Güncelleme Tarihi: 30 Eylül 2022
Son dönemin en çok sevilen dizileri arasında yerini koruyan bir İngiliz komedisi var: Fleabag. Komedi türünde yer almasına rağmen seyircisine duygusal anlar yaşatan, bitmesine rağmen tekrar tekrar izlemek isteyeceğiniz bu diziyi neden seveceğinize dair 5 maddeden oluşan bir liste hazırladık:
Phoebe Waller-Bridge
Dizinin başrolü, aynı zamanda senaristi Phoebe Waller Bridge tüm projeleriyle beğenileri toplayan bir isim. Adını hiçbir zaman öğrenemediğimiz Fleabag karakterinin dizi boyunca yaşadığı trajik olayları komedi unsuru haline getiren ve deyim yerindeyse “güldürürken düşündüren” senaryosu Altın Küre ödüllü. En yakın arkadaşını ve annesini kaybeden, kız kardeşi ve ailesiyle problemli ilişkiler yaşayan, aşk hayatında dikiş tutturamayan ancak yaşadığı acılarla baş etme yöntemi olarak oldukça sıra dışı ve “komik” yöntemler seçen Fleabag’in sıradan hayatı 2. sezonda dahil olan Andrew Scott’un oynadığı rahip karakterine aşık olmasıyla birlikte çalkantılı bir döneme giriyor. Bizlere de bu karakterin yaşantısına gülmeli miyiz, yoksa ağlamalı mıyız diye karar vermek düşüyor. Aynı zamanda bu diziyle birlikte Phoebe Waller Bridge en iyi oyunculuk performansı dalında BAFTA ödülünün de sahibi.
Oyuncu Kadrosu
Fleabag’in oyuncu kadrosu da en az Phoebe Waller Bridge kadar renkli. Sian Clifford ablası, Brett Gelman eniştesi, Bill Paterson ise babası olarak kadroda yer alıyor. 2. sezonda alışılmışın dışında bir rahibe hayat veren Andrew Scott’un performansı ise kendisinin tüm projelerini merak ettirecek cinsten. Dizinin her saniyesinde nefret edilen antipatik üvey anne tiplemesine hayat veren kişi de en iyi kadın oyuncu Oscar’ının sahibi Olivia Colman.
Fleabag Oldukça Kısa Bir Dizi
Süresi uzun dizilerden şikayetçiyseniz Fleabag aradığınız dizi olabilir. Oldukça kısa bir zaman diliminde her duyguyu yaşatıyor ve karakterlerin, özellikle Fleabag’in, zenginliği en iyi şekilde yansıtılıyor. Dizi Amazon Original için çekilmiş, bölümler 20 dakikadan oluşuyor ve sadece 2 sezon. Karakterimizin hayatı geçmişiyle beraber akıllarda soru işareti yaratmayacak bir biçimde olay örgüsü içinde yer alıyor ve sürprizli sezon finalleri seyirciye unutulmaz bir duygu tufanı yaşatıyor. 3. sezonunun çekilmeyeceği açıklanmasına rağmen dizinin finalinden sonra Fleabag’in devamının gelmesini isteyeceğiniz kesin.
Başarısız Bir Feministin Hikayesi
Diziyi unutulmazlar listesine sokan bir diğer nokta ise karakterimizin feminizmle kendi içinde verdiği mücadele. Fleabag feminizmin “gerekliliklerini” bir liste halinde yerine getiren ancak iç çatışmalarını, pek de feminist olamadığını komik bir şekilde dile getirerek yansıtan bir karakter. Kendiyle barışamadığı yönlerini kabullenmekte zorluk yaşaması ve kadın olarak kendiyle gurur duyamadığı için vicdan azabı çekmesi, birçok kez konu feminizm olduğunda karakterin replikleriyle dile getiriliyor. Kendini kötü bir feminist olarak gördüğünü söyleyen Fleabag’in kardeşiyle ve babasıyla olan ilişkisi içerisinde de feminizmin önemli bir noktada durması bunun komik bir unsur olarak kullanılmasından öte, aslında günümüzde yaşanan birçok tartışmaya farklı bir bakış açısı sunuyor.
Fleabag İç Dünyanıza Dönüşün Anahtarı Olabilir
Karakterin yaşadıkları ne olursa olsun, kendinizden bir parça bulmanız an meselesi. Fleabag ve etrafındaki insanlar yaşadığımız hayata bir nevi ayna tutuyor ve sıkıntılarla nasıl mücadele ettiğimiz konusunda her birimiz Fleabag’den bir parça taşıyoruz. Oldukça trajik olaylar yaşamasına rağmen hayatını devam ettirmeye çalışan bu karakter başarısızlıklarıyla dalga geçmeyi çok iyi bilse de geçmişinin peşinden gelmesine engel olamıyor ve mizah unsurlarıyla ekranlara aktarılınca ortaya bu özgün senaryo doğuyor. Fleabag bir komedi dizisi olmaktan öte, hayatın akışında küçük tesadüflerin yerinin büyük olduğunu bizlere hatırlatıyor, bağlarımızı ve duygularımızı düşünmemize yol açıyor.