkiye’de, üç Van Gölü büyüklüğünde sulak alan kaybedilmiştir.
  • 2021 yılında Türkiye, son 41 yılın ikinci en kurak tarım sezonunu yaşamıştır. 
  • Birleşmiş Milletlere göre 2000 yılından bu yana dünyada kuraklık sezonlarının sıklığı ve süresi %29 artış göstermiştir. 
  • Tarım ve Orman Bakanlığına göre Türkiye’de daha önce her 10 yılda bir yaşanan kuraklıkların artık 5-6 yılda bir yaşanması beklenmektedir.
  • 1998-2017 yılları arası için yapılan bir araştırmaya göre kuraklığın yarattığı toplam zararın 127 milyar dolar olduğu açıklanmıştır.
  • Birleşmiş Milletlere göre 2022 yılında 160 milyon çocuk, kuraklıkla mücadele eden bölgelerde yaşamakta ve bu durumdan etkilenmektedir.
  • Projeksiyonlara göre 2040 yılına gelindiğinde her dört çocuktan birinin kuraklıktan etkileneceği öngörülmektedir.