Güncelleme Tarihi: 18 Ağustos 2023
Alışveriş merkezleri pandemi öncesindeki dönemde dolup taşıyordu. Salgın sebebiyle AVM’ler kapatılınca internet alışverişi zirveyi gördü ve herkes gerekli gördüğü şeyleri almak için telefon ve bilgisayarlarına sarıldı. Herkes bu düzene alıştı derken AVM’ler tekrar açıldı ve yine önlerinde uzun kuyruklar oluştu. Peki bu insanları sağlıklarını tehlikeye atmak pahasına AVM’lere götüren güç neydi? Yazımızda alışveriş bağımlılığına ve indirimin psikolojimizi nasıl etkilediğine değineceğiz.
Alışveriş bağımlılığı çoğumuzda olan bir rahatsızlık gibi düşünülse de durum o kadar basit değil. Gerçekten alışveriş bağımlılığı diye bir hastalık var ve literatürdeki adı da “Oniomania”. İnsanlarda devamlı para harcama ve satın alma dürtüsü oluşturan bu rahatsızlık tahmin edilebileceği üzere olumsuz hayat şartlarını da beraberinde getiriyor. Araştırmalara göre bu rahatsızlık hayatlarında derin boşluklar oluşmuş kişilerde daha sık görülüyor. Kişi hayatındaki boşluğu aldığı kıyafetlerle, üç ayda bir değiştirdiği telefonuyla ya da parasını ödeyemeyeceğini bildiği arabalarla dolduruyor.
İnsanları bu tüketim çılgınlığına sürükleyen birçok etken var. Bu etkenlerden biri de indirimler. Birçoğumuzun indirimli aldığı bir ürünü sonradan neden aldığını anlamlandıramadığı olmuştur. İndirimlerin üzerimizde öyle bir etkisi var ki kullanıp kullanmayacağımızı düşünmeden birçok şeyi satın almamızı sağlıyor. Bir tişört üretimi bile litrelerce su harcanmasına ve zararlı gazların doğaya salınmasına neden oluyor. Bunun bilincinde olmadan yapılan alışveriş çok daha büyük zararlara dönüşebiliyor.
Neden İndirimli Ürünleri Alırız?
İndirimdeyken aldığımız çoğu şeye ihtiyacımız olmadığını kabul ederek indirimin bizi nasıl etkilediğini inceleyebiliriz. Örneğin, bir ürünün fiyatı 1000 TL olunca pahalı geliyorken neden 1300 TL’den 1000 TL’ye düşünce ucuz geliyor ve onu almak istiyoruz? Aslında anlaşılması güç bir durum yok ortada. Ucuz bir ürünün kötü çıkma ihtimalinin indirimle 1000 liraya düşmüş bir ürüne göre daha yüksek olacağını varsayıyoruz. Fiyatlar arttırılıp indirim oranı sabit tutulduğunda, örneğin 130.000 liralık bir ürün 100.000 liraya düştüğünde, psikolojik tatmin işin içine giriyor ve normal şartlarda bütçemizin yetmeyeceği bir ürünü almak bizi mutlu ediyor.
Her İndirim Gerçek İndirim Midir?
İndirim döneminde bir mağazanın internet sitesini gezerken ürünün fiyatını önce artırıp sonra indirim uygulandığına, hatta indirimli fiyatın normal fiyattan daha yüksek olduğuna birçoğumuz şahit olmuştur. Peki markalar bizim bunu fark edeceğimizi bildikleri halde neden bu yola başvuruyor? İndirimin psikolojisi çok basit, “Ya ben alamadan biterse” düşüncesi bizi normal fiyatından daha yüksek olsa da indirimli fiyattan almaya teşvik ediyor. Nitekim, indirimden sonra o ürünler satıştan kalkıyor ve düşüncemiz doğru çıkıyor.
İndirimlerin Alışveriş Bağımlılığı ile Ne Bağlantısı Var?
Yukarıda bahsettiklerimizden yola çıkarak indirim döneminde artan tüketim çılgınlığını kolaylıkla algılayabiliriz. Hemen hemen hepimizin çevresinde indirimin başlamasına saatler kala sepetlerini dolduran ve indirimin ilk dakikalarında bir sürü ürün alan kişiler vardır. Normal şartlarda o kadar ürünü bir arada almayacak kişiler, sepetteki ürünleri ve eksi değerle belirtilen indirimleri birlikte görünce basit ve anlık bir tatmin yaşıyor.
Alışveriş Bağımlılığından Kurtulmak İçin Neler Yapılabilir?
- Bir tişörtün ya da çantanın üretim süreci hakkında herhangi bir fikriniz yoksa, buradan başlayabilirsiniz. Bu konuda çeşitli belgeseller mevcut. Bilgi edindikten sonra dünyanın geleceği için yapabileceğiniz iyilikler hakkında farklı bir bakış açısı kazanacaksınız.
- Bir ürünü almayı düşündüğünüzde bir hafta bekleme yöntemi tüketimi azaltmaya karar verdiğiniz ilk zamanlarda işinize yarayacaktır. Bir şeyi almak istediğinizde hemen almayın, bir hafta bekleyin ve hala ihtiyacınız olduğunu düşünüyorsanız satın alın.
- Fişlerinizi ve faturalarınızı inceleyin. Zorunlu ihtiyaçlarınız haricinde satın aldığınız ürünlerin miktarı sizi de şaşırtacak. Aylık veya haftalık periyotlarla bu ürünlere verdiğiniz ücretleri hesaplayın ve bu paranın karşılığında kendiniz için neler yapabileceğinizi öğrenin.
Birçok şeye ihtiyacımız var gibi görünse de tüketimi azaltmak hem doğaya hem de size iyi gelecek. “Tek bir kişi dünya için ne yapabilir?” diye düşünüyorsanız, tek bir insan dünyayı değiştirebilir. Alışverişi azaltmak başlangıç için zor geliyorsa daha basit adımlar uygulayabilir, pet şişe, plastik poşet gibi materyalleri kullanmayı bırakmakla işe başlayabilirsiniz. Değiştirdiğiniz her alışkanlık için hayatınıza bir yenilik daha getirerek hem kendinize hayatın tadını çıkarmak için daha fazla fırsat vermiş hem de dünya için yapabileceğiniz en etkili işleri yapmış olacaksınız.