Güncelleme Tarihi: 26 Ekim 2022
Siz hiç eskiyen bir mevsim gördünüz mü? Bu mümkün olabilir mi? Her mevsim; havasıyla, suyuyla, bulutuyla, rüzgarıyla, toprağıyla yeni bir deneyim olarak çıkar karşımıza… Yeni bir yolculuktur çiçek için, yaprak için, kum tanesi için, deniz için her yeni mevsim…
Biz de bunu bilerek, bundan emin bir şekilde her mevsimi geldiği gibi bazen bitmesin, bazen bir sonraki hemen gelsin diye diye geride bırakırız.
Ve mevsimler geçer gider ama eskimez, bir öncekine de benzemez asla… Hatta her yeni mevsimin başında kulaklarımda Müzeyyen Senar’ın ‘’Benzemez kimse sana’’ diye ruhumu okşayan sesi yankılanır.
Müzeyyan Senar, benim yaşlarımdaki çoğu insanın hayatının, kültürünün, kişisel gelişiminin önemli bir kahramanıdır. Hayatımdaki en büyük kutlama sofralarının, en derin aşk acılarının, uzun zaman sonra hasret giderilen dost sofralarının eskimeyen sesidir. Ne zaman fonda Müzeyyen Senar çalan büyük bir masada olsam, kendimi Ferzan Özpetek filmlerinin kahramanlarından biri gibi hissederim.
Sofralar, büyük sofralar, gürültülü, herkesin aynı anda konuştuğu, rakının her iki laf arasında hayatın şerefine kaldırıldığı, her yeni kadehte yeni umutların yattığı, fark etmeden anda kalmanın dayanılmaz hafifliğini hissettiğimiz o onlar. İşte anlardan ibaret olan hayatlarımızın özeti o ‘’Şerefine!’’ denilen saniyelerde saklı.
Bu masalar da eskimez, tıpkı mevsimler gibi hep yeni kalır. Bir önceki masanın tüm hakları kendi içinde saklı yeni bir beyaz sayfadır kurulan, oturulan her masa… O yüzden severim yepyeni beyaz örtülü masalarda, yeni bir yolculuğa çıkmayı dostlarla…
“Nerede kalmıştık, oradan ağlayalım halimize…” Bir de Küçük İskender’in, Gözlerim Sığmıyor isimli şiir kitabından aklımda kalan bu dizesi yankılanır rakı masası konuşunca. Hayatımda birlikte rakı içmeyi en çok istediğim insanlardan biriydi. Ruhu şad olsun.
Neden mi rakı içmek? Biriyle rakı içmek, yeni bir yolculuktur her zaman benim için. Yakınlıktır, ön kabuldür karşındaki ile kuracağın sıcak ilişkinin, herkesle oturulmaz rakı masasına. Bu masaya oturanlar, arka odaların kapılarını açarlar ve her yeni kadehte yeniden başlanır, kalınan yerden… İster gülerek, ister ağlayarak…
Çok uzun bir giriş olduğunun farkındayım. Bu yazıyı Mey|Diageo’nun Manisa’nın Alaşehir ilçesinde bulunan üretim tesisleri ve bu tesislerin içinde önceki yıl faaliyete geçen inovasyon merkezi Yenilikhane deneyimimi sizlere aktarmak için yazıyorum.
Üretim tesislerinde Tekel fabrikasının ve tarihin izlerini sürdükten sonra, Yenilikhane’yi keşfettik. Refik Anadol’un bellek üzerine yoğunlaştığı bir dijital çalışmasının sadece bu fabrika çalışanlarının deneyimlemesi için Yenilikhane bünyesinde yer aldığını görmek günün sürprizlerindendi.
Tüm gezi sırasında Mey|Diageo ekibiyle birlikte bize rehberlik yapan ve tüm sorularımıza şeffaflıkla cevap veren Levent Kömür’ün en gurur duyduğu işler, tüketiciden ziyade şirket bünyesinde çalışan mavi ya da beyaz yakalılar için yaptıkları ve yapma hayalini kurdukları işlerdi. Tüm işçilerin sendikalı olması, kadın istihdamına yönelik yaptıkları çalışmalar, sadece Mey|Diageo çalışanları için satın alınmış bir Refik Anadol eseri ise bunlardan sadece birkaçı…
Tesis ve Yenilikhane gezisi ile başlayan günün akşamında, girişte de atıfta bulunduğum Ferzan Özpetek filmlerini andıran bir masada çok özel bir menü tadımı yaptık.
Tuanna Bağları’nda, ucu bucağı olmayan doğanın kucağında uzun bir masada gastronomik ve duygusal anlamda çok doyurucu bir deneyim yaşadım. Michelin Rehberi’nin Bib Gourmand kategorisine giren Alaf’ın kurucu şefi Murat Deniz Temel’in; coğrafi işaretli ve yöresel ürünlerle bu etkinliğe özel hazırladığı menü sayesinde bölgenin otunu, balığını ve yerel lezzetlerini keşfetme şansımız oldu.
Fakat gördüklerim, duyduklarım, hissettiklerim kısacası bu yeni yolculuk bende çoşkulu ve derin duygular uyandırdı. Hislerimi paylaşmadan gördüklerimi, öğrendiklerimi anlatmak istemedim.
Peki özetleyecek olursak neler gördüm, neler öğrendim? Buyurunuz…
‘İlk’lerin Merkezi: Kraft, Duyusal Çember, Dijital Mapping…
- Yenilikhane’de rakı kategorisinde Türkiye’nin ilk kraft ürünleri üretiliyor. Mekan, yapay zekâ ile yeni nesil çalışmalar gerçekleştiren tasarımcı Refik Anadol ile çizer Ethem Onur Bilgiç’in eserlerine de ev sahipliği yapıyor.
- Mey|Diageo’nun pandemi döneminde 18 milyon TL’lik bir yatırımla faaliyete geçirdiği inovasyon merkezi Yenilikhane, sektör profesyonellerini Türkiye’de ilk olan Kraft ürünler ve yeni bilimsel çalışmaların yanı sıra yenilikçi sanatla da buluşturuyor.
- 2017 yılında ‘Yeni Yolculuk- Alaşehir Deneyim Merkezi’ projesi olarak planlanan mekan, iki yıllık bir çalışmanın ardından 2019’un ekim ayında ilk kraft üretimini gerçekleştirmiş ve geçtiğimiz yıl kapılarını ilk kez sektör profesyonellerine açmış.
- Ağustos 2021 itibariyle hayata geçirilen Yeni Yolculuk projesi, sektör profesyonellerinin zenginleşerek dönüşmesini amaçlıyor.
İnteraktif Tadım Deneyimi
Proje, Türkiye’deki en büyük rakı üretim fabrikası olan Alaşehir İçki Fabrikası’nda; rakının tarihi, üretim süreci, Yenilikhane ve kraft üretim faaliyetleri ile Rakı Duyusal Çemberi ve aroma profillerinin anlatıldığı özel bir etkinliği kapsıyor.
Yenilikhane’de, IWSA ve Kalite Teknik İnovasyon ekibi destekleriyle sadeleştirilerek yeni inşa edilen interaktif bir tadım alanı bulunuyor. Bu alanda I-am’in mimari tasarımı ve Insitu ile çalışılan bir dijital tadım masası yer alıyor.
Sektör profesyonelleri tarafından Yenilikhane ürünlerinin tadıldığı bu masada her ürünün hikayesi, öne çıkan aroma ve özellikleri, dijital mapping tekniğiyle yansıtılıyor. Dijital masa, bireysel deneyimi eşsiz kılacak hareket sensörleriyle entegre şekilde tasarlanmış. Yeni tadım defterleri, Reyhan ve Saadet imbiklerinin üç boyutlu duvar dekorları ve donmuş anason çiçeği enstalasyonlarının yanı sıra üç boyutlu olarak modellendirilen Rakı Duyusal Çemberi de tadım masası atmosferini tamamlıyor.
Saadet ve Reyhan İsimli İmbiklerin Hikayesi
Bilgi, ustalık ve sabır isteyen üretim süreçlerinden geçen ürünleri tanımlamak için kullanılan kraft, Yenilikhane ile ilk kez rakı kategorisinde hayat buldu. MeyIDiageo’nun rakı kategorisinde ‘ilk’ olma özelliği taşıyan kraft rakılarının reçeteleri, tesisteki, 5000 litrelik normal rakı üretim imbiklerinin 1/10 ölçeğinde 500 litrelik versiyonu olan iki minyatür imbikte yapılan denemelerle hayata geçiriliyor.
Bu imbikler, şirketin inovasyon ve kaliteden sorumlu ekip liderlerinin annelerine ait olan Saadet ve Reyhan isimlerini taşıyor.
Doğaya Yatırım: Şahyar Damla Sulama Projesi
TEKEL’in alkollü içkiler bölümünün özelleştirilmesi sonucu 2004 yılında kurulan Mey; o günden bu yana önceliğini süreklilik, kalite ve inovasyona verdi. Şirket, kalite standartlarının korunması için dokuz farklı lokasyonda yer alan laboratuvarları, merkez ofisi ve merkez laboratuvar birimlerinde 40 kişilik uzman kadroyla uluslararası metot ve standartlara uygun olarak çalışıyor.
İnovasyon merkezinin içinde bulunduğu üretim tesisinin konumlandığı Alaşehir ise rakı üretimi için ham madde açısından çok önemli bir noktada. Zira rakı üretiminde ağırlıkla kullanılan Batı Anadolu’nun Sultaniye üzümleri ve anason, Alaşehir’de buluşuyor.
Alaşehir’deki su rezervlerinin sürdürülebilirliği konusunda da hedefler oluşturan Mey|Diageo, ilçenin Şahyar bölgesinde 60 hektar büyüklüğündeki alanda; çiftçilerin bağlarındaki ürün kalitesinin artırılması, verimin yükseltilmesi, bağcıların gelirinin artırılması amacıyla damla sulama yapılabilecek bir alt yapı oluşturdu. Projeye katılmak isteyen her çiftçiye açık olan Şahyar Damla Sulama Projesi ile kullanılan su miktarında yaklaşık olarak %50 tasarruf sağlandı, kurulan alt yapı ile 15,192 m3 suyun geri kazanıldı. Proje ile gelecek yıl 40 bin metreküp suyun geri kazanımı hedefleniyor. Böylece geri kazanılacak toplam su miktarı yaklaşık 16,2 olimpik havuzun hacmine eşit olacak.
Neden Alaşehir?
Alaşehir, ham madde açısından rakı üretimi için çok önemli bir coğrafyada konumlanıyor. Rakı üretiminde ağırlıkla kullanılan Sultaniye üzümlerinin bolca yetiştiği Batı Anadolu, aynı zamanda anasonun da yetiştiği coğrafya. Alaşehir de bu iki mucizevi ürünün kavuştuğu bir yer konumunda.
Suma üretimi için 1995’de kurulan Mey Alaşehir fabrikasında, 5000 litrelik 67 imbik bulunuyor. Bu imbiklerde şirketin rakı kategorisindeki en önemli iki ürünü üretiliyor.
Mey|Diageo Sürdürülebilirlik Raporu 2022
2017 yılından bu yana 387 sürdürülebilirlik projesini hayata geçiren ve bu yıl ikinci sürdürülebilirlik raporunu yayımlayan Mey|Diageo’nun raporundan bazı çarpıcı örneklere göz atalım…
- Tesislerde kullanılan yenilenebilir enerji miktarı Alaşehir’de %47,39, Tarsus’ta %40,09 ve Nevşehir’de %31,96 artırıldı.
- Merkez ofis dahil olmak üzere tüm lokasyonlarda “Toprağa Sıfır Atık” hedefine ulaşıldı; 1.295 ton CO2 salımı engellendi.
- Ambalaj tedarikçileriyle hayata geçirilen projeler kapsamında 346 ton cam ve 11 ton kâğıt/karton atığı önlendi.
- Ambalaj azaltım ve toprağa sıfır atık projeleriyle 346 ton cam ve 11 ton kâğıt/karton atığı önlendi. Bu, yaklaşık 749 kişinin 1 yıllık sera gazı salımına denk gelen bir miktar.
- Anason Çiftçisi Belgesi alındı.
- Çiftçilere, Mey|Diageo adına tescilli “Yeni 37”, “Ege 53” ve “Altın 8” anason tohumlarından 10,5 ton dağıtıldı.
- Su stresi yaşanan 4 bölgede kullanılan toplam 40.653 m3 suyun yerine konulması amacıyla proje başlatıldı.
- Mey|Diageo, kendi bağlarında pestisit kullanmıyor.
