Güncelleme Tarihi: 18 Ağustos 2023
Dakar yakınlarındaki yeni Diamnadio kasabasında inşa edilecek 50.000 kişilik Senegal Stadyumu – Stade du Senegal’in temel atma töreni, Devlet Başkanı Macky Sall, hükümet üyeleri, FIFA genel sekreteri ve spor dünyasından isimlerin katılımıyla 20 Şubat’ta gerçekleşti.
2022 yılında Afrika’da ilk kez planlanan Gençlik Olimpiyat Oyunları’na ev sahipliği yapacak Senegal’in başkenti Dakar’daki törende, Tabanlıoğlu Mimarlık’ın tasarladığı stadyum projesinin gösterildiği dev ekranlar önünde müziğe eşlik eden neşe dolu bir kalabalık, Stade du Senegal’in inşaatının başlangıcına tanıklık etti.
Stade du Senegal’in ilk harcını, Senegal Devlet Başkanı Macky Sall koydu
“Paha biçilmez Senegal gençliği ve sporu en iyisine layık” diyerek elindeki kürekle açılışı yapan Devlet Başkanı Macky Sall, Senegal’in spor tutkusunun araçlarını sağlamak zorunda olduklarını belirtti.
Senegal Devlet Başkanı Macky Sall, Dakar’ın 2022’de ev sahipliği yapacağı Gençlik Olimpiyat Oyunları vesilesiyle ilk kez açılacak olan bu iddialı projeyle birlikte, Senegal Spor Bakanı ve Futbol Federasyonu’na dört yıl içinde bir Afrika Uluslar Kupası düzenleme çağrısında da bulundu.
Senegal Ulusal Olimpiyat Komitesi Başkanı: “Bu yapı geleceğin spor tapınağı olacak”
Diamniadio’nun entegre ve çok işlevli bir şehir olmasına yönelik çağdaş bir kamu altyapısının ilk adımlarından olan stadyum için Senegal Ulusal Olimpiyat Komitesi Başkanı Mamadou Diagna Ndiaye “Geleceğin spor tapınağı olacak bu yapı, Diamnadio şehrini Afrika ve dünya ölçeğinde referans noktası haline getirmeye katkıda bulunacak” dedi.
Tabanlıoğlu Mimarlık tarafından tasarlanan Dakar Arena’ya birkaç yüz metre mesafedeki Olimpiyat Stadyumu ve kompleksin inşaatını ise Türk şirketi Summa üstlendi.
Senegal futbolunu onurlandıran “son nesil bir mücevher” olarak tanımlanan stadyumun, 238 milyon avroya mal olması planlanıyor. Master planın bir parçası olan ‘Stade du Senegal’ projesi, stadyum alanı ile kentsel doku arasında görsel ve sosyal bağlamda kenstsel ilişki kurmayı hedefliyor.
Stadyum, maç sırasında seyirci konforu sağlamanın yanı sıra taraftar dostu bir yaklaşımla, izleyicilerin stadyuma girmeden önce de birada vakit geçirebileceği, çevresiyle birlikte sporun dinamizmini yansıtan bir ‘fan bölgesi’ olarak tasarlandı. Proje, ekleri ve çevresi, kullanma deneyimi, erişim, tesis kalitesi, sürekli bakımı gibi sorunların incelikle çözüldüğü bir kompleks olarak ele alınıyor.
Projede ek saha ve tesisler, sporcuların antrenman yapması, atletizm sporları ve diğer saha etkinlikleri için yedek alanlar olarak planlanıyor.
Stadyum tasarımında, ana stüktürü bir zarf şeklinde saran yumuşak kavisli eğrisel form, çok katmanlı metal panellerle örülü dış cepheyi biçimlendiriyor. Uzaktan da algınan bu ikonik yapı, gün içinde ışıltılı bir heykel olarak dikkati çekerken, geceleri ie stadyumdan yayılan renkli ışık hüzmeleri ve yüzeye uygulanan ışık oyunlarıyla dinamik bir görsellik kazanacak.
Afrika’da ve sporda Tabanlıoğlu Mimarlık imzası
Afrika’nın uluslararası ilişkilerinde onur kaynağı olan Ekvator Ginesi, Libya ve yine Senegal’de Kongre Merkezleri projelerine imza atan Tabanlıoğlu Mimarlık’ın spor yapıları tecrübesi, 2009’dan bu yana faaliyette olan Astana Arena gibi inşa edilmiş olanların yanısıra geçen yıl gerçekleşen yarışmada kazandığı Kosova Stadyumu ve uluslararası yarışmada 11 finalistten biri olan Yeni Ulusal Japonya Stadyumu projelerini de kapsıyor.
Senegal Stadyumu – Stade du Senegal / DAKAR – 2020
Master planın bir parçası olan stadyum projesi, stadyum alanı ile kentsel doku arasında görsel ve sosyal bağlamda kentsel ilişki kurmayı hedefliyor.
Kalabalık insan ve araç hareketi, erişim, otopark (1.350 araç kapasiteli) ve bakım gibi gereksinimleri dikkate alarak, Afrika Uluslar Kupası (CAN) için FIFA ve CAF standartlarını karşılayan tasarım, aynı zamanda geniş bir alanda sert ve yumuşak peyzajı ve genel olarak bölgeye sirayet etmesi hedeflenerek stadyumun çevresinin geliştirilmesini içeriyor.
Maç sırasında seyirci konforu sağlamanın yanı sıra taraftar dostu bir yaklaşımla, izleyicilerin stadyuma girmeden önce de birada vakit geçirebileceği, çevresiyle birlikte sporun dinamizmini yansıtan bir “fan bölgesi” olarak tasarlanan stadyum, ekleri ve çevresi, kullanma deneyimi, erişim, tesis kalitesi ve sürekli bakımı gibi sorunların incelikle çözüldüğü bir kompleks olarak ele alınıyor.
Ek saha ve tesisler, sporcuların antrenman yapması, atletizm sporları ve diğer saha etkinlikleri için yedek alanlar olarak planlanıyor.
105 x 68 m’lik bir futbol sahası etrafında kurulan brüt kapasitesi 50.000 koltuk olarak planlanan stadyumda elde edilen görüş çizgisi her noktadaki seyirciye mükemmel görüş açısı sağlıyor.
Doğal ışık optimizasyonu ve malzeme hissinin sadeliği tercih edilen tribünlerin tasarımı, tarafların heyecanını destekleyen ve samimi bir atmosfere katkıda bulunuyor.
Alt ve üst olarak temelde iki kademeli olan tribünlere ek olarak, skybox’lar, başkan locası ile 1045 kişilik VIP koltuklar yer alıyor.
Yiyecek ve içecek üniteleri tüm bölgelerde faaliyet verecek şekilde eşit olarak dağıtılıyor. Ayrıca saha veya dış ortam manzarasına sahip VIP restoranlar ve yine VIP müşterilerin kullanımı için bar hizmeti sunacak salonlar tasarlanıyor.
Zemin seviyesindeki medya girişinden başlayarak, yayın, kayıt raporlama gibi ihtiyaçları karşılayacak, kolay erişim ve teknoloji gereksinimlerini öncelikli olaran çözen, yüksek nitelikli medya alanları tasarlanıyor.
Kentsel değer kazanması önemsenen stadyuma erişim, güvenlik ve kolaylık sağlayacak şekide, stadyumun çevresindeki 40 ayrı portal üzerinden sağlanıyor.
Stadyumun karakterini yansıtan, kolaylıkla farkedilir ve anlaşılır olan ve aynı zamanda ve kamusal alanı tarif eden, açık, basit ve tutarlı tabelalar ve yönlendirme işaretleri izleyicinin güvenli ve keyifli stadyum deneyimine eşlik ve rehberlik ediyor.
Futbol seyircilerini teşvik edici ve eğlenceli bir yer olmanın yanı sıra, stadyumun çevresinde gelişen halka, maç olmayan günlerde de hizmet veren, herkes için son derece erişilebilir bir kamu parkı olarak tasarlanıyor.
Tasarımın geniş spektrumu içinde kompleks aynı zamanda eğlence ve alışverişi de kapsayan ticari alana bağlanıyor; doğayla buluşan kapsayıcı bir kamusal alan olarak, insan, spor ve şehir kimliğinin bütünleşmesine fiziksel altyapı sağlıyor.
Dikdörtgen formdaki stadyumun dış cephesinde, strüktürü bir zarf bir saran, çok katmanlı metal panellerle örülü, yumuşak kavisli eğrisel bir form elde ediliyor.
Uzaktan da algınacak ikonik yapı gün içinde ışıltılı bir heykel olarak dikkati çekerken, geceleri stadyumdan yayılan renkli ışık hüzmeleri ve yüzeye uygulanan ışık oyunlarıyla dinamik bir görsellik kazanıyor.
Enerji, su, malzeme, atık, ekoloji ve ulaştırma ile ilgili taahhütleri içeren sürdürülebilir tasarım ilkelerini uygularken, en az 50 yıl ve üzeri bir operasyon ömrü hedefleyen, yapımında sağlam ve dayanıklı yüzeyler, malzemeler ve bileşenler tercih edilen yapının, sporun motive edici, birleştirici gücüyle, hem etkinlik hem de etkinlik dışı yoğun olarak kullanılmasıyla Dakar’ın ve Senegallilerin bir parçası olması öngörülmektedir.