Modanın yavaş olduğu yıllarda yalnızca mevsimler değiştiğinde yapılan alışveriş, hızlı modanın yükselişiyle bir hobi halini aldı. Son yıllarda trend döngülerindeki değişim hızının üretimi etkilemesi, beraberinde doğaya ve hayvanlara zarar veren, işçileri sömüren ve tasarımcıları hak kaybına uğratan bir düzen getirdi. Peki, hızlı moda gerçekten bu kötü ünü hak ediyor mu? Daha da önemlisi hızlı moda nedir ve zararları nelerdir?
Hızlı Moda (Fast Fashion) Nedir ve Nasıl Doğdu?
Hızlı moda, dönemsel olarak değişen trendlere bağlı olarak “popüler” olan giyim ürünlerinin ihtiyaç gözetmeksizin sunulması ve tüketiciler tarafından bu doğrultuda satın alınması anlamına geliyor.
On dokuzuncu yüzyılın başlarına yavaş moda hakimdi. Kıyafetlerin üretimi için gereken yün ve derilerin tedarik süreçleri, dokunması ve satışı daha fazla emek ve zaman gerektiriyordu.
İnsanlar çoğunlukla ellerindekileri yenilemek için mevsim geçişlerinde ihtiyaçlarına yönelik alışveriş yapıyorlardı. Günümüzde ise hızlı moda markaları ‘’mikro sezon’’ olarak adlandırdığımız koleksiyonlarını her hafta çıkarıyorlar ve bu da aynı üretim aşamalarından geçen kısa ömürlü ürünler için yılda 52 kere su, ham madde ve elektrik israfı anlamına geliyor.
Sanayi devrimi ile değişen üretim şekli ve tekstil fabrikalarının sayısının artışı, daha ilk yıllarında bile güvenlik sorunlarını doğurmuştu. Üretim hızının artması tedarik zincirlerini de etkiledi. Üreticiler yalnızca kazanç sağlamak için ‘’daha fazla ve daha hızlı’’ üretim yapmaya başladılar. Bunun sonucunda üretilen kıyafetlerin kalitesi düşmeye başladı ve bu da beraberinde tüketicinin yeniden alışveriş yapmasını gerektiren döngüyü doğurdu. Zincirdeki bu ‘’aciliyet’’ ürünlerin daha ucuza üretilip daha ucuza satıldığı ve tüketicilerin de daha kısa aralıklar alışveriş yaptığı ‘’Fast Fashion’’ yani hızlı moda akımını oluşturdu.
Hızlı Modanın Zararları
Modanın hız kazanması ve tüketim alışkanlıklarının değişimi, tekstil sektörünün bugün olduğu hacme sahip olmasını sağladı. Bugün, tekstil sektörü üretimde kullandığı kaynaklarla dünyamıza en çok zarar veren alanların başında geliyor.
Hızlı modanın başlıca zararları şu şekilde sıralanıyor:
- Daha ucuza üretim için zararlı tekstil boyalarının kullanımı
- Ham madde seçiminin çoğunlukla polyesterden yana olması
- Geleneksel pamuğun kullanımı için gereken su ve böcek ilaçları
- Denizlere dökülen atık maddelerin besin zinciri yoluyla her canlıya karşı tehdit oluşturması
- Fosil yakıtların üretimde kapladığı alanın küresel ısıtmanın en büyük tetikleyicilerinden biri olması
Bunun yanında üretici firmalar arasındaki rekabet giderek artarken işçiler tehlikeli ortamlarda, insan haklarına uymayan şartlarda düşük ücretler ile çalıştırılıyorlar. Bu ‘’çevresel maliyet’’, kullanılan pamuğu üreten çiftçiden mağazada ürünü satan işçiye kadar herkesin ‘’cebinden’’ çıkıyor.
Hızlı moda trendinin bir diğer etkisi ise tasarımcı haklarında karşımıza çıkıyor. Son yıllarda tasarımcılar seri üretim yapan markaların kendi tasarımlarını kullandıklarını iddia ederek hukuki süreç başlatıyorlar. Ancak hukuk sistemlerinin hızı, ne yazık ki üretimi yakalayamıyor ve hak kayıplarının önüne geçmek zorlaşıyor.
Hızlı Modaya Karşı ‘’Sürdürülebilir Moda’’
Bu konuda tüketiciler olarak atabileceğimiz en önemli adım alışkanlıklarımızı değiştirmek olacak. Yaşanabilir bir gelecek için tercihlerimizi ‘’sürdürülebilirliğe’’ değer veren, ham madde ve üretim şekillerini bu doğrultuda oluşturan markalardan yana yapmalıyız.
Tüketim alışkanlıklarımızı değiştirerek nasıl sürdürülebilir modaya destek verebiliriz?
- Üretimde kullanılan malzemeler polyester gibi daha ucuza mal edilen ama kullanım ömrü kısa olacak olan bir ürünse almamayı tercih edebiliriz.
- Her hafta yeni koleksiyon çıkaran ve bunların satış fiyatını üretimdeki emeğe göre değil piyasadaki rekabete göre belirleyen markaları tercih etmeyebiliriz.
- Kıyafetlerimizi etiketine bakarak seçebiliriz.
- Bunun yerine çalışanlarına değer veren, üretim aşamalarını, tedarik zincirini tüketici ile açık bir şekilde paylaşan markalardan yana tercihlerimizi yapabiliriz.
- Son olarak ise yavaş modaya destek veren ve sürdürülebilirliği önemseyen markaları tercih ederek tekstil sektöründeki yerlerini sağlamlaştırmaları konusunda onlara destek olabiliriz.
Referanslar:
Kapak Fotoğrafı: Kit Suman