istanbul film festivali

39. İstanbul Film Festivali – Çevrimiçi Gösterimlerde Öne Çıkan Beş Film

Güncelleme Tarihi: 18 Ağustos 2023

İKSV tarafından düzenlenen 39. İstanbul Film Festivali, bu yıl COVID-19 engeline takıldı. Nisan ayında yapılması planlanan etkinliğin pandemi sebebiyle ertelenmesi ise çevrimiçi bir film festivalinin kapılarını açtı. Film gösterimlerini dijital ortama taşıyarak farklı bir deneyim yaratan festival ekibi, geçtiğimiz ay Venedik, Berlin ve Cannes film festivallerinden seçtiği 15 filmin prömiyerini internet üzerinden gerçekleştirmişti. Haziran ayında da ilgi çekici bir seçkiyle izleyici karşısına çıkan festivalde öne çıkan beş filmi yazdık.

Baumbacher Sendromu (Baumbacher Syndrome)

baumbacher syndrome

Alman televizyonlarında bir dönemin en genç talk-show sunucusu olan Max Baumbacher, 50’li yaşlarını para ve üne doymuş bir şekilde geçirmektedir. Ne var ki bir sabah alışılmadık derecede derin, neredeyse büyüleyici bir sese sahip olarak uyanır. O andan itibaren herkesin ilgi odağına dönüşen ve bununla nasıl başa çıkabileceğini bilemeyen Max, inzivaya çekilir. Burada genç ve delişmen bir kadın olan Fida ile tanışması ve önceki ilişkisinden olan depresif oğlunun beklenmedik ziyareti Max’ı geçmişiyle yüzleşmeye çağırır. Alman yönetmen Gregory Kirchhof’un komedi ve drama unsurlarını taşıyan filmi Snowdance Bağımsız Film Festivali’nde en iyi film ödülünü kazandı. Filmle ilgili bir başka ilgi çekici nokta da Fida karakterini Elit İşcan’ın canlandırması…

Kestane Ormanından Hikayeler (Zgodbe Iz Kostanjevih Gozdov / Stories From The Chestnut Woods)

kestane ormani

36 yaşındaki yönetmen Gregor Bozic’in ilk uzun metrajlı filmi olan Kestane Ormanından Hikâyeler, genç bir kestane satıcısıyla yaşlı bir marangozun dostluğunu anlatıyor. İtalya – Yugoslavya sınırındaki ormanlık bir bölgede geçen anlatı, yarattığı kırılgan atmosferle Avrupa’nın geçmişine uzanıyor. Tallinn Film Festivali’nde en iyi ilk film ödülünü alan yapım, Slovenya Film Festivali’nden ise en iyi yönetmen ve erkek oyuncu da dahil olmak üzere 11 ödülle döndü.

Mükemmel Aday (The Perfect Candidate)

the perfect candidate

Suudi Arabistan’ın Oscar adayı olan filmin yönetmenliğini, güçlü kadın öyküleriyle tanınan Haifaa Al Mansour üstleniyor. Hikaye, kararlı genç bir Suudi doktorun yerel seçimlerde adaylığını koyması ile başlıyor. Aile ve çevresindeki kabullenme sürecinin yanı sıra kentin ilk kadın adayının yarattığı sürpriz ve toplumsal baskıyı anlatan film, drama ve mizahı bir arada kullanıyor.

Beyaz Üstüne Beyaz (Blanco en Blanco / White on White)

beyaz uzerine beyaz

Bu yıl Venedik Film Festivali’nde Orrizonti (Ufuklar) bölümünde En İyi Yönetmen ödülünü kazanan Beyaz Üstüne Beyaz, bir dönem fotoğrafçılık eğitimi alan Théo Court’un ikinci uzun metrajı. Filmde 20. yüzyılın başlarında Güney Amerika’nın Tierra del Fuego bölgesine gelen bir düğün fotoğrafçısını tanıyoruz önce: Pedro. Genç bir kadının yörüngesine giren ve onu fotoğraflayarak ideal güzelliği yakalamaya çalışan Pedro, bölgenin şiddetle örülü tarihinden kaçamıyor. Zorlu bir film olan Beyaz Üstüne Beyaz, Şili’nin önemli oyuncularından Alfredo Castro’yu başrole taşıyor.

Sütliman (Pacificado / Pacified)

pacificado

Film, on üç yaşında içe dönük bir kız olan Tati’nin hapishaneden yeni çıkan ilgisiz babasıyla kurmaya çalıştığı ilişkiye odaklanıyor. Rio Olimpiyatları’yla beraber çalkantılı bir sürece giren Brezilya’da alt sınıfın yaşadığı, yoksul favelalar ise filmin merkezi. Paxton Winters’ın yönetmen koltuğunda oturduğu film San Sebastian Uluslararası Film Festivali’nde en iyi film, en iyi görüntü ve en iyi erkek oyuncu ödüllerini aldı. São Paulo Uluslararası Film Festivali’nde en iyi Brezilya filmi, Camerimage’da ise en iyi ilk görüntü yönetmeni ve en iyi yönetmen ödüllerini kazandı.

Festivalle ilgili tüm detayları​​ https://filmonline.iksv.org/​ adresinden takip edebilir, biletleri çevrimiçi satın alabilirsiniz.