Sizin “madeniniz” ne kadar değerli, hiç düşündünüz mü? Almati’de Kazakistan Bilimler Akademisi’ni gezerken Kanış Satbayev’i de yakından tanıyınca fark ettim ki — hatta adeta dank etti — insanlık tarihindeki en büyük sömürüler çoğu zaman toprağın altında yaşanmış ve onu koruyanlar, sadece madenleri değil, aynı zamanda ülkelerinin geleceğini de koruyor.
Kanış Satbayev (Kanysh Satpayev) Kimdir?

Kazakistan Bilimler Akademisi’nin geniş koridorlarında yürürken gözüm bir portreye takıldı: Kanış Satbayev. Adını daha önce duymamıştım, burada ilk kez öğrendim. O sadece Kazak jeolojisinin kurucusu değil; Satbayev, Sovyet merkezi yönetiminin baskılarına rağmen Kazakistan’ın yer altı kaynaklarını koruyan ve Kazak uzmanların bu başarıda yer almasını sağlayan bir vizyoner.
Jezkazgan’daki bakır rezervlerini ortaya çıkarması sadece bilimsel bir başarı değil; Kazak halkının kendi uzmanlarıyla kendi geleceğini şekillendirebilmesi anlamına geliyordu.
Ulus Kaynaklarını Koruyan Bilim İnsanı Kanış Satbayev

Daha tutarlı ve desteklenen bir görüş var: Satbayev, bilimsel kontrolü Kazakistan içinde tutmaya çalıştı, yani jeolojik verileri paylaşırken merkezin tam merkeziyetçi baskılarını sınırlandıracak stratejik bir duruş sergiledi.
- Bu, hem bilimsel bir vizyondu: Kazakistan jeolojisi alanında kendi uzmanlarını yetiştirmek.
- Hem de politik bir duruştu: Yer altı kaynakları stratejik kontrolünde merkezi baskılara karşı durmak.
Bu strateji, onun mirasını sadece bir bilim insanı olarak değil, aynı zamanda ulus kaynaklarını sahiplenmede kararlı bir lider olarak tanımlamamıza imkân veriyor.
Değerli Madenler Sadece Yer Altında Değildir…

Akademi’deki rehber anlatırken öğrendim ki, Satbayev yalnızca jeolojiyle ilgilenmiyordu; matematikten biyolojiye, müzikten resim ve edebiyata kadar birçok alanda çalışmaları vardı. Bu geniş vizyonu, bilimsel başarılarını salt teknik keşifler olmaktan çıkarıp bir medeniyet inşasına dönüştürüyordu.
Satbayev, yer altındaki madenleri korurken, “yer üstündeki değerli madenler” diyebileceğimiz kültürel ve entelektüel zenginliği de aynı özenle koruyor ve besliyordu.
Bilimle Sanat; Bilgiyle Vatanseverlik Birlikte Çok Güzel!

Akademi içinde dolaşırken, Satbayev’in notlarının, haritalarının ve sanat çalışmalarına dair belgelerin sergilendiği köşelerde durdum. Her satır, onun bir ülkeye bağlılığını ve merakını, toprağa duyduğu saygıyla birleştirdiğini gösteriyordu. Bir bilim insanının, bir jeoloğun, bir sanat meraklısının ve bir vatanseverin aynı anda bu kadar güçlü bir miras bırakabileceğini görmek etkileyiciydi.
Almati’den çıkarken düşündüm: Bir ülkenin zenginlikleri yalnızca yer altındakilerle ölçülmez; onları koruyacak, geliştirecek ve insanlığa aktaracak bilinçli ellerle anlam kazanır. Kanış Satbayev’in adı hâlâ Kazakistan’da bunun en canlı kanıtı. Onun mücadelesi, bugün bilim ile sanatın, bilgi ile vatanseverliğin nasıl iç içe geçebileceğini gösteriyor.








