2000’li yıllar, moda sektöründe farklı görüşlerin rekabet ettiği, çok sesli bir dönemdi. Eski fotoğraflarımıza baktığımızda düşük bel pantolonlar, “whale tail” trendi ve taytın üzerine uzun tuniklere eşlik eden kalın kemerleri görebiliriz. Bir yandan o yıllardaki imajımızı yadırgarken diğer yandan bazı modellerin vitrinlere, sokaklara ve sosyal medyaya geri dönüş yaptığına şahit oluyoruz. Bu durum yakın zamanda 2010’lar modası ile de yeniden buluşacağımızı işaret ediyor.
2000’lerin sonunda baş gösteren ekonomik kriz, moda tutkunlarını lüksten ziyade uygun fiyatlı parçalara yöneltince fast-fashion markaları da yükselişe geçti. Sosyal medya kullanımının yaygınlaşması, pazarda tutunma çabasında olan bu markaların geniş kitlelerce benimsenmesinde önemli bir rol oynadı. Özele verilen önemin yerini sürü psikolojisi aldı ve birçok trend, hızlıca dünya çapında takip edilmeye başlandı.
Gelin 2010’ları kasıp kavuran, kiminin rüküş bulduğu, kimine de “yine moda olsa yine giyerim” dedirten bazı akımları birlikte inceleyelim.
Önü Kısa Arkası Uzun Etek ve Elbise
Asimetrik etek boyuyla farklı kesime sahip bu elbiselere 2010’ların ilk yarısında sıklıkla rastlamak mümkündü. 2011 senesinde Amerika’da tekrar ortaya çıkan bu trend, ilk olarak ilkbahar-yaz sezonunda kullanıcılar ile buluşmuştu. 2012-2013’te ise dünya çapında yayılmasıyla her mevsim giyilen bir parça haline geldi. Bir gece elbisesinin ihtişamını ve kısa bir elbisenin rahatlığını aynı üründe birleştirerek ilgi çeken bu parça, kırmızı halılardan sokaklara ve defilelere kadar birçok kadın tarafından severek giyilmişti.
Peki ya siz? Bu tarz elbiselere, eteklere gardırobunuzda yer verdiniz mi?
Wedge Sneakers
2010’ların ilk yarısında Isabel Marant’ın içeriden dolgu topuklu spor ayakkabılarıyla platform ayakkabılar tekrar trend zirvesine tırmanmış ve hızla sokaklara hakim olmuştu. Uzun bacak algısı yaratan bu ayakkabılar, athleisure’ün de yaygınlaşmasıyla rahatlığı şıklıkla buluşturmuştu.
2010’ların “en pratik olmayan parça” unvanına sahip olan bu ayakkabılar, moda sahnesine geri dönüş yapıyor olabilir. Zamanında giydiğiniz bu ayakkabıları dolaplarınızdan çıkarıp tekrar kombinlemeye hazırlanabilirsiniz!
Skater Skirt
Türkçede kaykaycı eteği diye bilinen bu etek, aslında ismini kaykaydan değil, buz pateninden alıyor. 1980’lerde buz pateni gösterilerini izleyen seyircilerin buradan esinlenerek gündelik yaşama taşımasıyla popüler olan bu etekler, moda döngüsü içinde 2010’larda kendisine yer bulmuştu. Bu etek modeli; yüksek beli, kısa boyu ve vücut şekillendirme özelliği ile beğeni ile tercih edildi. Neredeyse her renk ve kumaştan üretilen etek, her vücut tipini güzel gösterdiği için birçok kadının vazgeçilmezi oluvermişti.
2010’lar modası içindeki trendlerin arasında belki de en “klasik” olan bu parça, kaçımızın dolabında tekrar giyilmeyi bekliyor?
Triangl Bikini
2010’ların modası içerisinde özellikle sosyal medyada popüler hale gelen neoprene kumaşından üretilen Triangl marka bikiniler zamanında çok ses getirmişti. Çarpıcı renklerin siyah çizgilerle ayırıldığı bu bikini, karikatürümsü geometrik görünümüyle Mondrian’ın eserlerini çağrıştırıyor.
Birçok modasevere göre Triangl Bikini, yansıttığı “özel olma” duygusuyla popüler oldu. Genellikle modeller tarafından sosyal medya aracılığıyla paylaşılan bu yüksek fiyat etiketli bikiniler, takipçilerinde satın alma, sahip olma isteği uyandırdı ve süratle yaygınlaştı. Türkiye’de de Penti ve Oysho gibi markalar ufak dokunuşlarla bu tarzı kendi tasarımlarına uyarladı.
Bıyık Motifi
2010’lar moda trendi listemizi bir üründen ziyade bir motifle kapatalım. Bir zamanlar aksesuardan tişortlere, elbiselere, kazaklara, ayakkabılara ve çantalara kadar hemen her kıyafeti süsleyen bıyık baskısı, geriye baktığımızda “neden?” dedirten trendler arasında. Sadece kıyafetlerde değil, ressamların tablolarında da sıklıkla yer verildiğini görmek mümkün.
Peki ya siz? Bu trendi benimseyip bıyık şekilde kolye, gözlük taktınız mı?
Kapak Fotoğrafı: Flaunter
