Artan dünya nüfusu karşısında geleceğin en büyük problemlerinden biri olarak yiyecek sıkıntısı görülüyor. Gıda üretimi, lojistik ve depolama gibi işlemlerin dünyadaki yıllık karbon emisyonunun %30’undan sorumlu olduğu düşünülüyor.
Bilim, gelecekte baş gösterebilecek gıda sorununa karşı yeni yöntemler geliştirmeye devam ediyor. Umut vadeden seçeneklerden biri de yapay fotosentez!
Yapay Fotosentez ile Besinsel Protein Üretilebilecek
Starubing TUM Biyoteknoloji ve Sürdürülebilirlik Kampüsü’nde Profesör Volker Sieber liderliğide çalışmalarını sürdüren araştırmacı grubu, bir tür yapay fotosentez kullanarak proteinlerin temel yapıtaşlarından olan L-alanin amino asidini üretmeyi başardı.
Güney Yarımküre’den tarımsal faaliyetler sonucu elde edilen hayvan yemlerindeki proteinlerin yerini alması öngörülen yeni yöntemin çok daha çevreci olacağı düşünülüyor. Yeni yöntemde atmosferden alınan karbondioksit, öncelikle yeşil elektrik ve hidrojen kullanılarak metanole dönüştürülüyor. Daha sonrasında sentetik enzimlerin yardımıyla çok aşamalı bir süreçte L-alanine dönüşüm gerçekleştiriliyor. Yöntemin oldukça efektif ve verimli olduğu söyleniyor.
TUM Biyojenik Kaynaklar Kimyası Profesörlüğü’nden Prof. Sieber, projeyi şu sözlerle açıklıyor:
“Bitki yetiştirmeye kıyasla bu yöntem, kullanılan enerji güneş veya rüzgar enerjisi kaynaklarından geldiğinde, aynı miktarda L-alanin üretmek için çok daha az alan gerektiriyor. Alanın daha verimli kullanılması, önemli ölçüde daha az dönümde aynı miktarda gıda maddesi üretmek için bir tür yapay fotosentezin kullanılabileceği anlamına geliyor. Bu da tarımda daha küçük bir ekolojik ayak izinin yolunu açıyor.”
Projenin tamamen yenilenebilir enerji kaynaklarıyla gerçekleştirilmesi ve atmosferden karbondioksit yakalanması yoluyla protein üretimi yapılması, birçok uzmana göre geleceğin tarımı için büyük umut vadediyor. Proje kapsamında yayımlanan makalenin ortak yazarlarından Vivian Willers, “Yenilenebilir enerji kullanarak karbondioksitten diğer amino asitleri üretmek ve süreçteki verimliliği arıtmark istiyoruz.” dedi. Araştırmacılar, biyoekonomi ve hidrojen ekonomisinin daha yaşanabilir bir dünya için büyük önem arz ettiğini belirtiliyor.
Kapak Fotoğrafı: Flickr | Takashi Hososhima
