Gezegenimiz ve insanlık tarihi, bilim insanları tarafından çeşitli önemli olaylar ışığında belirli çağlara bölünüyor. Birçok bilim insanı yaklaşın 11 bin yıllık sürecin ardından Sanayi Devrimi sonrasında Holosen çağının bitmesiyle Antroposen çağına girdiğimizi düşünüyordu. Artık Antroposen için milat belirlendi.
Bilim insanlarının büyük bir çoğunluğu, Antroposen çağının nükleer bombalarla başladığı konusunda uzlaştı. Çağı temsil eden olarak ise Kanada’da nükleer serpintiye maruz kalan bir göl seçildi
İnsanlığın Çağı: Antroposen
Gezegenimiz aslında insanlardan çok daha eski ve birçok yıkıma şahit oldu. Öyle ki insanlığın Dünya üzerinde kayda değer kalıntıları yalnızca birkaç bin yıl önce başladı. Öte yandan gezegen üzerindeki dominasyonumuzun tarihi ise Sanayi Devrimi’ne kadar uzanıyor.
İnsanlığın büyük medeniyetler inşa etmekten uzak olduğu yaklaşık 11 bin yıllık süreci kaplayan Holosen çağının sona ermesi, teknolojide gerçekleşen atılımlar ile gerçekleşti. Antroposen olarak adlandırılan çağın en öne çıkan özelliği ise insanlığın bir tür olarak direkt Dünya ekosisteminde küresel ısıtma gibi kayda değer bir değişim göstermesi.
Öte yandan bilim insanlarına göre en dikkat çekici ve belirleyici özeliklerden biri de bundan binlerce yıl sonra bile toprağı ve çevresindeki habitatı zehirlemeye devam edecek olan nükleer atıklar.
İlk olarak ABD tarafından Los Alamos tesislerinde denenen nükleer bomba, atomik düzeyde kirlenmenin başlangıcı olarak görülüyor. Çernobil Felaketi gibi nükleer kirlenmelerin yanında hidrojen bombasının icadı da bilim insanlarının Antroposen çağının sınırlarını çizmesinde önemli bir rol oynadı. Hidrojen bombası, hala dünyadaki en tehlikeli silah olma unvanını taşıyor.
2009 yılında çalışmalarına başlayan Antroposen Çalışma Grubu, uzun süren veri toplama ve analiz sürecinin ardından karar aşamasına gelmiş durumda. Bilim insanlarının büyük bir çoğunluğu ise hidrojen bombası testleri nedeniyle kirlenen Kanada’daki bir Crawford Gölü’nün Antroposen çağı için temsil noktası olarak seçilmesinde hemfikir.
Gezegenin Jeolojik Tarihi Görülebiliyor
Crawford Gölü, jeolojik olarak çağlar arası geçişte yaşanan önemli olayların depolandığı “altın başak” kategorisindeki oluşumlardan biri olarak görülüyor. Dünya üzerinde yalnızca birkaç bölge ile sınırlı olan altın başak jeolojik alanları, nükleer bomba testlerinden fosil yakıt kaynaklı kirlenme ve karbon molekülü artışına kadar birçok konuda bilime ışık tutuyor.
Kanada Brock Üniversitesi’nden jeolog Prof. Dr. Francine McCarthy, “Crawford Gölü’nün dünya sisteminde büyük bir değişik, bir devrilme noktası olduğuna dair çarpıcı ve ikna edici kanıtlar var. Bu bölge çok özel çünkü dünya tarihindeki değişimleri yıllık çözünürlükte görmemizi sağlıyor.” dedi.
