Güncelleme Tarihi: 2 Ekim 2021
Koronavirüs ile birlikte doğanın insanlığa dur ve düşün mesajını verdiği, yaşadığımız koşulları ve yaşama şeklimizi gözden geçirmemizi sağlayan bir döneme girdik.
Koronavirüs sonrası birçok kavrama bakış açımız da çok değişmiş olacak.
Mesela otelcilik…
Otelcilik dediğimiz şey, bir binanın belli bir ticari amaçla misafir ağırlayarak, yönetilmesini, misafirperverlik ya da konukseverlik ise koşulsuz bir hizmet kalitesini ifade ediyor. Fakat geçtiğimiz günlerde bazı otellerin kapılarını sağlık çalışanlarına ücretsiz açması çok önemli bir konunun altını çizdi.
Alınan bu aksiyon, otelcilik ve misafirperverlik arasındaki ilişkiyi sorgulattı.
Elbet bir gün bu zor günler geride kalacak ve güzel şehirlerimizin güzel otelleri yerel ve yabancı misafirler ile dolup taşacak ama bu kritik dönemde kapılarını açan oteller misafirperverlikleri sayesinde tarihe geçecekler.
Umarız bu örnekler birçok işletmeye ilham olur ve kültürümüzün de en güçlü yanlarından biri olan misafirperverlik bu süreçte çok daha yaygın bir şekilde uygulanır.
Koronavirüs döneminde sağlık çalışanlara kapılarını açan oteller
Koç Grubu bünyesindeki, Divan İstanbul ve Divan İstanbul City
Doğuş Grubu’nun bünyesindeki Grand Hyatt İstanbul
Taksim Medyanı The Marmara
Fatih NAN Otel
Bugüne kadar kapılarını sağlık çalışanlarının hizmetine açan otelleri misafirperverlikleri ve sergiledikleri dayanışma için gönülden kutluyoruz.