Güncelleme Tarihi: 15 Mart 2023
İkincisi düzenlenen 7 Koleksiyoner 7 Sanatçı seçkisi, Ferda Art Platform’da görücüye çıktı. 1 Nisan gününe kadar devam edecek olan sergide tamamı kadın olan yedi farklı koleksiyonerden yine tamamı kadın olan yedi farklı sanatçı sanatseverlerle buluşuyor. Hem seçkinin kataloğunda hem de sergideki eser metinlerinde sanatçıları temsil eden koleksiyonerlerin görüşlerine de yer verilmiş. Bu görüşler çoğunlukla oldukça samimi… Örneğin Tansa Mermerci Ekşioğlu, İnci Furni’nin seçkide yer alan Çay Bardakları adlı çalışmasıyla New York’da tanışıyor ve kendi tanımı ile ‘’Klasik bir Türklük’’ ile Türkiye özleminin bu eserde vücut bulduğunu anlatıyor.
Hazır bahsi açılmışken Çay Bardakları adlı çalışma haricinde seçkide, İnci Furni’nin Külahlar başlıklı iki akriliğinin yanı sıra bir de Leitmotif başlıklı bir işi daha yer alıyor. Sanatçı çalışmalarında Kierkegaard’ın Mozart’ın Don Giovanni’sinde bulduğu dolayımsız erotiği, motifin mediumu olan yüzeye indirgeyerek dolayımlı bir hale getiriyor. Fakat aynı müzikal erotik evreler sanatçının işlerinde ritim, tempo ve hatta bir tür poetik zemin sayesinde devam ediyor. Haliyle İnci Furni’nin resimleri tabiri caizse sadece seyredilebilen değil, işitilebilen bir hal alıyor.
Seçkide Contemporary İstanbul’u takip edenlerin rahatlıkla anımsayacağı işleri ile İrem Tok da yer alıyor. Şeli Elvaşvili’nin koleksiyonundan alınan bu çalışmalarda sanatçının, materyalin imkanlarını da kurgunun bir parçası kıldığı hikaye anlatıcılığına şahit oluyoruz. Bir tür diorama, belki bir tür üç boyutlu fotoroman olarak okunabilecek bu işler seyircisinde bir oyuncakla karşılaşan çocuk heyecanı ve keşfetme arzusu uyandırıyor.
Biraz da serginin genel havasını şekillendiren Leyla Gediz’in işlerine bakalım. Seçkide Nesrin Sarıoğlu’nun koleksiyonundan sanatçıya ait Kartpostal, Renksiz Rüya ve Yorgunluk başlıklı üç adet çalışma yer alıyor. Sanatçının bağıl üç farklı meseleye aynı politik mercekle eğildiği monokromatik yağlı boyaları; oldukça net, çarpıcı ve katmanlı bir anlatıyı seyircisine sunuyor. Yorgunluk’da bezgin suretiyle bluzindeki açıklıktan kendi kendine meme muayenesi yapan bir pozu anımsatan duruşuyla bir kadın figürü görüyoruz. Sanatçı bu çalışmasında Türkiye’deki süreğen politik ortamın bireyler üzerindeki hissizleştirici etkisine dikkat çekiyor. Renksiz Rüya’da ise önce Gezi Olayları daha sonra da darbe girişiminden sorumlu tutulan Osman Kavala ile karşılaşıyoruz. Osman Kavala, kamuoyunun büyük bir kesiminin vicdanını rahatsız eden bir kararla 25 Nisan 2022 tarihinde ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasına çarptırılmıştı. Çalışmada insan hakları savunuculuğu ve kültürel çalışmalara katkılarıyla tanınan Kavala, vücudu hapiste ve fakat zihni özgür bir şekilde bir kaplumbağayı severken resmediliyor.
Kartpostal başlıklı işte genç bir kadını ters köprü olarak bilinen bir jimnastik figürü esnasında seyrediyoruz. Bugünün politik doğruculuğunda kimileri için farklı saiklerle rahatsız edici olsa da sanat tarihinde özgürlük ve demokrasi gibi “cazip” kavramların kadın figürü üzerinden canlandırılmasına alışkınız. Burada da Türkiye imajı yine bir kadın figürü üzerinden betimleniyor. Fakat bu sefer alışılmışın aksine kadın figürü; çekiciliği değil, derin bir sosyolojik meseleyi/yarayı görünür kılmak için kullanılıyor. Eserde altı giyinik üstü çıplak bir kadının doğudan batıya doğru pek de konforlu olmayan bir pozisyonda kurulması zor bir dengede durduğunu görüyoruz. Bu hal yalnızca Türkiye’de kadın olmaya değil, Türkiye’de birisi olmaya ve hatta bizatihi Türkiye’nin kendisi olmaya ışık yakıyor. Sanıyorum ki mektuba iliştirilecek bir kartpostalda o yerin ve o yerde olmanın tabiatını anlatacak bundan daha iyi bir seçim yapılamazdı.
Tüm bunların yanı sıra 7 Koleksiyoner 7 Sanatçı sergisinde İpek Duben, Şükran Moral, Güneş Terkol ve Aras Seddigh’in işlerini de seyredebilirsiniz.
Kapak Fotoğrafı: Leitmotif, İnci Furni (solda), Renksiz Rüya ve Yorgunluk, Leyla Gediz (sağda)
