Güncelleme Tarihi: 19 Eylül 2022
PlumeMag’i takip edenlerin yakından bildiği gibi kurulduğumuz günden bu yana doğaya duyarlı, insana saygılı kişi ve markaların bir araya geldiği bir topluluk olarak topluluğumuzun üyelerinin arasındaki etkileşime katkıda bulunmak için tüm imkanlarımızı kullanıyoruz.
Bugün ise topluluğumuzun iki değerli üyesi Omar Baban Design ve Amantara’nın iş birliğinden doğan çok özel bir ürünü sizlerle paylaşmanın mutluluğunu yaşıyoruz. Omar Baban Design’ın ‘’Amorf’’ isimli üfleme cam bardak koleksiyonunun bir uzantısı olan özel cam bardak tasarımı, Amantara’nın mistik notalardan oluşan İstanbul kokusuna ev sahipliği yaptı.
Pandemi döneminde çok derin sohbetler, güzel duygular ve büyük emeklerle ortaya çıkan bu özel ürünün hikayesini ve detaylarını Omar Baban Design’ın kurucusu Omar Baban ve Amantara’nın kurucusu Sema Tamer Gürses’den dinleyelim…
Bu iş birliği fikri nasıl doğdu?
Omar Baban: Omar Baban Design olarak 2020 temmuz ayından bu yana PlumeMag’in ‘Home’ kategorisinde sevgili Bihter Ayyıldız ile birlikte ‘Evlerinize İyi Bakın’ başlığı altında içerikler üretiyoruz. Yine aynı PlumeMag’in Well-Being kategori sahibi olan Amantara ile Bihter’in bizi tanıştırması ile bir araya geldik.
Showroom’da her zaman etrafına ışık saçıp güzel kokular yayan bir mum mutlaka oldu. İçeri girer girmez hissedilen bir kokumuzun olması sebebiyle Bihter ile olan sohbetlerimizde kokulardan ve yaşam alanlarımıza olan etkilerinden bahsettiğimizi hatırlıyorum. Birçok şeyi hafızasında birtakım başka işler ile eşleştirme konusunda iyi olan Bihter’in mum ve koku üzerine olan sohbetimiziden “Amantara ile bir iş birliğine neden dönüştürmüyoruz ki?” sorusunun peşinde, bizim de tam da o sıralarda bir mum üzerine çalışmalarımızın olmasının sıcaklığıyla vakit kaybetmeden bir araya gelerek üzerinde çalışmaya karar vermemiz üzerine gelişen bir fikir oldu.
Sema Tamer Gürses: Sevgili Bihter’in iki markayı tanıştırması sonrası gerçekleşen keyifli özel proje toplantılarında, Omar Baban Design’ın harika renkleri ve tasarımlarının Amantara’nın mistik kokuları ile buluşması fikri ile doğdu.
Özellikle son dönemde markaların bir araya gelerek yaptığı ürün ve projeler çoğaldı. Siz bu iş birlikleri hakkında ne düşünüyorsunuz?
Omar Baban: İş birlikleri; markalar için güzel bir enerji yakalama, yeni paylaşımlar, yeni ürünlerin ortaya çıkması için fikir ve güç birliği anlamına geliyor. Uzun yıllardır var olan ve yüksek standart ve çizgileri olan markaların birçoğunun genç markalar ile iş birliği içine girmelerinin kendilerini yenileyebilmeleri için müthiş bir fırsat yarattığını düşünüyorum. Özellikle moda sektöründeki ikonik markalara baktığımızda yaptıkları iş birlikleri ile kendilerini içinde bulunduğumuz çağa taşıyabildiler ve yeni nesile bu sayede dokunabildiler.
Sema Tamer Gürses: Markaların kendi özellikleri ve kuvvetli yönleri ile birbirini tamamlayan projeler ve ürünler geliştirmelerini çok faydalı ve özel buluyoruz. Her marka ve ekibin doğru buluşmalarda, kendi tecrübe, bakış açısı ve potansiyeli ile çok fark yaratabileceğine inanıyoruz. Önümüzdeki yıllarda bu birlikteliklerin global olarak da farklı zemin ve boyutlarda büyük oranda artarak devam edeceğine tanık olacağımızı düşünüyoruz.
Markalarınızın DNA’larını nasıl anlatırsınız?
Omar Baban: Omar Baban Design, geçmişten gelen ortak bir hafızayı; objeler, eşyalar üzerinden modern dokunuşlar ile şimdiye taşımayı hedefler. Ortak hafızamızda yer etmiş olan her eşya, bizim geçmiş ile bağ kurabilmemize aracılık eder. Eski ve yeniyi, anısı olan ile anılara ortak olacak olanı bir araya getirir. Bunları yaparken tüm duyuları ile hisseder ve yüksek bir estetik ve sorumluluk bilinci ile sınırlı ve butik bir üretim yapar. OBD ruhu ile yeniden tasarlanan veya ufak dokunuşlar ile ileri dönüştürülen her tasarımın, onun sorumluluğunu alacak ve hayatında ona kalıcı bir yer verecek kişilere ulaşmasına aracılık eder.
Sema Tamer Gürses: İlhamını Osmanlı ve Fransız şifa reçetelerinden alan, bunları lokal bitkiler ve özlerin en saf halleri ile birleştiren Amantara, uluslararası standartlarda, doğal ürünler markasıdır.
“Aman”; şifa, derman ve kendini en iyi ve güvende hissettiğin yer, “Tara” ise parlak pırıltılı, ışığını takip ettiğin, yol gösteren özel yıldızın etkisi başarı anlamı ile birleşerek etrafa yansır.
Türkiye’nin paha biçilemez doğasının en saf halini, özel ve geleneksel yüzlerce yıllık formüller ile birleştiren “Şifa”lı doğal sağlık ve güzellik-wellness ürünleri ve danışmanlıkları sunar. Geçmiş ve geleceğin pırıltılı artizan şifasını temsil eder.
İstanbul’un isminden resmine kadar çok derin bir hikayesi var. İlham kaynağınızı ve hikayenin detaylarını dinleyebilir miyiz?
Omar Baban: “İstanbul’un bir kokusu olsa ne olurdu?” sorusu ile yola çıktık. Koku hafızamızda İstanbul’a dair o kadar çok nota olduğunu fark ettik ki bunu birkaç koku ile sınırlandırmanın İstanbul’un eklektik kültürüne haksızlık olacağına karar verdik.
Üfleme cam işçiliğinin zorluğunu ve ortaya çıkan ürünün zarafetini hepimiz biliriz. Omar Baban Design olarak “Amorf” isimli üfleme cam bardak koleksiyonumuzun bir uzantısı olacak şekilde Amantara ile birlikte bu bardaklara mistik notalardan oluşan bir mum tasarladık. Her biri tek tek elde üflendi ve ateşte şekillendi. Şimdi ise mumun zarif ışığı ile yaşam alanlarınıza dokunmaya ve İstanbul’un kokusunu yaymaya hazır durumdalar.
Sema Tamer Gürses: Biz, adımızdan da anlaşılacağı üzere İstanbul sevdalısı bir markayız. İstanbul’u yansıtan mistik notalardan oluşan mum kokumuz, İstanbul’un geçmiş kültürlerini, Osmanlı ve Fransız etkisini, lokal değerlerini, yaşamını, ritüellerini “gösterişli ama sade, iksir tadında” kişiye özel bir hissiyat olarak tasarlandı. Renkler, camlar, mumlar ve kokular, insanlara özel hissettirmek ve yaşamlarına keyif ve güzellik katmanın en özel yoludur.
Sürdürülebilirlik sizin için ne ifade ediyor? Markanız ve şahsınız adına neler yapıyorsunuz?
Omar Baban: Sürdürülebilirlik, birey olarak bütünün bir parçası olduğumuzu bilerek kendimizi sorumlu tutmak ve ihtiyacımız olandan fazlası ile ilgilenmek yerine aldığımızın yerine ne koyabileceğimizi ve kaynağını korumaya yönelik düşünmek anlamına geliyor. Biz, marka olarak yeni üretimlerimizde sınırlı kalmayı, sorumlu bir şekilde üretmeyi veya dönüştürmeyi, ustalarını ve o işi gelecek kuşaklara taşımayı hedefliyoruz.
Sürekli üretmek zorunda olmadığımızı, var olan bir ürünün üzerine gerekli dokunuşlar yaparak da geleceğe taşıyabileceğimizin sorumluluğunu hissediyoruz. Her eşya bir emek; zaman, malzeme, anı ve hafıza… Yaşam alanlarımıza hangi eşyayı neden dahil edeceğimizi sorgulamamız ve bilinçli bir şekilde ona sahip olmamız gerektiğine inanıyoruz.
Omar Baban Design ve Amantara iş birliği olan İstanbul mumları da sürdürülebilirlik üzerine sınırlı adette çıkardığımız bir ürün. Mum eriyip ardında bir kalıntı bırakmadığında geriye kalan üfleme, camdan bir bardak olacak. Bu bardak, siz ondan kurtulmak istemediğiniz sürece her zaman yaşam alanlarınızda kendine yeni görevler ile yer bulabilecek. Hatta isterseniz mumun sadece iç kısmını ‘refill’ olarak alabilecek ve bardağınızı yeniden mumluk olarak kullanabileceksiniz.
Sema Tamer Gürses: Sürdürülebilirlik, üretimin ve çeşitliliğin devamını sağlayıp ihtiyaçlarımızı karşılarken gelecek nesillerin ihtiyaçlarını karşılama yetilerini ellerinden almamaktır. Yapılan her işte ve her adımda, güzel dünyamız ve gelecek nesilleri düşünerek hareket etmektir.
Bu ürünü kimin evinde görmek sizi çok mutlu eder?
Omar Baban: Hafızasında çeşitli kokular olan, o kokuları alır almaz o anlar ile bağ kurup nostaljisini yaşayabilen, algıları ve hisleri açık, evlerinde kendi dünyasını yaratmaya odaklı, mum ışığının yaşam alanlarımıza zarif bir dokunuş eklediğine inanan, rafine zevkleri olan kişilerin evlerinde, onlara yakın olmak bizi çok mutlu eder.
Sema Tamer Gürses: Yaşsız, kaliteli ve doğal yaşayan, geçmişten gelen kültürümüze aşık, estetik algısı yüksek, araştıran, dünyayı gezen, şifaya inanan, “kişiye özel” hissiyatını önemseyen, ışığın, kokuların sihrine inanan kişilerin yaşam alanlarında görmek bizi mutlu eder.
Biraz da reklam girelim. PlumeMag’i bir cümleyle anlatmanızı istesem…
Omar Baban: Dünya bizim yuvamız ve sürdürülebilirlik konusunda hepimiz aynı sorumluluk düzeyinde olursak gelecekte de bir yuvamızın var olacağına inanan ve bunun için farkındalık yaratıp farklı alanlarda sürekli kafa açmaya çalışan değerli bir platform…
Sema Tamer Gürses: PlumeMag, insanların hayatına çok özel dokunuşlar yapan, sürdürülebilir bir dünya için muhteşem konulara farklı içerikler ile vurgu yapan, güzel ve iyilik dolu yürekten gelen enerjiler ile okuyanlara ışık saçan bir ortam
