Güncelleme Tarihi: 7 Kasım 2023
Bazı sanatçılar dakikalarca incelenebilecek muhteşem eserler ortaya koyar; bazıları ise tek başına bir sanat akımını doğuracak kadar yetenek ve hayal gücüne sahiptir… Sanat dünyasının en ünlü isimlerinden biri olan Pablo Picasso, temellerini attığı kübizm akımı ile birlikte modern sanatı kökten değiştirmeyi başarmasıyla tanınıyor. Çeşitli sanatçıların hayatlarını incelediğimiz serimizin bu yazısında Pablo Picasso’nun hayatı ve eserlerini sizin için derledik.
Pablo Picasso Kimdir?
Pablo Picasso, 1881 yılında İspanya, Màlaga’da dünyaya gelen ressam, heykeltıraş ve sahne tasarımcısıdır. Ömrünün büyük bir bölümünü Fransa’da geçiren sanatçı, özellikle 20. yüzyılın en etkileyici sanat akımlarından olan kübizm akımının temellerini, Georges Braque ile birlikte atmasıyla tanınır. Pablo Picasso, tablo çalışmalarının yanı sıra heykel ve sahne sanatlarında da eserler üretmiştir.
Sanatçı kimliğinin yanında oldukça politik bir insan olan Pablo Picasso, vatanı olan İspanya’nın geçirdiği iç savaş hakkında yaptığı Guernica, genelevdeki kadınları tasvir ettiği Avignonlu Kızlar ve Ağlayan Kadın gibi eserleriyle ünlüdür. İkinci Dünya Savaşı ve İspanya İç Savaşı sırasında eserleri ve sergileri ile birlikte yaptığı barışçı söylemlerin yanı sıra 1944 yılında Fransa Komünist Partisi üyesi de olmuştur. Günümüzde de Dünya Barış Konseyi tarafından kullanılmaya devam eden güvercin resmine imza atmıştır. Uzun bir yaşam süren Pablo Picasso, Guinness Rekorlar Kitabı’na göre gelmiş geçmiş en üretken sanatçılardan biridir. Toplamda 13.500’den fazla tablo ve 100.000’den fazla baskıya imza atmıştır.
Hayatı boyunca birçok esere imza atan ve sanat dünyasına yön veren isimlerden biri olan Pablo Picasso, 8 Nisan 1973 yılında Fransa’nın Mougins kentinde, akciğer ödemi ve kalp krizi sebebiyle hayatını kaybetmiştir.
Pablo Picasso: Hayatı ve Bilinmeyenleri
“Bir çocuk gibi çizmeyi öğrenmek bütün ömrümü aldı.”
Yakın çağın gördüğü en büyük dahilerden biri olan Pablo Picasso, klasik sanatın değişim geçirmeye başladığı dönemlerde, 1881 yılında dünyaya geldi. İspanya’nın Màlaga kentinde gözlerini yaşama açan küçük Pablo, Don José Ruiz ve Marìa Picasso Lòpez’in ilk çocuklarıydı.
Picasso’nun babası da kuş ve benzeri av hayvanlarının resmini çizerek para kazanmaya çalışan bir ressamdı. Öte yandan çocuklara sanat dersleri verip yerel bir müzenin küratörlüğü görevini üstleniyordu. Babasının da etkisiyle daha küçük yaşlarda sanata karşı ilgi göstermeye başlayan Picasso, ilk tablolarına 7 yaşında imza attı.
Saf Yetenek
Saf yeteneğini yaşı ilerledikçe kanıtlamaya devam eden ünlü sanatçı, 13 yaşında babasının da öğretmenlik yaptığı Barselona Güzel Sanatlar Okulu’na girmeye hak kazandı. İspanya’nın en deneyimli ve yetenekli öğretmenlerinden dersler alan Picasso, burada hem pratik hem de teorik anlamda kendini geliştirdi. Öte yandan Barselona ve Madrid’in en ünlü sanat galerilerini gezerek kendi sanat anlayışını oluşturmaya devam etti. 1897’de döneminin en iyi sanat akademisi olarak kabul edilen Real Academia de Bellas Artes de San Fernando’da eğitimine devam etti. Ünlü eserlerinden olan kız kardeşi Lola’nın İlk Kömünyonu tablosuna burada imza attı. 20. yüzyıla girilirken yavaş yavaş modern akımlara karşı ilgisi arttı ve sembolizm unsurları ile yolunu kendi sanatı olarak tabir edebileceğimiz kübizm akımına doğru çizmeye başladı.
Yeni Durak: Sanatın Ülkesi Fransa, Sanatın Dili Paris!
Yeteneği çevresinde herkes tarafından keşfedilmeye başlayan Pablo Picasso’nun bir sonraki durağı, dünyada sanatın kalbi olarak nitelendirebileceğimiz Paris oldu. Burada şair ve gazeteci Max Jacob ile aynı evi paylaşarak yoksul bir hayat sürdü. Hatta iddialara göre bazen ısınmak amacıyla resimlerini yakmak durumunda dahi kalıyordu. 1901 yılında yeniden Madrid’e taşınmak zorunda kaldı. Burada arkadaşlarıyla birlikte Genç Sanat isimli bir dergide çeşitli çizimler ve makaleler yayımlamaya başladı. Yaşamının büyük çoğunluğunda Pablo Ruiz y Picasso imzasını kullanan sanatçı, bu dergideki çalışmaları sonrasında ilk defa artık kanıksanmış Picasso imzasını kullanmaya başladı.
Sanat tarihçileri tarafından Mavi Dönem olarak adlandırılan, mavi tonları üzerinde çalıştığı Yaşlı Gitarist gibi eserlere 1901-1904 yılları arasında imza attı. 1904-1909 yılları arasında daha sıcak renkler üzerinde çalıştığı Gül Dönemi ve tartışmalı Afrika Etkisi dönemi eserlerine imza attı.
Kübizmin Temelleri
Sanatçının en ünlü olduğu konulardan biri olan Analitik Kübizm’in temellerini, 1907-1912 yılları arasında ressam arkadaşı Georges Braque ile birlikte attı. Sembolizm ve sürrealizm akımlarından oldukça etkilenen Picasso, bu yıllardan itibaren eserlerine geometrik temelli yapıbozuma uğramış nesneleri yansıttı.
Birinci Dünya Savaşı’nın patlak verdiği dönemlerde tanıdığı birçok ressam arkadaşı, savaşmak amacıyla kentten ayrılsa da kendisi atölyede kalmaya devam etti. 1911 yılında Gitarlı Kadın tablosuna da konu olan Eva Gouel ile 1915 yılındaki zamansız ölümüne kadar birlikte oldu.
Birinci Dünya Savaşı’ndan oldukça etkilenen sanatçı, eserlerine insanlığın yaşadığı dramı aktarmaya başladı. Gitgide sol akımlara kayan Pablo Picasso, barış yanlısı tavırlarıyla dikkat çekti. 1927 yılında bir İspanyol olan Marie-Therese Walter ile tanıştı ve çiftin ilk kızları Maya dünyaya geldi. 1930’larda devam etmekte olan İspanyol İç Savaşı’na karşı çizilmiş en eşsiz tasvirlerden biri olan, tehditkar minatör ile dikkat çeken Guernica’ya imza attı.
Ressam, Heykeltıraş ve Oyun Yazarı Pablo Picasso
İkinci Dünya Savaşı sırasında Alman işgali altındaki Paris’te yaşadı. Uzun süredir kendisine en yakın siyasi görüş olarak komünizmi belirleyen Picasso, 1944 yılında Fransa Komünist Partisi üyesi oldu. İkinci Dünya Savaşı boyunca savaş karşıtı eserlere imza attı.
1940’lı yıllardan ölümüne kadar olan süreçte çizimin yanı sıra heykeltıraşlıkla da uğraştı. Ayrıca Desire Caught by the Tail ve The Four Little Girls isimli iki tiyatro oyunu yazdı. 1961 yılında 27 yaşındaki Jacqueline Roque ile evlendi. Hayatının son 17 yılında toplamda 70’ten fazla portreye imza attı.
8 Nisan 1973 yılında Mougins kentindeki evlerinde, eşiyle birlikte arkadaşlarını ağırladıkları akşam yemeği sonrası, akciğer ödemi ve kalp krizine bağlı olarak hayatını yitirdi. 91 yaşında hayata gözlerini yuman Pablo Picasso hayatı boyunca; yağlı boya, baskı ve gravür de dahil olmak üzere 147.800’den fazla esere imza attı.
En Ünlü Pablo Picasso Eserleri
Tarihin en ünlü ressamlarından olan Pablo Picasso, birbirinden kaliteli binlerce tabloya imza attı. Ancak aralarında bazıları var ki hem anlattıkları hem de tarzları bakımından sanat tarihi için oldukça özel bir konumda yer alıyor. İşte en ünlü Pablo Picasso eserleri…
Les Demoiselles d’Avignon
Türkçe’de Avignon’lu Kızlar anlamına glene Les Demoiselles d’Avignon, Pablo Picasso’nun ilk kübist eserlerinden biri olarak kabul ediliyor. İsmini Barselona’daki Avignon isimli bir genelevden alan tabloda beş farklı hayat kadını resmediliyor. Resmi oluşturmadan önce yüzlerce eskiz çalışması yapan Pablo Picasso’nun eseri, aynı zamanda Afrika Etkisi döneminde yoğunlaştığı primitivizm eğilimi için de iyi bir örnek oluşturuyor. Eser, günümüzde Manhattan Modern Sanat Müzesi’nde sergileniyor.
Guernica
Pablo Picasso’nun belki de en tartışmalı eseri olan Guernica, 1937 yılında İspanya İç Savaşı’nı yansıtmak amacıyla tabloya aktarıldı. Nazi Almanyası’na ait 28 adet bombardıman uçağının İspanya’nın Guernica şehrini bombalamasını konu edinen eser, 1937 Dünya Fuarı’nda sergilendi. Saldırıdan sonraki sadece 15 günlük sürede eseri tamamlayan Pablo Picasso, diğer ülkelerde de sergilemeler gerçekleştirdi.
Tablonun en ünlü olduğu konulardan biri de ressam ile bir Alman subay arasında geçtiği iddia edilen şu konuşmadır:
Alman Subay: Bu resmi siz mi yaptınız?
Pablo Picasso: Hayır, siz yaptınız.
La Vie
Sanatçının Mavi Dönemi’ne ait olan La vie, 1903 yılında tabloya aktarıldı. Dönemin adından da anlaşılabileceği gibi mavi tonların yoğun olduğu tablo, sanatçının hayatının pesimist ve zorlu günlerini yansıtmasıyla biliniyor. İlk bakıldığında karmaşık gelse de eserde birçok sembolizm ve anlatı yer alıyor. La Vie tablosu, günümüzde Cleveland Sanat Müzesi’nde sergileniyor.
Yaşlı Gitarist
Picasso’nun erken dönemlerinde imza attığı bir diğer ünlü tablo olan Yaşlı Gitarist, 1903-1904 yılları arasında yapıldı. Gelişmekte olan modernizm, empresyonizm ve sembolizm gibi akımların bir araya gelmesiyle oluşan ve Picasso’yu da oldukça etkileyen ekspresyonizm akımının başarılı örneklerinden biri olarak kabul edilen eser, günümüzde Şikago Sanat Enstitüsü’nde görülebiliyor.
Pablo Picasso Hakkında Bilinmeyenler
Gelmiş geçmiş en üretken sanatçılar arasında anılan Pablo Picasso, hayatı boyunca birçok esere imza attı. Ressamlığının yanı sıra tiyatro yazarlığı, yönetmenliği ve şairlik gibi alanlarda da yeteneklerini gösterdi. Ayrıca oldukça politik bir kişilik olan Pablo Picasso, 20. yüzyılın en ilginç isimlerinden biri.
İşte Pablo Picasso hakkında az bilinen gerçekler…
- Tam adı Pablo Diego José Francisco de Paula Juan Nepomuceno María de los Remedios Cipriano de la Santísima Trinidad Martyr Patricio Clito Ruíz y Picasso’dur. İspanyollar için sıradan olan bu isim, ailesinin geniş soyadlarına gönderme yapar.
- Pablo Picasso, çocukken dahi ne kadar yetenekli bir ressam olduğunu gösteren Le Picador tablosunu, sadece 8 yaşındayken tamamlamıştır.
- Picasso’nun evcil bir güvercin beslediği ve bu kuşun onun ilham kaynağı olduğu söylenir. Güvercin, birçok eserinde sıkça yer alır. Dünya Barış Konferansı’nın bugün dahi kullanmaya devam ettiği çizimin bu güvercini tasvir ettiği düşünülmektedir.
- Picasso, sirk sahneleri ve palyaçolar hakkında birçok esere imza atmıştır. Özellikle palyaçoların yüz ifadeleri ve dramatik hikayelerinden oldukça etkilendiği söylenir.
- İddialara göre Picasso’nun ilk sözlerinden biri “kalem” kelimesidir. Birçok kişiye göre bu durum, ünlü sanatçının yeteneğinin daha küçük yaşlarda dahi ortaya çıktığının göstergesidir.
- Pablo Picasso, çeşitli malzemelerin kullanılmasıyla karmaşık ve yenilikçi eserler yaratma tekniği olan kolajın başlatıcılarından biri olarak kabul edilir.
- Komünist olan Pablo Picasso, 1950 yılında SSCB tarafından Stalin Barış Ödülü’ne layık görülmüştür. Ancak 1953 yılında Stalin’in ölümü üzerine çizdiği portrenin Stalin’e benzememesi eleştirileri üzerine SSCB ile olan bağlarını zayıflatmıştır.
- Sanatçı, 50’den fazla kendi portre çizimine imza atmıştır. Hayatının farklı dönemlerinde yapılan bu otoportreler, Picasso’nun kendisine karşı görüşleri ve iç dünyasını net bir şekilde yansıtır.
