Anadolu Efes, Sürdürülebilir Modayı Tercih Etti

Güncelleme Tarihi: 12 Kasım 2022

Kurulduğu günden bu yana sürdürülebilirliği iş yapış şeklinin merkezine alan Anadolu Efes, kurumsal kıyafetlerinin üretiminde de sürdürülebilir modayı odağına aldı ve yeni bir iş birliğine imza attı. Şirket, Moda Tasarımcısı Gamze Saraçoğlu ve sürdürülebilir tekstil imalatçısı Tekstar ile bir yolculuğa çıktı. Anadolu Efes’in sahadaki satış ekiplerinin kıyafetleri, sürdürülebilir moda çerçevesinde, çevreye uyumlu bir şekilde tasarlanarak üretildi.

Biz de bu projeyi gerçekleştiren ekiple bir araya geldik ve projenin detaylarını sorduk. 

Anadolu Efes, saha ekibinin üniformalarını sürdürülebilir modayı odağına alarak tasarlattı, üretti. Bu projenizi konuşmadan önce Anadolu Efes’in sürdürülebilirlik yaklaşımını sizden kısaca dinleyebilir miyiz?

Anadolu Efes Grup Kurumsal İletişim ve İlişkiler Direktörü (CCAO) Selda Susal Saatçi (SSS): 

Anadolu Efes olarak kurulduğumuz günden bu yana sürdürülebilirliği iş yapış şekillerimizin merkezine alıyoruz. Faaliyetlerimizle sadece içinde bulunduğumuz bira sektörüne değil, turizmden tarıma, spordan kültür sanata kadar pek çok sektöre değiyor, katma değer yaratıyoruz. Kendimizi, operasyonlarımızın bulunduğu tüm ülkelerde finansal sürdürülebilirliği yakalarken aynı zamanda sosyal etkimizi maksimize ettiğimiz, topluma değer kattığımız ve çevresel etkiyi azalttığımız ölçüde başarılı addediyoruz. 

Geçen ay, 13. Sürdürülebilirlik Raporu’muzu yayınladık. Orada da taahhüt ettiğimiz üzere, 2030 hedeflerimiz kapsamında tüm operasyonlarımızda net sıfıra ulaşmayı hedefliyoruz. 

Anadolu Efes, Sürdürülebilir Modayı Tercih Etti

Bunun bir yansımasını da yenilenen üniformalarınızda görüyoruz. Bu iş birliğinde Moda Tasarımcısı Gamze Saraçoğlu ve sürdürülebilir tekstil imalatı gerçekleştiren Tekstar firması ile yol aldınız. Bu süreci anlatır mısınız?

SSS: Anadolu Efes olarak yıllardır, çalışanlarımız, çevre, toplum ve değer zincirimiz boyunca pozitif etkimizi artırarak sürdürülebilir bir gelecek inşa etmek öncelikli hedeflerimiz arasında yer alıyor. Ancak bugün geldiğimiz noktada sürdürülebilirlik alanında bir dönüşüm gerçekleştirme gerekliliği her zamankinden daha fazla. İşte bu yüzden iş süreçlerimizi bu anlayışla sık sık gözden geçiriyoruz. Etkimizi artırmak adına da iş birlikleri gerçekleştiriyoruz. Bu projemiz de bu çabalarımızın bir sonucu olarak ortaya çıktı. 

Kıymetli Moda Tasarımcısı Gamze Saraçoğlu ile yolumuz ilk olarak 2016 yılında kesişmişti. Kendisi kurumsal kıyafetlerimizi ilk o zaman tasarlamıştı. Bu formalardan çok memnun kaldık ve bugüne kadar da kullandık. Bu sürenin bir üniforma ömrü açısından oldukça uzun olduğunu da belirtmek isterim. Bu sefer bir adım daha ileri gidelim istedik. Sürdürülebilirlik yaklaşımımızı bu projeye nasıl dahil edebileceğimiz üzerine düşündük. İşte bu noktada da Tekstar gibi, ülkemizde sürdürülebilir tekstil üretimi yapan ender firmalardan birini aramıza aldık ve gücümüzü pekiştirdik. 

Sonuç olarak Anadolu Efes’in sahadaki satış ekiplerinin kıyafetleri Gamze Saraçoğlu tarafından, sürdürülebilir moda çerçevesinde yeniden tasarlandı ve çevreye uyumlu, geri dönüşüm oranı yüksek malzemeler ve düşük karbon salımı ile üretildi. Ortaya 40 parçadan oluşan, dört mevsimlik harika bir koleksiyon çıktı.

Gamze Hanım bu yolculuğu bir de sizden dinleyebilir miyiz? 

Moda Tasarımcısı Gamze Saraçoğlu (GS): Selda’nın da söylediği gibi ilk olarak 6 yıl kadar önce Anadolu Efes’in kurumsal kıyafetlerini tasarlamıştım. İlk proje beni çok mutlu eden projelerden biri olmuştu. O dönem saha ekibinin çalışma ortamında bulunmuş, ürünleri giyecek kişileri epey bir gözlemlemiştim. Ortaya çıkan koleksiyonu giyenler üniformalardan çok memnun kaldı. Bu beni çok motive etti. Bu sebeple firmayla ikinci kez bir araya gelmekten dolayı mutluyum. Bu defa projeyi bambaşka bir yere taşımış olmaktan da ayrı bir heyecan duyduğumu söyleyebilirim. 

Bu yeni koleksiyonu hazırlarken nelere dikkat ettiniz?

GS: Koleksiyonun yaratım sürecinde çalışanların konforunu ve pandemiyle birlikte hayatımıza yerleşen, rahatlıktan ödün vermeme gibi davranış kodlarını dikkate aldık. Çıkış noktamız, sokak modasına ait güçlü stiller ve trendlerdi. Günün ruhuna da uygun, daha rahat, modern bir tarz ortaya koyduk. Anadolu Efes’in kurumsal yapısına uygun geliştirdiğimiz baskılar ve denim kumaşlar kullandık. Sonuç olarak her detayı düşünülmüş, özenle çalışılmış bir koleksiyon oldu. Ancak projenin en heyecan verici kısmı, üretim tarafıydı. Ortaya benim hayallerimin de ötesinde, gezegene ve doğaya saygılı, sürdürülebilir bir koleksiyon çıktığı için mutluyum. Bu da Tekstar ile gerçekleşti.

Aykut Bey, tasarımların üretimini siz yaptınız. Süreci sizden dinlemeden önce tekstilde sürdürülebilir üretim nedir diye sormak istiyorum…

Tekstar Yönetim Kurulu Başkanı Tekstil Mühendisi Aykut Tarakçıoğlu (AT): 

Sürdürülebilir üretimi kısaca, üretimin her sürecinde sürdürülebilir malzemelerin ve üretim yöntemlerinin kullanılması olarak açıklayabilirim. Küresel karbon salımının azaltılması noktasında tekstil sektörüne de önemli bir sorumluluk düştüğünü hepimiz biliyoruz. Bu nedenle sürdürülebilir moda anlayışının üretim sürecine yansıyabilmesi çok önemli. Biz Tekstar olarak bu bakış açısı ile çalışıyor, üretimde çevresel ayak izimizi mümkün olan her noktada azaltıyoruz. Çok uzun zamandır benimsediğimiz sürdürülebilir üretim yaklaşımını hayata geçirmemizde Anadolu Efes’in katkısı çok büyük. Bu iş birliğinin başka kurumları da teşvik etmesini diliyorum. Ayrıca bununla da yetinmiyoruz; Sinop’ta kurduğumuz atölye aracılığıyla kadınların iş hayatına katılımlarını destekliyoruz. 

Koleksiyonun imalat sürecinde nasıl bir yöntem izlediniz? Hangi malzemeleri kullandınız? Geri dönüşümü nasıl sağladınız? 

AT: Mümkün olan her aşamada daha az karbon izi yaratacak malzemeyi tercih ettik. Yenilenen kreasyonda, Better Cotton Initiative (BCI)/ İyi Pamuk İnisiyatifi sertifikalı pamuklar kullanıldı. Bu sertifikaya sahip ürünler, konvansiyonel pamuğa göre yüzde 60 oranında daha az karbon ayak izine sahip. Bunun yanı sıra koleksiyonun üretiminde 2 ton geri dönüştürülmüş elyaf malzeme tercih edildi. Uluslararası yenilenebilir enerji I-REC sertifikası kullanılarak üretimde yüzde 92 daha az karbon ayak izi oluşması sağlandı. Ayrıca koleksiyondaki ürünlerin sevkiyatı da FSC sertifikalı tedarikçilerden alınan yüzde 100 geri dönüştürülmüş karton kolilerle gerçekleşti.

Anadolu Efes, Sürdürülebilir Modayı Tercih Etti

Selda Hanım, son olarak yine size soralım. Böyle bir girişime neden ihtiyaç duydunuz?

SSS: Sürdürülebilirlik alanında yapabildiğimiz her noktada iyileştirmeler yapıyoruz. Tekstil de dünyayı en çok kirleten ve karbon salımı yapan ikinci büyük sektör. Bu konuda geri dönüşüm talebinin her geçen gün artacağını düşünüyoruz. Biz kurumsal alanda bu konuda da öncü olmak istedik. Anadolu Efes olarak küçük adımlarla da fark yaratabileceğimize hep inandık. Bu konuda da farkındalık ve bilinci arttırmak çok önemli. Umuyorum bu projemiz başkalarına da ilham olur. 

Ayrıca hep çevresel etkilerden bahsettik ancak sürdürülebilirlik sadece çevre demek değil. Yerel kalkınmaya katkı sağlamak da sürdürülebilirliğin bir ayağı. Biz bu projemizde, Tekstar’ın katkısı ile bu fırsatı da yakaladık. Bu koleksiyondaki parçalar Tekstar’ın Sinop’un 5 bin kişilik bir kasabasında yer alan bir atölyede üretildi. Bu atölyede 120 çalışan var ve çalışanların yüzde 90’ı kadın. O bölgede tekstil yaygın değil, çalışan kadınların tekstil geçmişi yok. Ama Tekstar bu kadınları sorgusuz sualsiz işe ve eğitime alıyor. 

Anadolu Efes olarak kadınlardan güç alıyor, toplumsal cinsiyet eşitliği çabalarına destek olmak için bu alanda birçok çalışma yürütüyoruz. Örneğin Gelecek Turizmde ile yaklaşık 15 yıldır yerel kalkınma ve kadınların ekonomik olarak güçlenmesine katkıda bulunuyoruz. Bu nedenle, Tekstar ile yollarımızın kesişmesinin kesinlikle bir tesadüf olmadığını söyleyebilirim. Projenin bu ayağı bizler için çok kıymetli.