yeni normalde cocuklu aile

Yeni Normalde Çocuklu Aileler İçin 10 Tatil Kuralı

Güncelleme Tarihi: 18 Ağustos 2023

Mayıs ayından bu yana devam eden normalleşme sürecinin ikinci aşaması kapsamında illerdeki seyahat yasaklarına son verilip iç hat uçuşları açılmıştı. Salgın sebebiyle haftalarca evlerimizde kalmak zorunda olduğumuz karantina günlerinde en çok da okullarında, parklarda veya alışveriş merkezlerinde vakit geçirmeyi seven çocuklar sıkıldı. Kısıtlamaların hafifletilmesi ve yaz mevsiminin de gelmesiyle birlikte birçok aile çocuklarıyla beraber tatil planları yapmaya başladı. Güvenli bir seyahat için çocuklu ailelerin yeni normalde uyması gereken kuralları listeledik.

1) Çocuğunuzla Konuşun

Koronavirüs hepimiz için çarpıcı ve karmaşık bir deneyim olmasına rağmen çocukları daha fazla etkileyebiliyor. İlk olarak yapılacak en iyi şey içinde bulunduğumuz durumu çocuğunuza anlatmaktır. Çocuğunuzun aklında salgınla ilgili birçok soru işareti olabilir. Bu soruları yaşına uygun, anlayabileceği şekilde cevaplamaktan çekinmeyin. Yolculuk ve tatil esnasında yapmanız ve yapmamanız gerekenleri açıklayın.

2) Büyüklerin Yanına Gitmeyi Tekrar Düşünün

Belki de yaz tatillerinizi anneanne, dede gibi büyüklerin yanında ailecek geçirmekten hoşlanıyorsunuz. Ancak hala dinamik bir süreçte olduğumuz bu dönemde aile büyükleriyle bir arada tatil yapmaya bir süre ara vermeniz gerekebilir. Çocukların süper taşıyıcı olma ihtimalleriyle ilgili farklı görüşler mevcut olsa da kesin kanı; çocukların, yaşı yüksek kişilerin güvenliği için, onlarla bir araya getirilmemeleri gerektiği. Çocukların bu hastalığa yakalanma oranı çok düşük seyretse de bulaştırma güçleri fazladır.

3) Yeni Normal Yeni ama Normal Değil

Normalleşme sürecinde unutmamamız gereken en önemli nokta Covid-19 salgınının etkisi azalsa da hala devam etmekte olduğu. Bu sebepten ötürü hayatlarımızı bir süre daha tedbirlerle sürdüreceğiz. Seyahatlerde en temel önlemlerden biri olan sosyal mesafe kuralını kesinlikle atlamamalıyız. Çocuğunuzla denize girebileceğiniz bir tatil hayal ediyorsanız kalabalık sahiller yerine nispeten daha sakin ve temizliğinden emin olduğunuz plajları tercih edin. Sosyal mesafe son açıklamalara göre plajlarda, otel lobilerinde, kafe ve restoranlarda 1,5 metre olarak belirlendi.

4) Maskenin Önemi

Sağlık Bakanlığı’nın ısrarla üzerinde durduğu bir diğer tedbir ise maske. Seyahatiniz boyunca özellikle sosyal mesafenin korunmasının pek de mümkün olmadığı kalabalık alanlarda mutlaka maske kullanın. Dikkat edilmesi gereken önemli bir nokta ise 3 yaşından küçük çocuklar için maske kullanımının boğulmalara neden olabileceği için tehlikeli olduğu.

5) Ellerinizi Sık Sık Yıkayın

Karşı karşıya kaldığımız virüs tehdidiyle beraber kişisel temizlik büyük bir önem kazandı. Dışarıyla temas, hapşırma veya öksürme gibi durumların sonrasında eller mutlaka dezenfekte edilmeli. Elbette, tatiliniz süresince çocuğunuzla birlikte konfor alanınızın dışına çıktığınız için bu duruma daha çok özen göstermelisiniz. Seyahatiniz boyunca yanınızda, ellerinizi yıkama imkanınız olmaması ihtimaline karşı el dezenfektanı bulundurun. Virüs, bakteri gibi zararlı mikroorganizmalardan kaçınmanın en kolay yolu elleri en az 20 saniye bol su ile yıkamaktır. Çocuğunuza doğru el yıkama alışkanlığı kazandırmak için bu 20 saniyeyi eğlenceli bir hale getirmeyi deneyin. Örneğin ellerini yıkadığı süre boyunca sevdiği bir şarkıyı birlikte söyleyebilirsiniz.

6) Mümkünse Kendi Aracınızla Seyahat Edin

Tatilde otomobil kullanmak bazıları için çekici olmayabilir ancak salgın döneminde sosyal mesafeyi korumanın zor olduğu otobüs, uçak gibi toplu taşıma araçlarını kullanmak yerine mümkünse kendi aracınızı tercih edin. Çocuğunuzla birlikte toplu taşıma kullanmak zorunda kalmanız durumunda ise öncesinde başkalarının dokunduğu ve onun da dokunabileceği yerleri alkol bazlı bir dezenfektan ile temizleyin.

7) Molaları Açık Havada Geçirin

Dinlenme ve ihtiyaç molaları vermeniz gereken durumlarda virüsün yayılımının daha kolay olduğu kapalı alanlar yerine açık alanları olan yerleri seçin. Benzinlik gibi yerlerdeki ortak tuvaletleri kullanmanız gerekirse mümkün olduğunca az temasta bulunun ve hemen ardından ellerinizi iyice yıkayın. Bu alanlara girerken, galoş, eldiven ve maske kullanmayı ihmal etmeyin.

8) Doğada Vakit Geçirin

Haftalar süren karantinanın ardından tüm doğayla iç içe geçireceğiniz bir tatil hem size hem de çocuğunuza yepyeni bir enerji verecek. Ailece yapacağınız doğa yürüyüşleri, bisiklet gezileri gibi aktivitelerle tatilde harika vakit geçirip doğanın iyileştirici gücünden yararlanabilirsiniz.

9) Havuz Yerine Deniz

 Çocuklar genel olarak havuzda vakit geçirmeyi sevse de ortak kullanılan havuzlar yerine denize girmek virüsün bulaşması açısından daha az risk teşkil ediyor. Havuzlarda bulunan klorun virüsü etkisiz hale getirdiğine yönelik bazı görüşlerin olmasına rağmen henüz kesinleşen bir bulgu yok.

10) Güneşin Tadını Çıkarın

Covid-19 süreciyle bağışıklık sistemini güçlü tutmak da ciddi bir önem kazandı. Uzmanlar özellikle evde kalmak zorunda olduğumuz dönemde güneş ışığı alamadığımız için D vitamini takviyesi öneriyor. D vitamini hem kendinizin hem de çocuğunuzun vücut direnci ve kemik sağlığının gelişmesinde büyük rol oynuyor.

Ancak D vitamini almanın en doğal yöntemi güneşlenmek. Tatilinizi fırsata çevirerek güneşin dik açıyla gelmediği 10.00’dan önce veya 15.00’dan sonra, 30 dakikayı aşmayacak şekilde çocuğunuzla birlikte güneşin altında vakit geçirin.