Güncelleme Tarihi: 23 Ağustos 2023
Dünya Aslında Hepimize Yeter “Mi”?
Dünyada hala çöp karıştıran ve çöpten bulduğu ekmekle çocuğunun karnını doyurmaya çalışan çok insan var. Evsiz, işsiz, yurtsuz çoğu zamanda umutsuz…
Sivil toplum kuruluşlarının verilerine göre sadece Türkiye’de 80.000-100.000 arası evsiz insan bulunuyor.
Bu rakamdan İstanbul 10.000 kişi ile payını alıyor. Bir insanın en temel ihtiyaçları; karın tokluğu ve barınma… Bu ikisi oldu mu, öyle ya da böyle hayatta kalırsınız. Son zamanlarda kafeler, restoranlar kapalı olduğu için göremesek de yediğini içtiğini gösterme, saray sofralarından bile daha zengin sofralarda özçekim yapma modası insanların aslında nasıl da büyük bir israfın içinde olduğunu gözler önüne seriyor. Bir yanda çöpten ekmek bulup açlığını bastırma derdinde insanlar, diğer yanda midesinden on kat büyük sofralarda özçekime gülümseyenler. Ortada büyük, çok büyük bir yanlış var. İşte bu büyük yanlış üstüne kurulmuş müthiş bir film The Platform.
Aslında herkese yetebilecek bir yemek var.
Ama en tepedekiler asla ama asla aşağıdakileri düşünmüyor. Yukarıdakiler aşağıdakilerle konuşmazlar… Konuştuklarında da zaten ne olduğunu görüyorsunuz. Yüzünüzün ortasına pisleyebiliyorlar. Çünkü yukarıdalar ve o cesareti kendilerinde buluyorlar. Kimse sonrasını düşünmüyor. Herkes kendi karnını doyurma derdinde. Ne kadar yerse yanına kar…
Peki ya aşağıdakiler…
Açlıktan ölenler, öldürenler, birbirlerini yiyenler… Çok ama çok tanıdık bir dünya… David Desola ve Pedro Rivero tarafından yazılan, Galder Gaztelu-Urrutia tarafından yönetilen filmin başrol oyuncusu Iván Massagué’nın performansı çok başarılı… Her şey üzerine düşünmek için fazlaca zamanımızın olduğu bugünlerde İspanyol yapımı The Platform’u izlemenizi tavsiye ederim.
Arzu Demirel
