Güncelleme Tarihi: 20 Ekim 2022
2020’nin başından bu yana Covid-19’un neden olduğu pandemi nedeniyle iptal edilen sanat fuarları, yılın son çeyreğinde alınan sıkı tedbirlerle yeniden açılmaya başladı. Türkiye’den üç sanatçımızın eserlerinin de sergilendiği, Canvas Londra Uluslararası Sanat Fuarı 3 Eylül itibarıyla kapılarını ziyaretçilerine açtı. Her ne kadar açılan fuar sayısı, pandemi öncesi rakamlarını yakalayamasa da sanat dünyasından gelen bu güzel gelişmeler hepimize umut oluyor.
Covid-19 Gölgesinde Sanat Sergisi
Pandemiyle mücadele politikasında sürü bağışıklığını benimseyen İngiltere, ölüm sayılarının artmasının ardından, 16 Mart’ta uygulamakta olduğu modeli yenileyerek önlemleri sıkılaştırdı. Londra’da düzenlenen sanat fuarında ise üst düzeyde alınan tedbirler ile fuara ev sahipliği yapan The Line Contemporary Art Space, fuara katılan pek çok değerli ismi sanatseverlerle buluşturmayı başardı.
Canvas London Uluslararası Sanat Fuarı’nın Parlayan Üç Türk Yıldızı
Globalde sanatçı temsili yapan, New York merkezli sanat ve tasarım şirket Hub Design sanatçılarından Cengiz Yatağan, Özge Günaydın ve Zeynep Yazıcı; Canvas Londra Uluslararası Sanat Fuarı’nın parlayan yıldızları olmayı başardılar. Pandemi boyunca üretimlerine hiç ara vermeyen bu üç isim, bugünün endişe verici gündeminde köşeye sıkışmak yerine sanat üretimlerini hızlandırıp çok daha kışkırtıcı, çok daha yaratıcı eserler ürettiler. Her üçünün de fuarda sergilenmekte olan eserleri, pandemi döneminde ürettikleri koleksiyonlarının en yeni ve en çarpıcı parçaları.
Puzzle’ın Kayıp Parçalardan Biri Londra’da!
Eserlerinde spiritüellik, sufizm, mesnevilik, doğuş ve yaratılıştan ilham alan Cengiz Yatağan, geleneksel anlayışta her parçanın bir bütüne, bütünün de parçalarına bağımlı olduğunu savunuyor. Yatağan’a göre milyonlarca parçası olan insanın, bir parçası da kayıp ve ömrünü bu kayıp parçayı aramakla geçiriyor. İnsanı bir puzzle olarak soyutlayan Yatağan’ın kayıp parçalarından biri şu an Londra’da sahibini bulmak üzere fuarda yerini aldı.
Cengiz Yatağan anlam olarak değerli kıldığı bu eserini, kendine özgü ve satışı olmayan bir malzeme ile renklendirerek eşsiz bir sanat eseri ortaya çıkardı. Renovasyon ve mimari deneyimleri bulunan Cengiz Yatağan, çalışmalarında inşaat malzemeleri kullanmayı seviyor. Epoksiye sihirli kimyasallar ekleyerek elde ettiği malzeme ile renklendirilmiş eserlerini görenler Yatağan’ın malzeme ve renk sihirbazı olduğunu düşünebilirler.
Selam Dünya, Bir Mesajınız Var!
Multidisipliner bir sanatçı olan ve pandemi döneminde açtığı “Gergedanlar Şehre Geri Dönüyor” isimli sergi ile son dönemde adından sıkça söz ettiren Özge Günaydın, birbirinden farklı insan figürlerinden oluşan “Sameness” isimli grup eserleri ile Canvas London Uluslararası Sanat Fuarı’nda sanatseverlerle buluşuyor. Sanatçı kimliğinin yanı sıra bir çevre aktivisti olan Özge Günaydın’ın eserleri ile tüm insanlığa önemli bir mesajı var. Sanatçı bu kez, bu hayatta her ne olursak olalım, ilk önce insan olduğumuzu bize hatırlatıyor: “Ne kadın, ne erkek, ne siyah, ne beyaz farketmeksizin, öncelikle insanız…” Pandeminin dünyaya yayılmasıyla birlikte insanlık 125 nanometre boyutundaki Covid-19 virüsü karşısında çaresiz kalmış; ırk, din, dil, renk, kimlik, köken ya da statü gibi farklara bakmazsızın bu hastalıkla mücadelede aynı zorlukları yaşamış durumda. Tek başına pandemi süreci bile Özge Günaydın’ın bu anlamlı mesajını destekliyor.
7 adet bronz figürden oluşan seri, Londra Sanat Fuarı için özel üretildi.
Minik Serçe Sezen Aksu Londra Sanat Fuarı’nda
Bu yıl Canvas Londra Uluslararası Sanat Fuarı’nda sergilenen eserlerden biri “Minik Serçemiz” Sezen Aksu’ya adanan bir tablo. Sanatçı Zeynep Yazıcı fuar için “Ruhumdaki Koniler” serisinden seçtiği “Sezen” isimli eserinde konilerden oluşan soyut formlar kullanıp figüratif soyutlamayla bu formaları harmanlayarak eserini tamamladı. Eserde farklı renklerde resmedilmiş sert koni formlarının birbiriyle ve figür ile yaptığı yumuşak geçişleri tam bir ustalık işi.
Kanser hastalığını atlatırken sanatın iyileştirici gücünden destek alan sanatçı Zeynep Yazıcı, zor zamanlarında hazırladığı “İçimdeki Benler” serisinde, duyduğu fiziksel ve içsel acıyı figüratif olarak soyutlamış ve Pollock tarzında eserlerden oluşan bir seri ile karşımıza çıkmıştı. Hastalığı tamamen atlattıktan sonra çalışmaya başladığı “Ruhumdaki Koniler” serisinde ise kansere karşı kazandığı zaferlerin temsili olan konilerden oluşan son derece renkli, hayat dolu ve büyük ölçekli üretimler yaparak sanatseverlerin beğenisini kazanmıştı.
Hub Design NY, Sanatçılarını Globale Taşımaya Devam Ediyor
Hub Design NY, 2018 yılında New York’ta kurulan ve bugün global ölçekte hizmet veren bir sanat ve tasarım şirketi. Kuruluş amacı küresel ölçekte sanat eseri üretmesine rağmen çeşitli zorluklarla karşılaşıp küresel bilinirliğe ulaşamayan Türk sanatçılarımızı bir sonraki seviyeye taşımak ve ülkemizin yeni değerler üretebilmesine katkıda bulunmak. New York’un yanı sıra sanatın merkezi olarak kabul edilen İstanbul, Londra, Paris, Bogota ve Meksiko şehirlerinde temsilci bulunduran ve EMEA Bölgesi için stratejik partneri bulunan Hub Design NY, pandeminin sona ermesiyle birlikte faaliyet bölgelerindeki çalışmalarını hızlandırmayı ve globalde çok daha fazla noktada var olmayı hedefliyor.
Bu yıl Londra Uluslararası Sanat Fuarı’na üç sanatçısını gönderen Hub Design NY, sıkı tedbirler altında düzenlenecek olan yeni fuar ve sergileme fırsatlarını değerlendiriyor. Pandemi ile birlikte dünya sanat ortamında iptal olan fuarlar, geçici süre kapanan galeriler ve ertelenen tüm sanat faaliyetlerine rağmen Hub Design NY çalışmalarında hızını kesmeyerek bu zorlu dönemde dahi fuar ve galeride sergileme fırsatları yakaladı. Pandemi döneminde dijitali de maksimum verimlilikte kullanan Hub Design NY, geliştirdiği projeler ile sanat ve sanatçıyı bu zor zamanlarda desteklemeye devam etti. Sanat alanındaki faaliyetlerine ek olarak, kısa bir süre önce sanat çalışmalarını mimari alana da taşıyan Hub Design NY, disiplinler arası etkileşimi arttıracak yeni ve çarpıcı projeleriyle yakın zamanda sanat ortamının konuşulan ismi olmayı hedefliyor.
Brooklyn, New York, ABD
2019
Pandemi Boyunca Çalışmalarını Durdurmayan Itsliquid
Luca Curci tarafından 2001’de web tabanlı olarak kurulan Itsliquid, bugün 250 binden fazla sanat takipçisine sahip dev bir kültür-sanat merkezi. Sanat, mimarlık ve tasarım alanlarında her yıl küresel çapta 5 binin üzerinde sanatçının katıldığı, uluslararası 60 mekanda düzenlenen, 250’nin üzerinde etkinliğin de ev sahibi. Düzenledikleri fuarlar, sanat yarışmaları ve sanat etkinlikleri ile pandemi döneminde dahi çalışmalarına ara vermeyen Itsliquid, sanat dünyasının her daim canlı kalmasına katkı sağlayan önemli isimler arasında yer alıyor.