munirozkul

Mahmut Hoca Sen Çok Yaşa

Güncelleme Tarihi: 7 Ocak 2021

Rıfat Ilgaz’ın ünlü eserinden sinemaya uyarlanan Hababam Sınıfı serisi, Türk sinema tarihinin en çok izlenen filmlerinden biridir. Hababam Sınıfı Tatilde filminde, Münir Özkul’un canlandırdığı idealist öğretmen Mahmut Hoca ile ormandaki izci kampında zor günler geçiren öğrenciler arasında geçen şu diyalog unutulmazlar arasındadır:

‘Mahmut Hoca: Demek bu kamp hayatından hiç ders almadınız.

Tulum Hayri: Ders okulda olur hocam.

Mahmut Hoca: Burası da okul çocuklar.

İnek Şaban: Böyle okul mu olurmuş Mahmut Hoca?

Mahmut Hoca: Olur! Okul sadece dört tarafı duvarla çevrili, tepesinde dam olan yer değildir. Okul her yerdir. Sırasında bir orman, sırasında dağ başı… Öğrenimin, bilginin var olduğu her yer okuldur.

Domdom Ali: Allah aşkına hocam bu okulda insan ne öğrenir?

Mahmut Hoca: Yaşamayı, mücadele etmeyi, doğa ile savaşmayı öğrenirsiniz. Bilgili olmayı, en önemlisi kendinize karşı saygıyı öğrenirsiniz. Bu saydıklarım eğer bir okulda yoksa orada sadece bir taş yığını vardır.

İnek Şaban: Ne olur hocam artık o taş yığınına dönelim!’

Okulda öğrenme özlemi

Korona virüsü nedeniyle ‘dört tarafı duvarla çevrili, tepesinde dam olan’ okullarda eğitime ara verdik ancak başka bir ‘dört tarafı duvarla çevrili, tepesinde dam olan’ evlerimizde eğitime devam ediyoruz. Hem sosyal medyadan hem de çevremdeki öğretmen, öğrenci ve veli dönütlerinden anladığım kadarıyla çoğunluk okulda öğrenmeyi çok özledi. Sabah kalkıp gittiğimiz, öğretmenlerimizle ders yaptığımız, bize ait sıralarda oturduğumuz, arkadaşlarımızla gülüp eğlendiğimiz, yıllardır alışık olduğumuz düzenimiz şu an yok ve onu çok özledik. Ben en çok gözlerimin içine bakıp ‘Ama hocaamm’ diyerek parlayan gözleri özledim.

Eğitimin Amacı

Okullarda eğitime ara verildiği günden itibaren öğrenime TRT ve EBA üzerinden evlerimizde devam ediyoruz. Evde uzaktan eğitimle ilgili sosyal medyada paylaşılan çokça fotoğraf, mesaj ve video var. Okula gidiş saatinde kalkıp kahvaltısını yapan, formasını giyip defter ve kitabını alıp televizyon karşısına geçen öğrenci de var; yatağında yorganın altında ders dinleyen öğrenci de… Çocuğunun televizyondaki sorulara cevap verdiği videoları paylaşan veliler de var, ‘Hocam bizim çocuk yakından eğitilemiyordu uzaktan nasıl eğitilecek?’ şeklinde mesaj atan veli de , ‘Şu virüs bitsin, okulları açın, şu çocukları benim başımdan alın, öğretmenlere çifte maaş verin.’ diyen veli de… Öğrencileriyle hiç iletişime geçmeyen öğretmen de var, onlarla sürekli iletişim kurmaya çalışan öğretmen de… Bu örnekleri şu iyidir şu kötüdür demek için vermedim. Plansız ya da olumsuz bir durumla karşılaşan her insanın vereceği tepki farklı olur, bunu anlatmak için verdim.

Eğitimin bir amacı da bireye, karşılaştığı olumsuz durumlarla başa çıkma yetisi kazandırmak. Bu süreçte eğitimle ilgili olumsuz durumlarla karşılaşabiliriz. Örneğin bazı öğrenciler internetten EBA’ya giriş yapamadıklarından şikayetçi, bazıları TRT’de konuların çok hızlı anlatıldığını bu yüzden konuyu anlamadıklarını dile getiriyor. Çocukları özel okullarda okuyan veliler ise öğretmenlerin çevirim içi şeklinde öğrencilerle ders yaptıklarını ancak çok kargaşa olduğunu ve verim alınamadığını söylüyor. Planlanan bir uzaktan eğitim programı olmadığı ve zorunlu olarak çok hızlı eyleme geçildiği için teknik aksaklıklar yaşanabilir.

Bilginin olduğu her yer okuldur

Teknik aksaklıkları giderme konusunu işin uzmanlarına bırakıp mutfak dolabı üzerinde ders yapan öğretmene dikkat çekmek istiyorum. Sizi dinleyen bir kitle varsa, bilginiz ve kaleminiz de varsa mutfak dolabını tahta olarak kullanıp internet üzerinden öğretmeye devam edebilirsiniz. Bunun adı kriz yönetimi, bunun adı çözüm odaklı olma… Aynı durum öğrenci ve veliler için de geçerli. Uzaktan eğitimin yeterli olmadığını düşünen herkes elindeki imkanlarla sürece nasıl katkı yapabileceğine kafa yorabilir.

Mahmut Hoca’nın repliği bize öğrenimin okul haricinde de her yerde ve her şartta gerçekleşebileceğini söylüyor. Haklı… Şu anda evde öğrenmek zorundayız ve bu zorunluluk bize farklı öğrenme yolları da olduğunu öğretiyor. ‘Öğrenmeyi öğren’diğimizde ev, okul, orman fark etmeden her yerde ve şartta öğrenebileceğimizi anlayacağız. Bir sonraki yazı ‘öğrenmeyi öğrenmek’ üzerine olacak.

Sağlıkla kalın.

Selime Güneş