Güncelleme Tarihi: 23 Ekim 2021
Alışverişte kendimizi kaybetmeden zamanı verimli kullanmak ve bütçemize sadık kalabilmek büyük önem taşıyor. Bununla başa çıkabilmenin en doğru yolu bedenimizi, tarzımızı, bize yakışanı ve dolabımızdaki parçaları iyi bilmekten geçiyor. Kendimize yakıştırdığımız, içinde rahat hissettiğimiz, birbirleriyle kombinleyebildiğimiz parçalardan oluşan bir gardırop bizi uzun yıllar götürür. O zaman lafı fazla uzatmadan stilimizi beş kolay adımda nasıl daha yakından belirleyebileceğimize birlikte bakalım.
1. Yaşam Tarzınızı İnceleyin
Fotoğraf: Mathilde Langevin
Stil bulma yolunda ilk adım, yaşam tarzınızı dikkate alarak kombin parçalarını belirlemektir. Öncelikle hayatınızı, gündelik yaşam alanlarınızı gözden geçirin.
- Ofiste mi çalışıyorsunuz evden mi işlerinizi takip ediyorsunuz?
- Kurumsal bir şirkette mi çalışıyorsunuz yoksa yaratıcılık gerektiren rahat bir ortamınız mı var?
- Boş zamanınızda neler yapıyorsunuz?
- Hobilerinizi nasıl ortamlarda hayata geçiriyorsunuz?
- Ne tür sporlar yapıyorsunuz? Haftada kaç günü spor yaparak geçiriyorsunuz?
- Etkin bir sosyal hayatınız var mı? Organizasyon/partilere ne sıklıkla katılıyorsunuz?
Bu sorulara verdiğiniz cevaplar stilinizi şekillendirecek, bulunduğunuz ortam ve yapmaktan hoşlandığınız etkinlikler nasıl giyinmeniz gerektiğini belirleyecektir. Cevaplarınıza bağlı olarak birkaç kıyafet kategorisi oluşturabilir her bir kategorideki parçaları az çok ne sıklıkla giydiğinize karar verebilirsiniz. Bu değerlendirmenin sonunda günlük giyim, spor kıyafetleri, resmi giyim ve loungewear gibi standart kategoriler ortaya çıkabilir. Kurumsal bir şirkette değil de daha rahat giyinebileceğiniz bir ortamda çalışıyorsanız gardrobunuzda “resmi kıyafet” kategorisine yer ayırmanıza gerek olmayacaktır.
2. Dolabınızdaki Parçalara Göz Atın
Fotoğraf: Thom Bradley
Sürekli elinizin altında olan, içinde güzel ve rahat hissettiğiniz parçaları, bir başka deyişle “üniformanızı” belirlemenin zamanı geldi. Bu adımı atarken az önce yaşam tarzınızı inceleyerek oluşturduğunuz kategorileri göz önünde bulundurmayı unutmayın. Dolabınızın önüne geçin ve kendinize sorun:
“Günlük rutinimde esasen hangi kıyafetlere ihtiyaç duyuyorum, hangilerini sıklıkla giyiyorum?”
Dürüst olun; bu soruyu cevaplarken püf noktalardan biri “keşke daha fazla giysem” dediğiniz ideal kıyafetleri değil, gerçekten giydiğiniz parçaları seçmek. Bu sorgulamayı kolaylaştırmak için kendinize bir sınır koyun; sürekli giydiğiniz 10 tane üst mü var, bu adım için bunlardan beşini eleyin.
3. Kendinize Birkaç Soru Sorun
Fotoğraf: Junko Nakase
Seçtiklerinizi inceleyin: Bu parçaların ortak noktası ne? Anahtar kelimelerden yola çıkarak bu ürünleri tercih nedeninizi düşünmek bu işi kolaylaştırabilir. Mevcut kıyafetlerinizden memnun değilseniz ve gardırobunuzu hafifletmek ya da yenilemek istiyorsanız bu seçtiğiniz parçalar sizi yönlendirecektir.
Benzer sorular yardımcı olabilir:
- Hangi renklere yöneliyorsunuz? Baskılar, desenler, sade, hareketli renkler?
- Günlük gardırobunuzda en çok hangi kumaş türleri ağırlıkta?
- Pantolonlara elbise ve eteklerden daha sık mı eliniz gidiyor?
- En çok hangi kesimler içinde hareket sınırlaması yaşamadan rahat ve şık hissediyorsunuz? Ne tür kesim vücut tipinize yakışıyor?
4. Sosyal Medyadan Faydalanın
Kendi stilinizi bulmanıza yardımcı olacak en uygun platformlardan biri Pinterest. İlham veren milyonlarca kombine rastlayacağınız Pinterest’te farklı fotoğrafları alıp bir arada tutabileceğiniz bir pano oluşturabilirsiniz; bir önceki adımlarda oluşturduğunuz vizyonu bu panoların yardımıyla hayata geçirebilirsiniz. Stilini beğendiğiniz, kendi üstünüzde hayal edebileceğiniz parçalara yönelen bir ünlüyü takip edip onun kombinlerini inceleyebilirsiniz. Ancak eğer ünlü birini seçecekseniz tarzıyla pop kültüre imza atmış isimlerden uzak durmanızı tavsiye ederiz. Örneğin birdenbire Marilyn Monroe gibi giyinmeye başlarsanız etrafınızdakiler onu “kopyaladığınızı” düşünebilir.
Pinterest’te gezinirken ve pano oluştururken önemli olan, beğendiğiniz kombinlerin veya ünlülerin kıyafetlerinin sizin gardırobunuzda “en çok giyilen parçalar” ile aynı tarzda olmasıdır. Modelin, sizin vücut tipinize yakın olmasına da dikkat ederseniz bu çalışmadan daha net ve doğru bir sonuca varabilirsiniz. Ne de olsa kıyafetleri siz giyeceksiniz…
5. Stilinize Bir İsim Koyun
Fotoğraf: Mike Von
Panoyu oluşturduktan sonra kendinize şu soruyu yöneltin: “Fotoğraflarda gördüğüm kıyafetleri üç kelimeyle nasıl tanımlarım?” Bunlar sokak, feminen, casual, klasik, boho, sportif, renkli, minimal, yaratıcı, vintage, zahmetsiz gibi kelimeler olabilir.
Artık kıyafet alışverişine giderken veya giyecek bir şey bulamadığınız zaman bu panodaki kombinlerden ilham alabilirsiniz. Pinterest panolarının iyi yanı, tarzınız gibi gelişmeye, yol almaya açık olmalarıdır; farklı fotoğrafları “pin”’leyebilir, zamanla gözden düşenleri eleyebilirsiniz.
Umuyoruz ki bu beş adımdan sonra kendi stilinizi bulmuş veya daha net anlamışsınızdır.
Kapak Fotoğrafı: Mathilde Langevin
