Türkiye’de her yıl en çok beklenen film festivallerinden 2025 Filmekimi İstanbul bitti. Bilet koşturmacası, seyirler, çıkış kapısındaki kısa sohbetler geride kaldı. Şimdi, festivalde kaçıranlar, izleme şansı olmayanlar için yıl içine saklanacak bir seyir defteri açıyoruz. Jarmusch, Lanthimos, Ramsay, del Toro gibi auteur’lerden taze keşiflere uzanan 12 film seçtik: politik damarlar, sessiz aile hikayeleri, kırsalın dinginliği ve şehir gerilimi bir arada. Kısacası, festival sonrasının zarif özeti, yıl boyunca “Ne izlesem?” dediğiniz anlarda göz atabileceğiniz sağlam bir Filmekimi 2025 film önerileri listesi. Hazırsanız başlayalım.
No Other Choice, Park Chan-wook | IMDb: 8.1
| Tür | Kara Komedi, Suç, Dram |
| Oyuncular | Lee Byung-hun, Son Ye-jin, Park Hee-soon |
Güney Kore sinemasının büyük ismi Park Chan-wook, etik ikilemleri kara mizahla parlatmayı iyi bilen bir usta. Son filmi No Other Choice’da sınıf, işsizlik ve “hayatta kalma” dürtüsünü ahlaki bir satranç tahtasına çeviriyor. Donald Wastlake’in The Ax roman uyarlaması film ne anlatıyor derseniz, hemen açıklayalım: Yıllarca çalışıp didindiği şirketten kovulan Man-soo, yeni bir iş bulmak için durmadan uğraşsa da en sonunda tek çaresi tüm rakiplerini tek tek öldürmek oluyor!
Oldboy’un stilize gerilimi ve The Handmaiden’ın zarif mizansenini sevenler için No Other Choice hem akla hem de sinire oynayan bir yapım. Şiddetin cazibesine kapılmadan gerilim kurabilen sayılı yönetmenden olan Park Chan-wook; burada da toplumsal taşlamayı karakter dramıyla dengeliyor. Güney Kore’nin Oscar adayı olan bu film, “olgun Park” döneminin en net örneklerinden biri olarak yıl boyu çok konuşulacak!
Editör Notu: Man-soo rolünü Squid Game’den tanıdığımız Lee Byung-hun üstleniyor!
Bugonia, Yorgos Lanthimos | IMDb: 7.2
| Tür | Kara Komedi, Suç |
| Oyuncular | Emma Stone, Jesse Plemons, Aidan Delbis |
2025 Filmekimi ile pek sevdiğimiz yönetmenlerden birinin daha yeni filmiyle buluşma şansı yakaladık! Lanthimos’un sıradışı, çılgın öğelerle dolu sinemasının en yenisi Bugonia bir gerilim-bilim kurgu filmi. Paranoyayı aile içi dinamiklere sızdıran yapım, Save the Green Planet!’ten ilham alan bir hikaye. Komplo teorilerine takıntılı iki genç, dünyayı yok etmeye niyetli bir “uzaylı” olduğuna inandıkları holding patronunu kaçırıyor; küçük sapmalar giderek acımasız bir düzen eleştirisine bağlanıyor.
Soğukkanlı mizah ile rahatsız edici sükunet el ele yürüyor; Lanthimos kadrajı tehdit ve şefkatin ince sınırında dolaştırıyor. Lanthimos hayranları, Bugonia’da da o tanıdık, soğukkanlı komedinin altındaki keskin alayı bulacak. Filmekimi 2025 döneminde kaçırdıysanız izleme listenize mutlaka ekleyin.
Editör Notu: Merkezde yine Emma Stone’un olduğunu ve yapımcılarından birinin de Ari Aster olduğunu hatırlatalım!
Frankenstein, Guillermo del Toro | IMDb: 7.3
| Tür | Psikolojik Dram, Fantastik |
| Oyuncular | Oscar Isaac, Jacob Elordi, Christoph Waltz |
Filmekimi 2025 seçkisinden en merakla beklenen filmlerden biri Guillermo del Toro’dan Frankenstein’dı. Del Toro’nun “canavarları insanileştirme” misyonunu zirveye taşıyan film, Mary Shelley’in mirasını yaratıcı-yaratılan-evlat üçgeninde bir vicdan masalına çeviriyor.
Empatiyi ucuz romantizme teslim etmeden kuran filmi, “canavar”ı korkutucu bir öteki olarak değil, sevgiye muhtaç bir çocuk gibi konumlandırarak klişeyi kırıyor. Oscar Isaac’ın Dr. Frankenstein’ı ile Jacob Elordi’nin yaratığı arasında kurulan gerilim, aidiyet, kusur, baba sevgisi ve Tanrı kompleksi gibi temaları derinleştiriyor. Pan’s Labyrinth ve The Shape of Water’ın masalsı karanlığını sevenler, dekor ve makyaj tasarımının duyguyla nasıl birleştiğini burada da hissedecek!
Guillermo del Toro’nun “kariyerindeki en heyecan verici proje” olarak nitelendirdiği Frankestein, 7 Kasım itibariyle Netflix’te!.
Father Mother Sister Brother, Jim Jarmusch | IMDb: 6.6
| Tür | Komedi, Dram |
| Oyuncular | Mayim Bialik, Charlotte Rampling, Cate Blanchett |
Uzun bir aradan sonra bir Jarmusch projesini 2025 Filmekimi seçkisinde gördüğümüz için mutluyuz! Jarmusch “az konuş, çok hissettir” yaklaşımını Father Mother Sister Brother ile iyice olgunlaştırırken, filmografisine küçük bir aile albümü sayfası daha ekliyor. Aileyi “olay”lara bağlamak yerine, anların sessiz çarpışmalarıyla anlatmayı tercih ediyor.
Farklı ülkelerde geçen aile ilişkilerine odaklanan bu üç bölümlü yeni film, Paterson’ın şiirselliğiyle Broken Flowers’ın ince alayını minimal bir ritimde buluşturuyor. Venedik’te Altın Aslan’la taçlanan melankoliyle yoğrulmuş komedi, Amerikan bağımsız sinemasının ustası Jarmusch’u özleyenlerin listesine eklemesi gereken bir yapım.
Die My Love, Lynne Ramsay | IMDb: 6.3
| Tür | Kara Komedi, Dram, Suç |
| Oyuncular | Jennifer Lawrence, Robert Pattinson, Sissy Spacek |
Bu yıldan Filmekimi film önerisi arıyor, “sert ama kalıcı” bir tercih istiyorsanız Die, My Love’a şans verin. Lynne Ramsay, kadın yönetmen sinemasının en keskin isimlerinden biri olarak, bedeni ve zihni sinemada “duyumsanır” kılma becerisini Die, My Love ile bir kez daha kanıtlıyor. Ariana Harwicz’in romanını sinemaya uyarlayan yönetmen, yalıtılmış bir taşra evinde yeni anneliğin ağırlığıyla algısı bükülen Grace’in dünyasına sokuyor izleyiciyi. Gerçek ile düş arasındaki dikişler birer birer sökülüyor.
Kamera adeta karakterin içine yerleşiyor; titreşimli ses tasarımı ve nabız gibi atan ritim, boğaza çöken endişeyi bedenimize yazıyor. Annelik, öfke ve yalnızlık üçgenini cilasız bir dürüstlükle taşıyan Die, My Love açıklamayı reddediyor; romantizmi uzak tutuyor ve yalnızca Grace’le birlikte dayanmanı istiyor. Film bitince derin bir nefes almak isteyeceksiniz; hazır olun!
Editör Notu: We Need to Talk About Kevin’daki sarsıntıyı sevenlere çok daha mahrem ama aynı ölçüde rahatsız edici bir deneyim sunan filmi izlerken “Kevin’ın öncesi” hissine kapılabilirsiniz.
Sentimental Value, Joachim Trier | IMDb: 7.9
| Tür | Psikolojik Dram |
| Oyuncular | Renate Reinsve, Stellan Skarsgard, Inga Ibsdotter Lilleaas |
Norveç’in Oscar adayı olan Sentimental Value, küçük şeylerde büyük etkiler arayan izleyici için sahici, sıcak ve dokunaklı bir psikolojik dram olarak Filmekimi 2025 ardından akılda kalanlardan.
Trier/Vogt ikilisi, yeni filmleriyle modern aile dinamiklerini dürüst bir tonla açıyor, film yıldızı sönmüş bir yönetmenin kızlarıyla yeniden bağ kurma çabası üzerine ilerliyor. Bu defa aile, eşyaların duygusal ağırlığı üzerinden kuruluyor: bir fotoğraf, bir tişört, bir not defteri… Hepsi hafızayı tetikleyen küçük bombalar gibi patlıyor. Eşya envanteri bir aile arşivine, ardından duygu arkeolojisine dönerken, “yavaş ama keskin” bir psikolojik drama karşımıza çıkıyor.
Oslo, 31 August’taki sakin melankoli, Louder Than Bombs’taki kırık aile anatomisi ve The Worst Person in the World’ün mahcup komedisiyle akraba olan Sentimental Value, melodrama düşmeden, usulca ilerleyen “sessiz sarsıntı” yaratıyor. Festivalde izleme şansınız olmadıysa, izleme listenize hemen ekleyin!
Editör Notu: Yönetmenin The Worst Person in the World’ün yıldızı Renate Reinsve ile iş birliği bu filmde de devam ediyor; başrolü Renate kapıyor!
It Was Just an Accident, Jafar Panahi | IMDb: 7.7
| Tür | Aksiyon, Dram, Macera |
| Oyuncular | Vahid Mobasseri, Mariam Afshari, Ebrahim Azizi |
2025 Filmekimi gösterimlerinde en konuşulan işlerden biri İran sinemasının muhalif yönetmenlerinden Jafar Panahi’nin yeni filmi It Was Just an Accident oldu. Panahi, yine gerçek ile kurmaca arasındaki o ince ipte yürüyor; gündelik bir kırılmayı büyütüp sistemle yüzleşmeye çeviriyor. “Kaza” kelimesinin masumiyetini söküp atan hikaye, küçük hataların nasıl trajediye dönüştüğünü kat kat açıyor. İnkar, şüphe ve öfke birbirine dolanırken, “Bu gerçekten sadece bir kaza mıydı?” sorusu bütün sahnelerin altına sızıyor.
Taxi Tehran ve 3 Faces’i sevenler, It Was Just an Accident’ta daha sert ama aynı ölçüde canlı bir tanıklık yakalayacak. 2025 Cannes Altın Palmiye ve Sydney En İyi Film ödüllerini kapan film, Filmekimi 2025 seçkisinden yıl içinde izlenecek güçlü bir öneri.
Editör Notu: Hükümet eleştirilerinden dolayı defalarca hapse atılan Panahi, bu filmi resmi çekim izni almadan çekmiş. Adeta İran rejiminin baskısına karşı sinemasal bir direniş!
La grazia, Paolo Sorrentino | IMDb: 7.3
| Tür | Dram |
| Oyuncular | Toni Servillo, Anna Ferzetti, Orlando Cinque |
Paolo Sorrentino elinden çıkma, Venedik Film Festivali’nin açılış filmi La grazia, görev süresinin sonuna yaklaşırken ülkeyi ayağa kaldıracak kararların eşiğinde duran kurgusal bir cumhurbaşkanının vicdan muhasebesini konu alıyor.
Sorrentino bu kez çok alıştığımız barok gösterişini biraz olsun törpülüyor; politik-ahlaki vicdana odaklanıyor. Politik güçle yakın temas kuran karakterin iç sesini, tanıdık müzikal ritimle taşıyor. İktidar, merhamet ve sorumluluk üçgeninde küçük bakışları büyük anlamlara çeviren La grazia, düşünmeyi, etik çatlaklarda gezinmeyi sevenler için rafine bir Sorrentino durağı. Filmekimi 2025 seçkisinde kaçıranlar yıl içinde izlemek için listesine eklesin.
Editör Notu: The Great Beauty’deki görsel ihtişamı sevenler ve bu filmde de bekleyenler biraz şaşırabilir. Burada süsler değil bakışlar konuşuyor!
Sound of Falling, Mascha Schilinski | IMDb: 7.3
| Tür | Dram, Savaş |
| Oyuncular | Hanna Heckt, Lena Urzendowsky, Susanne Wuest |
Filmekimi 2025 film seçkisinden izlemesi biraz zorlayıcı bir anlatı ile devam edelim. Almanya’nın Oscar adayı Sound of Falling, Schilinski’nin bir yüzyıla yayılan kadın hikayelerini adeta güneşe bakmanın gözü yakıcı cesaretiyle kurduğu gizemli bir anlatı.
Alma, Erika, Angelika ve Lenka… Almanya’nın kuzeyinde aynı çiftlikte, farklı çağlarda dört genç kadının büyüme anları mekanın hafızasıyla iç içe geçiyor. Ev değişiyor, dönüşüyor; duvarlar ise o yankıyı saklıyor. Schilinski, ses ve sessizlik dengesini ustalıkla kurarak karakterlerin söyleyemediklerini kadrajda konuşturuyor; savaşın gölgesi, kırsalın dinginliğini kesen ince bir bıçak gibi sızıyor.
2025 Filmekimi için Sound of Falling’e yer veremediyseniz, izleme listenize ekleyin. Evet izlemesi sabır istiyor olabilir fakat sessiz sarsıntıları, kuşaklar arası izleri ve mekanın belleğini sevenler için sabrın sonunda kalıcı bir iz bırakacak.
Young Mothers, Jean-Pierre Dardenne & Luc Dardenne | IMDb: 7.0
| Tür | Dram |
| Oyuncular | Renate Reinsve, Stellan Skarsgard, Inga Ibsdotter Lilleaas |
Belçika’nın Oscar adayı Young Mothers, Dardenne Kardeşler’in görünmez kahramanlıkları görünür kılma ısrarını bu kez bir sığınma evindeki beş genç anne üzerinden kuruyor. Jessica, Perla, Julie, Ariane ve Naïma… Henüz reşit bile olmayan bazılarının omzundaki yük, bakım emeği/bürokrasi/gelecek kaygısı üçlüsüyle büyüyor. Karakterlerin ortak noktaları kendileri ve bebekleri için daha iyi bir hayat umudu.
Dardenne’lerin elde kamera, kesintisiz eylem ve yüzlere yaslanan dili, sloganı değil bakışı öne çıkarıyor; yargılamadan, sömürmeden yanlarında duruyor. Film, sosyal gerçekçiliği ajitasyona kaçmadan kuran yapısıyla empatiye davet ediyor. Böylece görmezden gelinen veya gözden çıkarılanların hayatlarından içten bir kesit sunuluyor.
2025 Filmekimi film önerisi listelerinde çarpıcı bir alternatif olarak yer alan filmi festivalde izleme şansı yakalamadıysanız, ilerleyen günlerde mutlaka izleyin.
The Mysterious Gaze of the Flamingo, Diego Céspedes | IMDb: 6.8
| Tür | Dram |
| Oyuncular | Matias Catalan, Luis Dubo, Paula Dinamarca |
Bizi 1980’lerin başına, Kuzey Şili çöllerinin rüzgarla aşınmış kıyısındaki bir maden kasabasına götüren bir film The Mysterious Gaze of Flamingo. Kasabada “bakışla bulaşan” gizemli bir salgın söylentisi yayılıyor; korku, efsane ve beden politikası birbirine düğümleniyor.
Céspedes, kuir aidiyeti aile mitolojisiyle örerken dönemi nostaljik bir kartpostal gibi parlatmıyor; aksine, korku ve arzunun içeri sızdığı bir gözenek açıyor. Rüzgarın uğultusu, yüzlerdeki suskunluk ve çölün boşluğu arasında “görülen/görülmeyen” gerilimi sessizlikle kuruluyor; gösterişe kapılmada imgelerin kalıcılığına güveniyor. Kederli, endişeli, yer yer neşeli ve sürprizlerle dolu bu ilk uzun metraj, söylentinin toplumsal histeriye, bakışın da cezaya dönüştüğü anları ince bir zarafetle takip ediyor.
Editör Notu: The Mysterious Gaze of Flamingo, 2025 Filmekimi listesinin “en keşif” işlerinden. Film, Diego Céspedes’nin ilk uzun metrajı olmasına rağmen hızla büyük bir beğeni kazandı; üstelik Şili’nin Oscar adayı oldu!
Better Go Mad in the Wild, Miro Remo | IMDb: 7.4
| Tür | Belgesel, Dram |
| Oyuncular | Frantisek Klisik |
Gerçekten “doğada delirmek” daha iyi midir şu anda bunu tartışmıyoruz; fakat Better Go Mad in the Wild’ı, Filmekimi film önerisi olarak vermemiz gerektiğini biliyoruz. Karlovy Vary’den büyük ödülle dönen belgesel, uygarlıktan çekilen iki kardeşin dünyasına kapı aralıyor.
Şehirden uzaklaşmayı romantize etmeden, çıplak gerçekçilikle gösteren bir film arıyorsanız, Miro Remo’nun bu eseri izlemeye değer. Remo, birbirine kenetli iki karakteri ekranlara yansıtırken belgeselin en iyi yaptığı şeyi hatırlatıyor: bakmak, beklemek, duymak.
Modern hayatın gürültüsü yıkanırken “kaçış” fikri çatırdıyor; doğa konfor değil, disiplin ve süreklilik istiyor. Yalnızlık, kardeşlik ve delirmeye göz kırpan sınırlar yavaşça belirginleşiyor; konuşan ineklerden çıplak yürüyüşlere, sert kavgalardan ölüm-yaşam üstüne uzun sohbetlere uzanan anlar gösterişsiz bir şiirsellik kuruyor. Müdahalesiz kamera, karakterlere mesafe ve saygı bırakınca hikayenin sertliği daha net duyuluyor. Kırsalı, sessizliği ve gündelik emeke ritmini sevenler için yıl içinde mutlaka izlenmesi gereken bir öneri.









