Dizi ve Filmlerde Azınlık Temsilinin Önemi

Dizi ve Filmlerde Azınlık Temsilinin Önemi

Çoğumuz televizyondan veya yayın platformlarından dizi veya film izliyor, oyuncuları sosyal medyada takip ediyor, oynadıkları karakterleri içselleştiriyor veya işlenen konularda kendimizden bir parça görebiliyoruz. Neredeyse her gün maruz kaldığımız tüm bu medya içerikleri, düşüncelerimizi ve duygularımızı anlık da olsa şekillendirdiği gibi sosyal medyaya yansımalarıyla gündelik hayatımızda sürekli gözümüzün önünde olan ve çevremizle diyaloğunu kurduğumuz konular haline geliyor. Bakış açımızı şekillendirerek kendimize bir rol model yaratabiliyor veya ilham kaynağı olabiliyorlar. Dolayısıyla televizyonda, filmlerde ve dijital medyada işlenen konuların içeriği çok büyük bir güce sahip.

Netflix dizilerinde daha önceleri hiç olmadığı kadar siyahi veya Asyalı oyuncular görmek, LGBTQi+ bireylerin yaşadığı süreçler ve sorunların işlenmesi, mental veya fiziksel sağlık sorunları, olumsuz beden imaj algısı (body-image) gibi gerçeklerin dizi ve filmlerin birer parçası olması, temsili güçlendiriyor. Beyaz ve heteronormatif karakterler dışında azınlık olarak görülen gruplar aslında çoğunluğu oluşturuyor ve temsilin artmasıyla daha kapsayıcı, farklı bakış açılarının bir arada barındığı ‘normal’ ve özgün hayatlar göz önüne seriliyor. 

Örneğin popüler olan bir dizi veya filmde mental bir sağlık sorununun veya bir engelliliğin işlenmesi durumun daha normal karşılanmasına yol açabiliyor. Çünkü doğru ve kapsamlı temsil ile bireylerin karşılaştığı zorlukları vurgulayarak çevresindeki olumsuz tutumu değiştirmek uzun vadede mümkün. Bir başka örnek ise LGBTQİ+ bireylerin temsil edildiğini görerek büyüyen bir genç, gelecekte daha anlayışlı ve açık fikirli hale gelebiliyor veya kendisi de benzer yollardan geçiyorsa daha az yalnız ve anlaşılmış hissedebiliyor.

Dr. Stacy L. Smith’in 2007-2016 arasında çıkan 900 popüler filmi incelediği makalesinde Hollywood filmlerinin %70.8’inde karakterlerlerin ağırlıkla beyaz olduğunu ortaya koyuyor. 900 filmde yer alan 4.544 karakterin sadece 51 tanesi gay, lezbiyen, trans veya biseksüel karakterlerden oluşuyor. Yönetmenlerin ise sadece %4.2’si kadın.

Disney’den Marvel’a Kapsayıcılık 

Dizi ve Filmlerde Azınlık Temsilinin Önemi
Dizi ve filmlerde azınlık temsili: Marvel Voices

Fotoğraf Marvel Entertainment 

2018 yılında çıkan ve geçtiğimiz yıllarda aramızdan ayrılan Chadwick Boseman tarafından oynanan Black Panther karakteri ve filmi ile ilk defa ekranlarda siyahi bir süper kahraman görüldü. Çocukların kendilerine benzeyen bir kahraman görmelerinin ne kadar değerli olduğunu tahmin edersiniz… Ayrıca filmin yönetmeninden kostüm tasarımcısına kadar prodüksiyonda yer alan çoğu insan da siyahiydi. Disney’in Encanto, The Princess and The Frog, Coco, Moana gibi filmlerinde farklı ırktan karakterleri, hayatlarını ve maceralarını konu alması temsilin harika örnekleri. Bu dizilerde karakterlerin saçlarından giysilerine, dillerine, ten renklerinden kültürlerine kadar birçok şey öğreniliyor. Marvel ve DC Comics de bu yıl gerçekleşecek Pride (Onur haftası) ile birlikte kuir karakterler ve yaratıcıları için kadrosuna yer açacak.

Sadece ırk ve kültür değil, meslek seçimi açısından da kadınların ve kız çocuklarının hayallerini takip ettiği, normalde erkek mesleği görünen işlere girişmeleri yine iyi temsil örnekleri. 

Tamamen kişisel düşüncem olmakla birlikte, çoğu Türk televizyon dizisinde hala konular ataerkil düzen çevresinde şekilleniyor; ‘evin reisi’ figürü, kadının arka plana atılması ve söz hakkının olmaması, erken yaşta evlilik, aile içi şiddet, bağımsızlığını kazanamayan, istihdamdan uzak, eve ve çocuk bakımına bağlı bir hayat dışında opsiyonunun olmadığı işlenen kadın karakterler neredeyse tüm dizilerde var. Biliyorum ki ben bir izleyici olarak izlemeyi tercih etmesem de bu yapımları yüz binlerce insan her gün maruz kalıyor, izliyor, normalleştiriyor. 

Kapak Fotoğrafı: Encanto