Joker’in Kurucusu Volkan Tangör ile Geleceğin Bar Dünyası Üzerine…

Joker’in Kurucusu Volkan Tangör ile Geleceğin Bar Dünyası Üzerine…

Güncelleme Tarihi: 8 Ekim 2023

Pernod Ricard Türkiye tarafından gerçekleştirilen The Bar World of Tomorrow (Yarının Bar Dünyası) projesi özelinde gerçekleştirdiğimiz sohbet serimizin yeni durağı, bu yıl 20 yaşına basan ve ilk günkü gençlik enerjisini yaşatan Joker…

Pernod Ricard Türkiye’nin Yarının Bar Dünyası projesinin pilot mekanlarından olan Joker’in kurucusu Volkan Tangör ile projenin mekana katkıları ve Joker’in 20 yıllık serüvenine dair keyifli bir sohbet gerçekleştirdik.

Tüm Joker ekibine sıcak ağırlamaları için teşekkür ediyor, Joker’e nice 20 yıllar dileyerek sizleri bu keyifli sohbeti keşfe davet ediyorum.

Sohbetimizin konusu The Bar World of Tomorrow. Bu projenin size kattıklarından bahsedebilir misiniz?

İyi ki Pernod Ricard böyle bir farkındalık yarattı, hep beraber böyle meselelere daha fazla dikkat etmemiz gerekiyor. Belki şu an her şey yolunda görünüyor olabilir ama ileride yolunda olup olmayacağının garantisi yok. Hepimizin çocukları var, gelecek nesillere iyi bir ülke ve iyi bir dünya bırakmamız gerekiyor. Bizler yüksek ziyaretçi sayısına ulaşan mekanlarız. Eğer böylesine önemli meselelere dikkat edersek çok büyük bir fark yaratabileceğimize inanıyoruz.

Joker’in alametifarikasını sizden dinleyebilir miyiz?

Joker’i, 22 yaşında nasıl bir mekana gitmek istiyorsam öyle bir mekan olarak açmıştım. Biz, Joker’i kendi evimiz gibi büyük bir ev olarak düşünüyoruz. Joker’e geldiğimizde eğlenebileceğimiz, insanlarla beraber keyifli vakit geçirebileceğimiz bir yer yapmaya çalıştık. Umarım bunu başarabilmişizdir.

Pernod Ricard’ın The Bar World of Tomorrow projesi, misafirlerinizi tarafından nasıl karşılandı, geri dönüşler nasıl oldu?

Çok güzel geri dönüşler aldık, çünkü hepimiz bir şeyler yapmak istiyoruz. Bir yerden başlamak gerekiyor. Bu başlangıç Pernod Ricard sayesinde oldu. Açıkçası bizi de aydınlattılar. Şu an proje çok güzel ilerliyor ve biz de bir şeyler yapabildiğimiz için çok mutluyuz.

Sizi diğer yeme-içme mekanlarından ayıran özellikler nelerdir?

Biz fazlasıyla rahatız. Burada güzel vakit geçirmek istiyoruz ve insanlar geldiğinde biz nasıl güzel vakit geçiriyorsak onların da burada eğlenebilmesi için elimizden geleni yapmaya çalışıyoruz.

Şu an Beşiktaş’tayız. Beşiktaş’ta ana arter üzerinde beklenmedik küçük bir kapıdan girdikten sonra bizi bambaşka bir dünya karşılıyor. Girişiniz gerçekten çok mütevazı. Bu, özellikle yaptığınız bir şey mi?

Aslında ilk Joker’i açtığımızda tabelamız bile yoktu. Biz belki birazcık daha farklıyız. Gelip burayı seven insanların başkalarını çağırarak getirmesini istiyoruz. Bir komünite gibiyiz. Gelenlerin çoğunu tanırız.

Herkes arkadaşımız gibidir, zaten arkadaşımızı ağırlıyor gibi hizmet almalarını isteriz. Yoldan geçerken farkına varılıp da girilen bir mekan olmayı istemedik. Bildiğimiz insanlar gelsin istedik. İlk Joker zamanında bir şey alır mısın diye sormazdık. İnsanlar bir şey içmek isterse söyler, içmek istemiyorsa söylemez diye düşünürdük.

Joker’in bir diğer özelliği de çalışanları. Aslında çalışanlarınızı buranın birer marka elçileri olarak görüyorsunuz. Bu konuyu biraz açabilir miyiz?

Güzel vakit geçirmek istediğimiz insanlarla çalışıyoruz. Zamanımızın çoğu burada geçiyor. Arkadaşlarımızla beraber bu işi yapıyoruz. Zaten benim patron olduğumu kimse bilmez. Çalışan, şef, garson zannederler. Çünkü biz bu işi yapmayı seviyoruz ve sevdiğimiz işi yapıyoruz açıkçası.

Peki bu “işi sevmek” tam olarak ne demek?

Ana odakta yapmaya çalıştığımız şey, “Gelen İnsanları nasıl mutlu edebiliriz” sorusuna cevap bulmaya çalışmak. Çok farklı bir insan da gelebilir, onun da buradan mutlu olarak ayrılmasını sağlamanın yollarını arıyoruz. Her gelen insan yeni bir “challenge” belki de. O neyden hoşlanır, ne yese veya ne içse mutlu olur? Bizi ayakta tutan şey bu. Gelen herkesi mutlu edebilmek.

Mutlu etmenin yanında The Bar World of Tomorrow ile sürdürülebilirlik anlamında bilgi akışını misafirlerinizle nasıl sağlıyorsunuz?

Burada herkesle arkadaş gibi olduğumuz için biz bir şey tavsiye ettiğimizde güzel bir şeydir diye düşünüyorlar açıkçası. O yüzden çok rahat bir iletişim oluyor bence.

Bu yıl Joker’in 20. yılı. Sizin de gönülden yapmak istediğiniz bir festival projesi var. Bundan da kısaca bahsedebilir miyiz?

20. yılımız için gerçekten çok büyük bir parti yapmak istiyoruz. Seneler boyunca bize gelen insanlarla beraber, arkadaşlarımızla beraber güzel yemek yiyeceğimiz, güzel eğleneceğimiz sürdürülebilir bir festival yapıp unutulmayacak anılar yaratmak istiyoruz. Biz normalde dükkanı kapatmayız. O iki gün için dükkanı kapatacağız. Çünkü hep beraber eğlenmek istiyoruz ve hepimizin orada olması gerekiyor.

Festivalimiz 10-11 Eylül tarihlerinde gerçekleşecek.

Zaten gelen bütün misafirler muhtemelen orada olacaklar. Ben PlumeMag adına herkesi Joker Festivali’ne davet ediyorum. Katıldığınız için çok teşekkürler Volkan Bey.

Ben teşekkür ederim…