Gerçek Gündem Deprem: Gezgin Çocuk Kitaplığı

Gerçek Gündem Deprem: Gezgin Çocuk Kitaplığı

Kahramanmaraş merkezli olarak gerçekleşen ve 11 ili doğrudan etkileyen depremler, Türkiye’nin ortak acısı haline geldi. Yaşanan felaketlerin ardından birçok kişi, kurum ve marka ise bir araya gelerek dayanışma projeleri hayata geçirmeye başladı.

Biz de PlumeMag olarak bu duyarlı kişi, kurum ve markaların bir arada olmalarının ve dayanışmanın sürdürülebilirliğini sağlamaya çalışıyoruz. Bu amaçla anlamlı dayanışma projelerini sizlerle paylaşarak deprem bölgesindeki vatandaşlarımızın ihtiyaç duydukları desteklere daha hızlı ulaşmalarını sağlamak üzere yeni bir röportaj serisi hayata geçiriyoruz. 

İlk röportajımızın konuğu ise ait İstanbul kurucusu Eylül Günaydınlar

ait İstanbul, aslında bir reklam ajansı. Kurucusu Eylül Günaydınlar ise depremin hemen ardından ‘’Gezgin Çocuk Kitaplığı’’ projesini hayata geçirdi. Proje, bir ay gibi kısa bir sürede çok hızlı şekilde büyüdü ve Kültür AŞ’nin bir oluşumu olan İstanbul Kitapçısı ile iş birliğine başladı.

Bugün projenin geldiği noktada en büyük ihtiyaç; çocuk sayısının çok olduğu çadır kentlere lojistik destek sağlayabilecek bir proje partneri…

İçeriğimizi okuyan sevgili PlumeMag okurlarının; projeye destek vermek amacıyla bu haberi yaymalarını ve projeye destek verebilecek şirketlerle ait İstanbul’un bir araya gelmesini sağlamalarını diliyoruz.

Şimdi gelin, proje detaylarını Eylül Günaydınlar’a soralım…

Gerçek Gündem Deprem: Gezgin Çocuk Kitaplığı

Sen aslında bir reklam ajansı yönetiyorsun. Markaların görsel kimlik ve tasarımlarına hayat veriyorsun. Depremden etkilenen bölgelere kitap ve kitaplık yardımı projesine nasıl dahil oldun?

Biz İstanbul’da altı kişilik bir ekibiz. Deprem sabahı konkur sunumumuz vardı. Sabah haberleri göz ucu ile okuyup durumun ciddiyetinden bihaber o toplantıya girdik. Sonrasında şubat ayındaki tüm önemli işlerimizi erteledik. Yaptığımız iş, doğrudan temel bir ihtiyacı karşılamıyor. Böyle bir dönemde diğer her şey gibi o da çok anlamsızlaştı. 

İlk birkaç gün temel ihtiyaçlara odaklı seferberliklere dahil olarak karışık duygularla geçti. Gezgin Çocuk Kitaplığı projesi, 11 Şubat’ta “Acaba çok mu erken?” tereddütü ile bir gecede başladı. Proje başladığında amacı anneme ait altı çocuk kitaplığını, bölgedeki çocukların ihtiyaçlarına cevap verecek kitaplar ile doldurup İzmir’den deprem bölgelerine ulaştırmaktı.

İşin kişisel boyutunda; projenin çıkış noktası olan kitaplıkları, dayım annem için yaptı. Annemin her zaman bir kitapçı hayali olmuştur… Bu kitaplar, yazları çocuk kütüphanesi olarak evimizin önünde dururdu. Hatta kitaplıkların asıl adı “hihoho kitaplıkları”. Ben; proje net olsun, kafa karıştırmasın amacıyla isimlerini “Gezgin Çocuk Kitaplıkları” yaptım diye annem biraz kızmadı değil.

Diğer yandan ben çizimli çocuk kitaplarını eskiden beri çok sever biriktiririm. Erkek arkadaşım Ali de çizer. 

“Böyle bir çağrı başlatsak organizasyonu nasıl olur?” sorusuyla aynı gecede ben bir iş planı çıkardım. Ali de proje görsel dili için çizimler yaptı. Paylaştıktan sonra insanlar projeyi o kadar hızlı sahiplendi ve destek oldu ki aynı haftada nasıl devamlı bir sisteme dönüştürebiliriz sorusunu kendimize sormaya başladık…

Gerçek Gündem Deprem: Gezgin Çocuk Kitaplığı

Deprem bölgelerinde yaşayan insanlarla dayanışma, uzun bir süre gündemimizin en önemli maddesi olacak. Başladığınız noktadan bugüne projenin ilerleyişini anlatır mısın?

Projeyi bir iş planı ve ihtiyaç listesi ile duyurduk, başından beri her şeyi şeffaf tutmaya özen gösterdik. İlk duyurunun ardından kitap seçkisi için üçü pedagog ve biri yazar dört kadın, lojistik için İzmir Belediyesi ile iletişim kuruldu. 

Hızlıca uzmanlar tarafından oluşturulan kitap listesi için bir paylaşımlı Excel dokümanı hazırladık. Kitap bağışçıları almak istediği kitapları buradan seçip İzmir’deki toplanma adresimize yolladı. Bazı yayınevleri listedeki seçili kitapları bağışladı, bazıları toplu alımlar için indirim tanımladı. Biz de ait İstanbul ekibi olarak tek tek stokları takip edip organizasyonu sağladık. Birinci haftanın sonunda 1400’den fazla kitap toplamıştık. 

Toplanan kitap sayısı, plan ve tahminimizin üstünde olduğu için ek kitaplık ihtiyacımız doğdu. Sahadakilerin kullanım kolaylığı tavsiyeleri üzerine bez kitaplık temini için bir lokal üretici ile anlaştık. Olcay Aksesuar’dan Ekrem Bey, ilk gönderi için bize 45 kitaplık üretip yolladı. Bu kitaplıkların da hedefi başta 20 adetti. Bağışçıların talebi üzerine 45 adet olarak karşılandı.

Tüm satın alma süreçleri tamamlandığında gönderime hazırlık organizasyonu için İstanbul’dan İzmir’e geçtik. Burada gönüller ile beraber İzmir Belediyesinin kuracağı dört istasyon için kitapları grupladık, etiketledik ve gönderime hazır hale getirdik. Buradaki etiketlemenin amacı, hem kitapların satılmaz olduğunu göstermek hem de hassas içerikli uzman kontrolünde okunması gereken kitapları öne çıkarmaktı.

Bir yandan bölgeye giden yardımların farklı nedenlerden ötürü ulaşmadığı haberleri dolaşıyordu. Bunu önlemek için; İzmir Belediyesindeki saha çalışanlarından, bölgedeki depremzedelere herkesi kapsayan kapsül bir koordinasyon grubu kurduk. Sürece dahil olan herkes, istediği takdirde gruba katılabildi.

Gerçek Gündem Deprem: Gezgin Çocuk Kitaplığı

Kültür AŞ’nin bir oluşumu olan İstanbul Kitapçısı ile yaptığınız iş birliğinin detaylarını alabilir miyiz?

İlk gönderi bizim için bir deneme turu oldu. Kontaklarımız, neyin ne kadar zaman aldığı, sistemi devamlı kılmak için asıl ihtiyaçlarımız netleşti. Projeyi devamlı hale getirme aşamasında önümüzde üç engel vardı: Stok kontrolü, paketleme ve lojistik… 

Kitap ihtiyaçlarını temin ederken yapılan stok kontrolü epey zaman alıyordu. Bu süreci ikinci İstanbul içi gönderimizde gönüllü editörlerle de deneyimledik. Gün içinde sene boyunca buna vakit ayırmak çok gerçekçi bir plan değildi. Paketleme kısmı bir düzene oturtarak idare edebileceğimiz bir adımdı ancak burada da tek tek gelen gönderiler, onların plastik kargo poşetleri derken, inanılmaz bir atık israfı oluyordu. 

Lojistik kısmında ise hem ihtiyaç sahiplerini tespit etmek hem de şehirler arası ulaşımı sağlamak gerekiyordu. Bu başlı başına bir operasyon, bu noktaya kadar kendi kontaklarımızla çözümler arayıp bulduk. Projenin devamında da kitap listemizi oluşturan uzmanlardan, yazar Özge Lokmanhekim ile birlikte devamlı çözümler bulmak için çabalıyoruz.

Gerçek Gündem Deprem: Gezgin Çocuk Kitaplığı

Bu üç ihtiyaç netleştikten sonra dijital kanallarımızdan Kültür AŞ oluşumu olan İstanbul Kitapçısı ve Amazon Türkiye’ye bu süreci birlikte devam ettirmek istediğimiz bir partner aradığımızı yazdığımız bir açık mektup yayınladık. Eş zamanlı çevremize de bu şirketlere ait kontaklar aradığımızı duyurduk. Kısa sürede kurulan bağlantılarla, önce Amazon Türkiye’den olumsuz sonra İstanbul Kitapçısı’ndan olumlu dönüş aldık. 

Hızlı bir toplantı ardından İstanbul Kitapçısı ile kampanya sistemini oluşturduk. 

9 Mart itibarıyla kitap listemizde yer alan kitaplar istanbulkitapcisi.com içerisinde açılan kampanya sayfasında bağışlanmak üzere satışa sunuluyor. Stok sayılarını deprem gönderi noktalarına göre belirlediğimiz bu kitaplar, satın alındıkça toplu olarak bize teslim ediliyor olacak.

Kitaplıkları da aynı şekilde online satın alınabilir bir formata sokmak için anlaştığımız lokal üretici ile bir çalışma yürütüyoruz.

Gerçek Gündem Deprem: Gezgin Çocuk Kitaplığı

Bu noktadan sonra dayanışmanın sizin tarafınızdan desteklenen projesi için nelere ihtiyaç var? Size kimler nasıl destek olabilir?

Bu etapta öncelikli ihtiyacımız, çocuk sayısının çok olduğu çadır kentlere lojistik sağlayabilecek bir partner. 

Biz, sene boyu 0-15 yaş kitap ve kitaplıkları kapsayan paketleri bu kişilere teslim edebileceğiz ancak lojistik çözümü için kendi imkanlarımız da zamanla azalacaktır. Bölgeye giden tırlar, yardım araçları her gün azalıyor ve bu noktada projenin lojistik kısmını sahiplenebilecek bir partner ihtiyacımız var.

Ek olarak kitaplar geldikçe gönderime hazırlamak ayrı bir iş. Bunun için ofisimizde sene boyu paketleme günleri düzenleyeceğiz. Ara ara bu iş gücünü devamlı kılmak için de desteğe ihtiyacımız olacak. Burada sosyal sorumluluk projelerinde gönüllü olmak isteyen öğrencilere ulaşabilmeyi istiyoruz.