Güncelleme Tarihi: 3 Ocak 2022
17 Nisan’da defnedilen Edinburgh Dükü Prens Philip’in cenaze töreni, birçok açıdan akıllarda kalacak bir gün oldu. Bir yandan ekranda Kraliçe’yi 74 yıllık eşini son yolculuğuna uğurlarken izledik, diğer yandan da Sussex Dükü Harry’nin, Oprah’ya verdiği röportajda Kraliyet Ailesi’ne yönelik ağır suçlama içerikli sözlerinin ardından nasıl karşılanacağını düşünmeden edemedik. Ancak o günden belki de en çok aklımıza kazınan, çarpıcı karelerden biri, Cambridge Düşesi Catherine’in arabadaki bu pozu oldu. Siyahlara bürünmüş Kate Middleton’ın inci kolyesi ve onu tamamlayan küpesi, asaleti, zarafeti ve ihtişamıyla gözümüzü alıyor. Peki, bu kolyenin esasen Kraliçe’ye ait olduğunu ve daha önce Galler Prensesi Diana tarafından da takıldığını biliyor muydunuz? Kraliçe’nin mücevher kasasında daha ne cevherler var tahmin edebilirsiniz. Gelin kraliyet ailesi mücevherleri arasından birkaç örneği birlikte inceleyelim.
Dört Sıra İnci Kolye
Kate Middleton, Prens Philip’in cenaze törenine, Kraliçe’ye 1947’de evlilik yıl dönümü için hediye edilen elmas ve inci küpeleri ve yine Kraliçe’den ödünç aldığı “The Four Row Pearl Necklace” diye bilinen kolye ile katıldı.
Ortası elmastan bir tokayla tutturulan, dört sıra inciden oluşan bu kolye, Kraliçe tarafından birçok organizasyonda takılmıştı. Tasarımı ve yapımı mücevher evi Garrand’a ait olan bu kolye, The Court Jeweller kaynaklarına göre 1970’lerde Japonya devleti tarafından hediye edilen incilerden oluşuyor. 1982 yılında Kraliçe, bu kolyesini henüz bir yıllık evli olan Prenses Diana’ya, Hollanda Kraliçesi Beatrix’in resmi ziyareti sırasında takması için ödünç vermişti!
Peki, bunca senedir ilk günkü çarpıcılığını koruyan, nesilden nesile taşınan İngiltere kraliyet mücevherleri nerede saklanıyor? Kraliyetin yüzyıllar öncesine dayanan önemli mücevherleri Londra Kulesi’nde güvenli bir şekilde korunurken Kraliçe’nin “günlük” aksesuarları Buckingham Sarayı’nın kasasında tutuluyor. Yerin 12 metre altında bulunan, yaklaşık 46 metre uzunluğundaki kasa, saray kaynaklarına göre iyi aydınlatılan kocaman bir odanın değişik bölümlere ayrılmasından oluşuyor. Her bir tacın farklı bir kutuda saklandığı bu kasada Kraliçe’nin broşları, kolyeleri ve küpeleri, bir asra yakın uzun ve renkli hayatının değişik anılarına sessizce tanıklık ediyor.
İlginç gerçek: Vogue’a göre Kate Middleton’ın cenaze töreninde bu kolyeyi tercih etmesinin iki sebebi var. Cambridge Düşesi, bu hüzünlü günde Kraliçe’nin kolyesini takıp kendisine manevi desteğini gösterirken aynı zamanda da bir kraliyet geleneğini sürdürdü. Kraliçe Victoria, eşi Prens Albert’in 1861’deki ölümünün ardından hiç bitmeyen yası boyunca hep siyah giymiş ve mücevherlerinde de sadece elmas ve inci kullanmıştı. Roma döneminden beri keder, hüzün ve gözyaşıyla ilişkilendirilen inci, Kraliçe Victoria’nın döneminden beri Kraliyet Ailesi tarafından cenaze törenlerinde tercih ediliyor.
Cambridge Âşıklarının Düğümlü Tacı
Kraliyet mücevherleri deyince belki de birçoğumuzun aklına ilk önce görkemli taçlar geliyordur. Bir zamanlar “Queen Mary’s Lover’s Knot Tiara” olarak bilinen, fotoğrafta gördüğünüz bu taç, bunlardan sadece bir tanesi. Işıl ışıl parlayan, bir zamanlar Prenses Diana’nın vazgeçilmezi olan bu parça, aynı zamanda inanılmaz bir geçmişe sahip.
Çarpıcı taç, mücevher evi Garrard tarafından 1914’te Kral V. George’un eşi Kraliçe Mary için, kendi ailesine ait olan inci ve elmaslardan yapılır. Ancak hemen altını çizelim, bu taç orjinal bir tasarım değildir, başka bir parçanın model alınmasıyla yapılmıştır. Kraliçe Mary’nin teyzesi, Hesse-Kassel Prensesi Augusta, orijinal Cambridge Âşıklarının Düğümlü Tacını yıllar boyu çeşitli davetlerde takar. Kraliçe Mary, teyzesinin ölümünden sonra ona miras olarak bırakılmayan ve satın da alamadığı bu çok beğendiği parçanın bir kopyasını yaptırır. İlk yapıldığı zaman bu replikanın en üstünde bulunan inciler tacı daha büyük ve görkemli kılarken daha sonra bu sıra kaldırılmıştır.
1953’te Kraliçe Mary ölünce tüm mücevherleriyle birlikte bu taç da Kraliçe II. Elizabeth’in mücevher koleksiyonuna dâhil olur. Birkaç yıl kullanıldıktan sonra Prenses Diana’ya çeşitli organizasyonlarda takması için ödünç verilen bu taç, kısa sürede prensesin favorilerinden biri oluverir. Prenses Diana’nın aile yadigârı parçaları yanı sıra ağırlığına ve baş ağrısına neden olmasına rağmen birçok fotoğrafta bu tacı taktığını görmek mümkün. Ancak Diana bu tacı ödünç olarak kullandığı için tahtın veliahtı, Galler Prensi Charles ile boşandıktan sonra Kraliçe’ye iade eder.
İlginç gerçek: Prenses Diana’nın 1997’deki ölümünden sonra hiçbir karede rastlanmayan adeta sır olan bu taç, 2015’te ilk defa Kate Middleton’un kafasında görülür.
The Duchy of Lancaster Broşu
Kraliyet ailesi mücevherleri söz konusu olduğunda Kraliçe’nin broşlarına yer vermeden geçemeyiz. Katıldığı etkinliğin içeriğine göre seçilen, hatta mesaj vermek adına adeta bir silah gibi kullanıldığı düşünülen broşlar, Kraliçe’nin vazgeçilmez aksesuarlarından.
Fotoğrafta gördüğünüz, Lancaster Dükalığı broşu olarak bilinen bu aksesuar, Kraliçe’nin en görkemli broşlarında biri olmasa da ilginç hikayesinden dolayı bu listede yerini buldu. 1399’da IV. Henry’nin tahta oturmasıyla beraber Lancaster Dükalığı kralıkla birleşti. İngiliz kral veya kraliçesinin özel mülkü olan Lancaster Dükalığı’nın temel amacı, hükümdara bağımsız bir gelir kaynağı sağlamaktı.
Broşun üzerinde maviyle yazılmış “Sovereyne” kelimesini ve Lancaster’ın arması, gümüş bir kuş tüyü deseniyle beraber elmas olduğu düşünülen detaylarla işlenen altın bir aslan motifi görünüyor. Kraliçe sadece Lancaster’ı ziyaret edeceği zaman bu broşu takmayı tercih ediyor.
İlginç gerçek: 1399’dan beri Lancaster Dükalığı unvanına sahip olan hükümdar, cinsiyeti ne olursa olsun düşes değil yalnızca Lancaster Dükü olarak biliniyor. Kraliçe II. Elizabeth de bu sebepten günümüzün Lancaster Dükü’dür.
Beşinci Evlilik Yıldönümü Bilekliği
Prens Philip’ten bahsetmişken onun, 1952’de beşinci evlilik yıl dönümlerini kutlamak için bizzat tasarladığı ve Kraliçe’ye hediye ettiği bileklikten söz etmezsek olmaz.
Fransız mücevher evi Boucheron tarafından yapılan bu bileklik, altın, platin, elmas, yakut ve safirden oluşuyor. Bilekliğin üzerinde Prens Philip’in elmaslarla ve altınla süslenmiş deniz rozetinin yanında ikisi safir, biri yakutla detaylandırılmış, ortasında tek elmas bulunan haç ve iki adet de hanedan gülü bulunuyor. Bu bilekliği halk içinde, gündelik yaşamda kullanmayı tercih etmeyen Kraliçe, fotoğraflara yansıyan 2007’deki 60. evlilik yıl dönümünde takmıştı. Edinburgh Dükü’nün 90. doğum günü şerefine organize edilen sergide de bu bilekliği ayrıca yakından incelemek mümkündü.
İlginç gerçek: Dikkatli bakıldığında bilekliğin üzerindeki desenler, iç içe geçen çiftin isimlerini simgeleyen E ve P harflerinden oluşan sarı altın detaylarla birleşiyor.
Büyük Düşes Vladimir Tacı
Kraliyet Ailesi mücevherleri yazımızı noktalamadan, ortasında sallanan inci damlalarla Cambridge Âşıklarının Düğümlü tacını andıran, geçmişinin 1800’lerin ikinci yarısına kadar uzandığı, ardında inanılmaz bir hikâye saklı olan Büyük Düşes Vladimir tacına değinelim.
Bu resimde gördüğünüz taç, aslen Rusya’nın son çarı II. Nikolay’ın teyzesi Büyük Düşes Vladimir diye de bilinen, Maria Pavlovna’ya aittir. Rusya Büyük Dükü Vladimir ile evleneceği sıralarda, saray kuyumcusu ona elmas ve incilerden oluşan bir taç tasarlar. 1917’de Bolşevik Devrimi sonucu ülkenin tamamen başka bir yönetime geçmesi ve Bolşevikler tarafından yeğeninin ve ailesinin suikasta uğramasıyla, Maria Pavlovna, bu tacı ve saraydaki odasında bulunan tüm mücevherleri arkasında bırakarak St. Petersburg’den kaçar. Bir şekilde Bolşevik Rusyası’ndan kaçırılan Maria Pavlovna’nın bu tacı ve mücevherleri, ölümünün ardından tek kızı Yunanistan ve Danimarka Prensesi Elena’ya miras kalır. Kaçırılırken hasar gören bu tacı satmaya karar verdiğinde Prenses Elena, karşısında değişik ama okuyucuya yabancı gelmeyecek bir alıcıyla karşılaşır: İngiltere Kralı V. George’un eşi Kraliçe Mary. Daha önce bahsettiğimiz gibi haliyle Kraliçe Mary ölünce, mücevherleriyle birlikte bu taç da Kraliçe II. Elizabeth’in koleksiyonuna dâhil olur.
İlginç gerçek: Tacın incilerinin tamamının ve elmas halkalarının bazılarının çıkarılabilir olarak tasarlanması, parçayı farklı şekillerde takılabilecek, ister dar ister büyük çapa sahip, sade, mevcut incileriyle veya değişik taşlarla süslenebilecek bir aksesuar haline getirmiş.
