Kentlinin Doğa Güncesi: Mayıs Gözlemleri | Hızır ile İlyas Kavuşurken

Kentlinin Doğa Güncesi: Mayıs Gözlemleri | Hızır ile İlyas Kavuşurken

Doğanın dizginlenemeyen bir bereketi vardır. Bahar yağmurları yağdı mı, sokaklarda arnavut kaldırımı taşlarının aralarından, kaldırımlardan, minicik parklardaki kaydırakların dibinden fışkırıveren çimenleri, yabani otları görürsünüz. Yaşam, betona rağmen, bulduğu her aralıktan başını uzatır, yeşerir. Biz tam kapanmadayız ancak doğa tam kapanmıyor, aksine mayıs ayında da var gücüyle canlanıyor. Pek çok kültürde mayıs, doğanın doğurmaya başladığı, bereketinin katlandığı ay olarak anılır ve kutlanır. Anadolu’da Hıdırellez, Avrupa ve Amerika’da Beltane, yerel halkların doğanın bu canlılığını kutladığı zamanlar olarak öne çıkar. 

Hızır ile İlyas Kavuşurken

hıdırellez geleneği dilek dileme

Fotoğraf: Alexander London

5 Mayıs’ı 6 Mayıs’a bağlayan gece, Anadolu’da Hıdırellez olarak kutlanıyor. İnanışa göre bu gece, Hızır’ın karadan, İlyas’ın ise denizden, nehirden ya da gölden gelerek buluştuğu gece. Hızır ve İlyas, aslında yeryüzünü ve suyu simgeler, Hıdırellez de bir yer-su kültüdür. Yerin, yani karanın su ile buluşması, bitkilere can verecek toprak ile suyun buluşması, suyun yerden ağaçların yapraklarına yürümesi, toprağın altındaki canlıların uyanması, suların uyanması, coşarak akması (karların da erimesiyle) ve toprak ile suyun birbirini beslemesi ve bir araya gelip canlara can katmasıdır.

Bir başka deyişle Hıdırellez, doğanın kendi kendini mayalamasıdır. “Hızır Mayası” inanışı vardır ve bu inanışa göre, 6 Mayıs sabahında şafakla uyanılır ve bitkilerin üstündeki çiyler toplanır. Bu çiyler, 5 Mayıs gecesi gerçekleşen özel olaydan dolayı şifalıdır ve toplanan çiyler süte çalınırsa süt mayalanır ve yoğurt olur, hamura çalınırsa hamur mayalanır ve ekmek olur. Kimi şifalı eller derler ki Hıdırellez sabahında öyle bereketli bir atmosfer vardır ki sütü uykuya bırakırsanız kendiliğinden bile maya tutabilir…

Yer ile suyun kavuşması kutlu olsun!

Mayıs Ayında Doğada Neler Oluyor?

doğa gözlemi serçe

Fotoğraf: Andrea Lightfoot

  • Mayıs ayı çiçek ayı ama en çok güllerin ayı. Güller bu ay çiçeklenir, mis kokularını etrafa yayar. 
  • Arıların en sevdiği zamanlar başlıyor! Mayısta bollaşan çiçekler, polenlerini çevreye saçmaya başlar, ancak mayıs ayında rüzgarsız gecelerde düşen çiy, bu polenleri çiçeğe yapıştırır. İşte bu, arıların en sevdiği zamandır ve Anadolu’da “bal sırı” diye adlandırılır.
  • Ahududu,  böğürtlen, alıç, dut, kuşburnu, kurt üzümü, dağ muşmulası zamanı! Tüm bu meyveler, hem kış uykusundan uyanan ya da yavru yapan canlılar için besin, hem de antioksidan etkileriyle biz insanlar için yaza hazırlanırken fiziksel detoksumuza yardımcı. Teşekkürler doğa! 
  • Arıkuşlarının, kiraz kuşlarının, sinekkapanların, florya ve kara leyleklerin uçuşma zamanı. Çevrenizdeki parklarda ve korularda bu kuşları duyabilir, sabırlı olursanız gözlemleyebilirsiniz. Çok hızlıdırlar ve saklanmayı, kamufle olmayı çok iyi bilirler. 
  • Kuşların yavru uçurma dönemi hala devam ediyor. Hazır insanlar da evlerindeyken, gökyüzünde pır pır eden telaşlı yavrular uçmayı öğreniyor. Uçmayı öğrenirken balkonlara, bahçelere düşen yavrular olabiliyor. Eğer düşmüş bir yavru ile karşılaşırsanız, bilin ki birazdan ebeveynleri gelip onu kurtaracaktır. 
  • Mayıs sonuna doğru ipek böcekleri kozaya girmiş olacak. Mayıs sonuna doğru dilerim pandemi etkileri de biraz hafifler. Bu tam kapanma da bizim kozamız olsun mu, ne dersiniz? Tam kapanma döneminde kozamıza girmeye, hayatımızı, yaşam şeklimizi, seçimlerimizi gözden geçirmeye var mısınız? Herkes bir kelebek olabilir.