Göksemin Gökalp: “Girişimcilikte Mükemmeliyetçiliğe Yer Yok!”

Göksemin Gökalp Özdemir: “Girişimcilikte Mükemmeliyetçiliğe Yer Yok!”

Güncelleme Tarihi: 14 Nisan 2023

Göksemin Gökalp Özdemir; bana kalırsa kendi yolunun pusulası olan, çok yönlü ve kendini sürekli yenileyen bir marka…

Kendi elleriyle yarattığı kişisel marka yolculuğunda edindiği tecrübeler ile yüzlerce markaya, özellikle de girişimcilere yolculuklarında eşlik ediyor. 

Göksemin, hep yeni sorular üretip girişimcilik alanına yeni perspektifler kazandırma hedefi ile ilerleyen bir danışman… Danışanlarının sorduğu sorular da iş hayatının yeni normali olan dijital iletişim, pazarlama ve iş geliştirme olunca o da tüm bu sorulara cevap veren ”Dijitalin Kitabı mı Olur” isimli, kaynakça olarak nitelendirilebilecek bir kitaba imza attı. Ben de kendisine kitaptan yola çıkarak “Girişimciliğe Giriş” tadında sorular sordum.

Keyifli okumalar…

İlk olarak sen de bir girişimcisin. Girişim serüvenin yolda mı şekillendi, yoksa ilk günden beri stratejini girişimcilere danışmanlık üzerine mi kurdun?

Hala şekillenmeye devam ediyor desem… Uzun seneler, kurumsalda uluslararası markalarla çalıştıktan sonra çıkıp kendi işimi kurmaya karar verdim. Ben danışman olacağım dedim. Bir de girişimcilerle çalışacağım dedim. 

Öyle “ha” deyince hiçbir iş nasıl olmuyorsa bu da öyle olmadı haliyle. 2014 yılından bu yana çok faal bir şekilde dünyada 10’dan fazla ülkede Google, Workup İş Bankası, Cherie Blair Foundation, Seedstars ve Startupbootcamp başta olmak üzere girişimcilik programlarında mentorluk yapıyorum. 

Mentorluk yaptığım programlarda yüzlerce girişimciyle onların girişimlerini dijital dünyada büyütmek ve işlerini ölçeklendirmek için bir araya geliyorum. Süper dinamik ve her an güncel kalmak zorunda olduğum bir işim var. Kariyerimin 20. senesindeyim. Bunun çok büyük kısmı, marka ve pazarlama üzerine çalışarak geçmiş de olsa işim hala yolda ilerlerken şekillenmeye devam ediyor. Çünkü ben değişiyorum; öğrenme yolculuğum devam ediyor. Hala kariyerime yeni başlamış gibi hissediyorum. 

Girişimcilerin ihtiyaçları sürekli değişiyor, işin doğasında bu var. Nasıl ki markalar kurdukları toplulukları dinleyerek aksiyonlar almalıysa benim için de aynı şey geçerli.

Danışmanlık verdiğin girişimcilerin bir ölçek sınırı var mı? 

Kitabımda şöyle bir şeyden bahsediyorum: Markalar, kendi kendine başarılı olmaz. Logonuzun, ürününüzün tasarımının müthiş olması yetmez. Sıra dışı başarılı markaları yaratanlar, o markanın kurucularıdır. Başarılı olmak da düşünce yapınızla ilgilidir. 

Stanford Üniversitesi Psikoloji Bölümü̈ Profesörü̈ Carol Dweck, 20 yıl boyunca yaptığı araştırmalar sonunda şu sonucu elde eder: Hayata olan bakış açınız hayatınızı nasıl geçireceğinizi etkiler. İnsanların bakış açısını da ikiye ayırır: Sabit zihne sahip olanlar ve sürekli kendini geliştirmeye yönelik zihne sahip olanlar… 

Danışmanlık verdiğim girişimlerde özellikle bir ölçek sınırım yok. Ancak beni en çok heyecanlandıran, gelişime odaklı zihne sahip insanlarla çalışmak. Bir şeyi ezberlemeye değil, öğrenmeye odaklananlar, hata yapmayı yolculuğun bir kısmı olarak görenler, çaba göstermeye değer verenler ve yeteneklerinin geliştirilebileceğine inananlar…

Danışmanlık almak için en doğru zaman markanın fikir aşaması mı yoksa yola çıktıktan sonra mı?

Harekete geçmedikten sonra fikrin çok bir önemi olmadığına inanıyorum. 

Girişimler, kurucularının bebeği gibi… Önce biraz onu tanımaları ve ardından bir dadıdan destek almaları nasıl daha verimli olacaksa, danışmanlık sürecini de öyle görüyorum. Biraz yola çıkmaları iyi olur…

Göksemin Gökalp: “Girişimcilikte Mükemmeliyetçiliğe Yer Yok!”
Fotoğraf: Göksemin Gökalp Özdemir

Sence herkes girişimci olabilir mi?

Herkes girişimci olabilir, şirket kurabilir, bu çok kolay. Ama herkes başarılı olabilir mi, işte bu tartışılır. 

Girişimcilik; risk almayı, belirsizliği yönetmeyi ve bir probleme çare bulmak için yeni bir şey yaratmayı içerir. Yaratıcılık, stratejik düşünme, problem çözme ve iletişim gibi becerilerin bir kombinasyonunu gerektirir. Girişimcilerin engelleri ve başarısızlıkları aşmak için güçlü bir iş ahlakına, sebat ve esnekliğe sahip olmaları gerekir. Bunları yapabilen hedefine doğru ilerleyebilen bir girişimci olabilir.

Kitabın aslında zamansız bir check list; teknoloji ve dinamikler değişse de her zaman kullanılabilecek bir yol haritası gibi… Her markanın kendine özel bir yol haritası olmalı mı, yoksa yolda olur mantığıyla mı gitmeli?

Dünyanın en iyi marka danışmanı ya da mentoru gelse size mükemmel bir yol planı çıkaramaz. Bu girişimciliğin dünyasına aykırı. 

Katıldığım toplantılara “Benim sihirli değneğim yok.” diye başlarım. Ama deneyimin getirdiği öğretileri, yöntemleri, araçları ve deneme yanılmanın gücünü anlatırım. Beraber yola çıkacağınız kişiler de hep bu mantıkta olmalı. 

Çünkü bir yol yok. Harika bir fikirle yola çıkmamız, o fikrin başarılı olacağı anlamına gelmiyor. Ama havayı doğru koklayabilmek ve cesaretle değişmeye açık bir şekilde ilerleyebilmek kıymetli. Kervan yolda düzülür deyimi her ne kadar kulağa, “plansız programsız yola çıkmak” gibi gelse de bir an evvel işe başlamayı adres gösterir. 

Girişimcilikte yol haritaları planlasak da yol değişir, değişmesi normaldir. 

Göksemin Gökalp: “Girişimcilikte Mükemmeliyetçiliğe Yer Yok!”

Bugüne kadar en sık karşılaştığın sorular ve sorunlar, çıkmaza sokan noktalar neler oldu?

En çok duyduğum söylemlerden birisi: “Biz reklam verdik işe yaramadı”. Ben de bunun üzerine; “Reklam verecek aşamaya gelene kadar her şeyi doğru yaptınız mı?” derim. 

Girişimciler, pazarlama süreçlerini sağlam bir temele oturtmadan dakika bir hemen reklam konuşabiliyor. “Hangi problemi çözüyorum, kim için çözüyorum? Markamın karakter, değerleri nelerdir?” Bunları çalışmadan, bunlara uygun bir sosyal medya stratejisi ve birbirinin tamamlayan bir web-sitesi (ve/ veya uygulama) hazırlamadan reklam verilmemeli. Tüm kitabım aslında bu temeli nasıl oturturuz ve sonra nasıl büyütürüz üzerine… 

Bir diğer dikkat edilmeyen konu da süreklilik ve tutarlılık konusu… Bir kampanya yaptık ya da sosyal medyamıza özel bir içerik ürettik, sonra keyfe keder canımız ne zaman isterse yapmaya devam etmek olmaz. Markamızla, insanların zihninde ve kalbinde yer etmek istiyorsak, tutarlılık bizim en yakın yol arkadaşımız olmalı. 

Bir girişimcinin asla yapmaması gereken 3 şey nedir?

  • Çok sevdiğim bir söz vardır: “Bitmiş iş mükemmel bir işten her zaman daha iyidir.” Girişimcilikte mükemmeliyetçiliğe yer yok. Ne uygulamamız biter ne web sitemiz… Amacımız sürekli olarak öğrenerek, veri toplayarak işimizi büyütmek olmalı. İlk günden mükemmel bir girişim kurmak değil. Zaten bu mümkün de değil.
  • Girişimcilik yolculuğuna tek başına çıkmış olabilirsiniz ama tek başına devam edemezsiniz. Bir ekibiniz olmadan, ekibiniz olduktan sonra da işleri delege edemedikten sonra başarılı olmanız mümkün değil.
  • Fikir aşamasındayken (büyük ölçekli ar-ge gerektirmiyorsa) hemen yatırım aramayın. Gittiğiniz yere kadar kendi sermayeniz ile gidin. Yatırım kulağa hoş gelir ama üç günde biter. Alacağınız yatırımı nereye harcamanız gerektiğini bilmeniz gerekir, bunun için de biraz işin içine girip yolda görmeniz lazım.