A’dan Z’ye Ekoloji Sözlüğü

A

Adaptasyon: Sera gazı emisyonu, aşırı tüketim ve doğaya verdiğimiz zararlar neticesinde ortaya çıkan iklim krizi ile meydana gelen ve beklenen değişikliklere ayak uydurma.

Antroposen: İnsanların doğaya verdiği büyük zarardan yola çıkarak ilk defa Paul Crutzen ve E.F. Stoermer tarafından 2002 yılında kullanılan, sanayi devriminden itibaren içinde bulunduğumuz jeolojik dönem, “İnsan Çağı”.

Atık: İnsanlar tarafından kullanılmış ürünlerden artakalan veya eskidiği için artık istenmeyen ve doğaya zarar veren her tür madde.

Atık Yönetimi: Atıkların çevreye verdiği zararı minimuma indirmek için uygulanan geri dönüşüm veya atık bertaraf yöntemi.

B

Baskın Tür: En fazla sayıya sahip veya çevre üzerinde en fazla etkisi olan canlı topluluğu.

Besin Ağı: Farklı türlerin ne ile beslendiğini gösteren besin zincirlerinin tamamını kapsayan şema, besin döngüsü.

Besin Kaynağı: Canlıların yaşaması için gerekli olan vitamin ve mineralleri temin ettiği kaynaklar.

Besin Zinciri: Üreticiler (yeşil bitkiler), tüketiciler (hayvanlar ve insanlar), ayrıştırıcılardan (mikroorganizmalar) oluşan canlıların beslenme alışkanlıklarından oluşan ve birbirine bağlı sistem.

Bitki Örtüsü: İklim ve arazi koşullarına göre farklılık gösteren, doğal bir şekilde belirli bir bölgeyi kaplayan otsu veya odunsu bitki türü topluluğu.

Biyoçeşitlilik: Tüm dünya üzerinde, karada veya suda, doğal bir denge oluşturarak yaşayan tüm canlılar ve organizmaların oluşturduğu farklılaşma.

Biyodizel: Ayçiçeği, soya, kanola veya hayvansal yağların metanol veya etanol gibi kısa zincirli alkol ile karıştırılması sonucu ortaya çıkan ve ısınma, ulaşım, sanayi gibi alanlarda kullanılabilen yakıt.

Biyokütle: Mısır, şeker kamışı, darı, keten tohumu gibi tarımsal veya hayvansal atıklardan oluşan, hala yaşayan ya da kısa süre önce yaşamış organizmaların oluşturduğu fosilleşmiş organik ögeler.

Biyolojik Birikim: İnsanlar tarafından doğal olmayan yollarla üretilen ve zehir içeren maddelerin doğaya karışması nedeniyle diğer canlıların vücuduna girmesi ve vücuttan atılamayıp birikerek zarar verecek seviyeye ulaşması.

C-Ç

Cansız Çevre: Doğada farklı formlarda bulunan ve hücre yapısına sahip olmayan toprak, hava, su gibi maddelerin oluşturduğu ortam.

Çevre: Dünya üzerindeki canlı veya cansız tüm varlıkların oluşturduğu yaşam alanı.

Çevre Dostu: Çevreye ve ekolojik sisteme olumsuz etkisi olmayan veya mümkün olan en az seviyede olan.

ABD Çevre Koruma Ajansı (EPA): ABD Başkanı ​​Richard Nixon’ın emriyle insan ve çevre sağlığını korumak amacıyla 1970 yılında çalışmalara başlayan kurum.

Çevre Kalite Standardı (EQS): Çevrenin kirletilmesi açısından belirlenen ve çevreye olan etkiyi en düşük seviyeye çeken sınır.

Çevre Yönetimi: Kaynakların çevre sürdürülebilir şekilde kullanılması üzerine geliştirilen politikalar.

Çevresel Etki Raporu (ÇED): Gerçekleşmesi planlanan projelerin çevreye olan etkisinin belirlenmesi ve oluşabilecek olumsuz etkilerin en aza indirilmesi için yapılan araştırmalar sonucu ortaya çıkan rapor.

Çölleşme: İnsan kaynaklı etkiler ve iklim değişikliği nedeniyle belirli bir bölgedeki toprağın özelliğini yitirmesi ve bitki örtüsünün yok olması.

Çöp Islahı: Katı atıkların çeşitli atıklarla dönüştürülmesi ve kompost, geri dönüşüm gibi yöntemlerle çevreye yararlı hale getirilmesi.

D

Dağınık Yayılma: Kentlerde yeni oluşturulan yapıların denetlenmemesi sonucunda kırsal kesimi etkileyecek şekilde genişlemesi.

Demografi: Belirli bir ülke, il veya bölgede bulunan kişilerin yaş, cinsiyet, gelir seviyesi gibi birçok kriter özelinde durumu, toplumun yapısı.

Deniz Ekosistemi: Okyanus ve denizlerde yaşayan canlıların birbirleri ve cansız ögelerle oluşturduğu dengeli yaşam alanı.

Deniz Kirliliği: Deniz ekosistemine ait olmayan insan kaynaklı atıkların denize karışması sonucu oluşturduğu yoğunluk ve ekosisteme zarar vermesi.

Derin Ekoloji: Doğaya karşı insanın üstün olduğu inancını reddeden felsefi düşünce.

Dış Kaynaklı Kirlilik: Belirli bir bölgede, daha uzaktaki bir kaynaktan dolayı oluşan hava kirliliği.

Doğal Kaynak: İnsanların etkisi olmadan oluşan fakat insanların fayda elde etmek için kullandığı zenginlikler.

Doğal Koruma Alanı: Sahip olduğu endemik türler, habitat ve ekolojik sistem bakımından eşsiz olmasına karşın insanlar tarafından bozulma riski bulunan ve ülke kanunlarınca insani faaliyetleri kısıtlayarak koruma altına alınan alan.

Döngüsel Ekonomi: Üretimde ham madde olarak daha önce kullanılmış ürünlerin kullanılması, geri dönüşüm sayesinde atık miktarının mümkün olduğunca azaltılmasını esas alan sistem.

Dünya Çevre ve Gelişme Komisyonu (WCED): Ekonomik gelişme sırasında çevreye zarar verilmemesi gerektiğini savunan Brundtland Raporu (Ortak Geleceğimiz) ile bilinen Birleşmiş Milletler komisyonu.

E

Ekoloji: Doğadaki tüm canlıları, birbirleriyle ve çevresiyle kurduğu ilişkiyi inceleyen bilim dalı, doğa bilimi.

Ekosfer: Dünya’yı oluşturan katmanlar arasında canlıların yer aldığı bölüm, biyosfer.

Ekosistem: Belirli bir bölgedeki canlıların birbirleri ve çevreleriyle doğal bir şekilde ve belirli bir denge içerisinde sürdürdüğü yaşam.

Emisyon: Yakıt veya benzeri maddelerin kullanımı sonucu zararlı gazların ortaya çıkması, yayınım.

Endemik: Sadece belirli bir bölgede yaşayabilen canlı türü.

Erozyon: Dış etkenler veya iklim değişikliği sonucu bitki örtüsü yok olan toprağın rüzgar ya da yağmur nedeniyle aşınarak yerinden kopması, aşınım.

Evsel Atık: Hanelerdeki kullanım sonucu ortaya çıkan, dönüştürülebilen ve dönüştürülemeyen olarak ayrılan atıkların tümü.

F

Fauna: Belirli bir alanda yaşayan tüm hayvanlar, direy.

Flora: Belirli bir alanda yaşayan tüm bitkiler, bitki örtüsü.

Fosil Yakıt: Ölen canlıların kalıntılarının uzun süre toprak altında kalması sonucu ortaya çıkan ve enerji kaynağı olarak kullanılan kömür veya petrol gibi maddeler, mineral yakıt.

Fotosentez: Yeşil bitkilerin güneş enerjisini karbondioksit ile bir araya getirmesi sonucu kendi besin maddesini oluşturması.

G

Gizli Yağış: Meteorolojik olaylardan bağımsız olarak hava kirliliği nedeniyle oluşan sisin yoğunlaşması sonucu bitkiler üzerinde oluşan nem.

Gri Alan: Ekonomik gelişimi bazı bölgelere göre daha yavaş, bazı bölgelere göre de daha hızlı olan ortalama alan.

Gürültü Kirliliği: Özellikle motorlu taşıtlar ve insan kalabalıkları kaynaklı ortaya çıkan, insan ve hayvan yaşamını olumsuz etkileyen ses yoğunluğu.

H

Hava Kalite Standartları: Maruz kalınan havanın canlıların sağlığını etkilemeyecek değerlere sahip olması ve bu değerleri belirleyen kriterler.

Hava Kirliliği: Dış etkenler nedeniyle havayı oluşturan gaz dengesinin bozulması ve canlıların sağlığına zararlı hale gelmesi.

Hepçil: Besin zincirinde en üstte yer alan, hem et hem de otla beslenen canlılar, hepobur.

Hidrokarbon: Benzin, metan, motorin gibi yalnızca hidrojen ve karbon atomundan oluşmuş maddeler.

Hidrolojik Döngü: Yeryüzündeki suyun buharlaşarak atmosfere ulaşması ve yoğunlaşıp tekrar yeryüzüne inmesi, su döngüsü.

Hidrosfer: Dünya’nın yer altı ve yer üstünde bulunan su ile kaplı bölümünün tamamı, su küre.

Humuslaşma: Organik maddelerin toprak ile bütünleşecek şekilde dönüşüm geçirmesi ve toprağı daha verimli hale getirmesi.

I-İ

İç Sular: Kara parçaları içerisinde yer alan göl, akarsu gibi su kaynakları.

İçselleşmiş Atık: Bulunduğu alandan başka bir yere taşınmadan, üretildiği tesis içerisinde dönüştürülerek yeniden kullanılan atık türü.

İklim: Belirli bir coğrafyada uzun süredir görülen meteorolojik koşullar.

İklim Bilimi: Dünyada meydana gelen hava olaylarını, bölgelerin iklimlerini ve meydana gelen değişiklikleri inceleyen bilim dalı, klimatoloji.

İklim Değişikliği: Doğal süreçler veya insan kaynaklı etkilerle süregelen iklim koşullarının farklılaşması durumu.

İklim Krizi: İnsan kaynaklı etkilerle iklimin doğal seyrinden farklı ve çok hızlı değişmesi sonucu canlı yaşamını tehdit etmesi ve acil eylem planı gerektirmesi durumu.

İleri Arıtma: Su içerisinde çözünmüş ve klasik yöntemlerle ayrıştırılamayan organik veya inorganik maddelerin arıtılması.

İnsan Ekolojisi: İnsanların farklı insanlar veya doğal çevre ile ilişkisini inceleyen bilim dalı.

J

Jeoloji: Yerkürenin oluşumu, tarihi, fiziki özellikleri, şu anki durumu gibi konuları inceleyen bilim dalı, yer bilimi.

Jeosfer: Dünya’da yer alan cansız bölümlerin tamamı.

Jeotermal Enerji: Yer altı suları ve buharlarının sahip olduğu ısıdan yararlanılarak elde edilen enerji türü.

K

Kalıntı: Bir maddenin veya nesnenin bulunduğu alandan taşınması ya da temizlenmesinden sonra arkasında bıraktığı iz, artakalan.

Kapalı Sistem: Çevresi ile fiziksel alışveriş yaşamayan, kendi içerisinde var olan sistem.

Karbon: Hem tek başına hem de başka elementlerle bileşik halde bulunan, simgesi C olan ametal element.

Karbon Ayak İzi: Bireylerin veya şirketlerin kullandığı araç, yakıt gibi maddeler nedeniyle doğaya verdiği zarar ve bu zararın karbondioksit birimiyle ölçülmesi sonucu ortaya çıkan netice.

Karbon Soğurması: Aktif karbon ile bir gazı emme, içine alma işlemi, adsorpsiyon.

Katı Atık: Kullanılmış bir üründen artakalan katı maddeler.

Klimatoloji: Bölgelerin iklimlerini ve hava olaylarında meydana gelen değişiklikleri inceleyen bilim dalı, iklim bilimi.

Kimyasal Kirlilik: İnsan faaliyetleri sonucu kimyasal maddelerin doğaya karışması ve canlı sağlığını tehdit edecek seviyeye ulaşması.

Kompost: Organik atıkların doğal dönüşümünü tamamlayarak verimli bir toprağa, doğal gübreye dönüşmesi.

Kullanma Suyu: Mineral ve tuzluluk oranı yoğun olmayan, insan ve hayvan sağlığına zarar verecek özellikler taşımayan su, alimentasyon suyu.

Küresel Isınma: Buzul Çağı sonrasında doğal yollar ile iklimlerin oluşması ve yaşam için en elverişli hale gelmesi.

Küresel Isıtma: Sanayi devrimi ve sonrasında şehirleşme, ormansızlaşma, fosil yakıt kullanımı gibi birçok unsurla artan sera gazı emisyonunun iklim üzerindeki olumsuz etkisi ve yaşam koşullarının değişmesi.

L

Lagün: Dalgaların oluşturduğu kıyı şeklinin dışında lağımda yer alan çamurun oksitlenmesi için faydalanılan havuz.

Limnoloji: İç sularda yer alan ekolojik sistemleri inceleyen bilim dalı.

Lizimetre: Suyun buharlaşması ile oluşan kaybı ölçen alet.

M-N

Makro Besin: Tüm canlılar için gerekli olan fakat fazla alınması olumsuz etkilere yol açabilen temel besinler.

Makroklimatoloji: İklim ve etkilerini bölgeleri içerisine almadan tüm gezegen ölçeğinde, küresel olarak inceleyen bilim dalı.

Metan: Doğal yollarda var olmasının yanı sıra fosil yakıtlarla da ortaya çıkan, atmosferde tutunarak sera gazı etkisi yapan ve CH4 ile simgelenen kokusuz gaz.

Mikroplastik: Plastik atıkların yağmur, sıcaklık ve rüzgar ile aşınması sonucu ortaya çıkan 5 milimetre ila 1 mikrometre arasındaki boyutlarda ve gözle görülmesi zor olan plastik parçaları.

Mutasyon: Canlıların RNA ve DNA diziliminde kalıcı farklılaşmanın oluşması, değişinim.

Nokta Kaynak: Bir kirliliğin ortaya çıktığı ve belirli olan kaynak.

Nüfus Dağılımı: Belirli bir bölgede yer alan birey sayısı ve yoğunluğu.

Nükleer Enerji: Atom parçacıklarının birleşmesi veya parçalanmasıyla oluşan reaksiyon sonrası ortaya çıkan güçten üretilen enerji.

NWT (Non-Waste Technology): Atık miktarının minimuma veya sıfıra indirildiği üretim sistemleri, atıksız teknoloji.

O-Ö

Oksitleme: Oksijenin başka bir elementle reaksiyona girmesi ile ortaya çıkan kimyasal tepkime.

Oksitleme Havuzu: Atık suların arıtılması için kullanılan sığ havuzlar, lagün.

Olgun Kent: Nüfus açısından en yüksek seviyeye ulaşmış, büyümesini tamamlamış ve gelişme açısından mevcut durumunu koruma veya planlı küçülmeye yönelmesi gereken şehir.

Ormansızlaşma: İnsanların yeniden ekim düşünmeden kendi faydası için ağaçları kesme ve bitki örtüsünü yok etme durumu.

Ozon Tabakası: Güneş’ten gelen zararlı mor ötesi ışınları süzerek canlı yaşamının korunması sağlayan atmosfer katmanı.

Örnekleme: İncelemek ve bir sonuç elde etmek amacıyla kirli hava, su, toprak gibi maddelerin toplanması.

Ötrofikasyon: Büyük su ekosistemlerinde dışarıdan gelen besin kaynakları ile plankton ve alglerin çoğalması ve buna bağlı olarak ekosistemdeki oksijen miktarının düşmesi nedeniyle ölüme kadar gidebilecek süreç. (Örnek: Müsilaj)

Özarıtım: Bir su ekosisteminin dışarıdan gelen atıklara karşı kendi kendini doğal yollarla temizleyebilmesi.

P

Paket Arıtma Tesisi: Evsel biyolojik atıkları, lağım suyunu arıtmak için dizayn edilen taşınabilir ünite.

Patojen: Bakteri, virüs, mantar veya parazit gibi hastalığa neden olan her türlü madde.

Permakültür: Tarım faaliyetlerinin ekolojik sistemlerle geliştirerek uygulamaya koymak, sürdürülebilir tarım.

Pestisit: Bitkilere zarar veren yabani otlar ve hayvanları yok etmek için kullanılan kimyasal ilaç, tarım ilacı.

Plankton: Mikroskobik boyutlarda olan ve yalnızca su akışı ile yer değiştirebilen canlılar.

Plastik Atık: Plastik kullanılarak üretilen ürünlerin kullanım sonrasında artakalan, kullanılmayan kısmı.

PVC: Kapı, pencere, boru gibi maddelerde kullanılan katı veya esnek plastik polimer, polivinil klorid.

R

RA (Risk Assessment): Herhangi bir faaliyet öncesinde ortaya çıkabilecek olumsuzlukların belirlenmesi, risk değerlendirmesi.

Radon: Yer altında bulunan uranyumların bozulması sonucu ortaya çıkan, topraktaki çatlaklardan yeryüzüne çıkan ve kapalı alanlarda birikebilen insan sağlığı için tehlikeli kokusuz gaz.

Radyasyon: Enerjinin parçacık veya elektromanyetik dalga şeklinde yayılımı.

Radyoaktif Atık: Tıp veya sanayide kullanılan nükleer ve radyoaktif madde veya radyoaktif madde bulaşmış ve tekrar kullanılmayan malzemeler.

Rüzgar Enerjisi: Türbinler ve yel değirmenleri aracılığıyla rüzgar gücünü kullanarak üretilen enerji.

S-Ş

Sera Etkisi: Atmosferdeki karbondioksit miktarının artması sonucu ısı geçirgenliğinin yükselmesi ve ısı dengesinin bozulması ile yeryüzünün fazla ısınması.

Sera Gazı: Radyasyonu emerek çevreye yayan ve sera etkisine neden olan karbondioksit, su buharı, ozon gibi gazların tamamı.

Sıfır Atık: Atıkların azaltılması veya geri dönüştürülmesiyle çevreye verilen zararı minimuma indirme politikası.

Soğurucu: Hava kirliliğini denetlemek için kullanılan ve kirli hava içerisindeki bileşenleri sıvı bir ortama aktararak ölçüm yapan cihaz.

Su Arıtma: Sudaki zararlı maddeleri ayrıştırmak için uygulanan, havalandırma, çökeltme, pıhtılaştırma ve dezenfeksiyon gibi yöntemlerle suyu temizleme işlemi.

Su Toplama: Suların içme, sulama veya enerji çeşitli amaçlarla toplanarak depolanması.

Suyun Tekrar Kullanımı: Gerekli arıtma işlemlerinden geçen atık suyun temizlenerek sulama için yeniden kullanılması.

Sürdürülebilirlik: Yaşamın her alanında yürütülen faaliyetlerin devamlılığının sağlanması ve ekolojik dengeyi bozmadan gerçekleştirilmesi.

Sürdürülebilir Balıkçılık: Beslenme amacıyla gerçekleştirilen balık avlama işleminin sulardaki yaşam dengesini bozmayacak şekilde gerçekleştirilmesi ve sınırlandırılması.

Sürdürülebilir Beslenme: Yaşamsal faaliyetlerin devam edebilmesi ve vücudun ihtiyaç duyduğu enerjinin karşılanması için yeterli ve dengeli bir şekilde beslenme şekli.

Sürdürülebilir Gelişme: Kalkınma ve ekonomik büyüme politikalarının çevreye zarar vermeyecek ve gelecek nesillerin yaşamını tehlikeye atmayacak şekilde düzenlenmesi.

Sürdürülebilir Kalkınma: Toplumun geleceği için atılan adımlarda çevrenin ve doğal kaynakların korunmasını ön planda tutan gelişim politikası, sürdürülebilir gelişme.

Sürdürülebilir Kalkınma Hedefleri: Birleşmiş Milletler tarafından belirlenen, doğanın, insanların ve toplumu oluşturan her unsurun korunmasını amaçlayan ilkeler bütünü.

Sürdürülebilir Mimari: Binaların kullanılan malzemeler ve enerji tasarrufu politikaları gibi açılardan çevre ile dost şekilde inşa edilmesi.

Sürdürülebilir Moda: Moda alanında gerçekleştirilen ham madde üretimleri ve ürünlerin meydana gelme aşamasında çevreye verilen zararın minimuma indirilmesi.

Sürdürülebilir Ormancılık: Üretim alanında ihtiyaç duyulan ve ormandan elde edilen ham maddelerin ormanın sürekliliğini sağlayacak şekilde temin edilmesi.

Sürdürülebilir Şehir: Şehrin ve şehirde yaşayan insanların ihtiyaçlarının doğa dostu yöntemlerle karşılanmasının yanı sıra atık sisteminin de çevreye zarar vermeyecek şekilde düzenlenerek oluşturulan yaşam alanı.

Sürdürülebilir Tarım: Tarım faaliyetleri sırasında çevreye zararlı maddelerin kullanılmaması, toprağın veriminin korunması ve elde edilen ürünün devamlılığının sağlanması, permakültür.

Sürdürülebilir Teknoloji: Üretim alanında kullanılan araçların çevreye en az zarar verecek şekilde dizayn edilmesi.

Sürdürülebilir Üretim: Tarım, sanayi ve birçok alanda doğal kaynakları koruyan ve çevreyi kirletmeyen bir üretim anlayışının benimsenmesi.

Sürdürülebilir Yaşam: Her alanda doğa dostu yaklaşımı ön planda tutarak atıkları azaltmaya ve kaynakları verimli kullanmaya yönelik bir hayat sürmek.

Sürdürülebilir Yatırım: Finansal getirinin yanı sıra çevre dostu politikaları da göz önünde bulundurarak yapılan yatırım.

T

Tarım: Bitkisel ve hayvansal ürünler elde etmek amacıyla gerçekleştirilen faaliyetler, bu ürünlerin yetiştirilmesi ve hasadına kadar ihtiyaç duyulan tüm çalışmaların yapılması.

Tarımsal Kirlilik: Tarım faaliyetleri sonucu ortaya çıkan katı veya sıvı atıklardan meydana gelen kirlilik.

Taşkın: Yüksek miktarda yağış sonrası akarsuların yataklarının dışına çıkması ve toprağı yoğun bir suya maruz kalması.

Termik Santral: Fosil yakıt kullanılarak ısı ve buhar gücüyle elektrik üretmeyi amaçlayan yapı.

Ticari Atıklar: İş yerlerinde kullanılan malzemelerden artakalan, genellikle katı ve geri dönüştürülebilir atıklar.

Toprak Islahı: Bir bölgede yer alan kanallar veya barajlar yaparak tarım yapmak için uygun hale getirilmesi.

Tüketim: Üretilen ürünler veya doğal kaynakların ihtiyaçları karşılamak için insanlar tarafından kullanılması.

U-Ü

UNEP: Birleşmiş Milletler tarafından çevre politikaları konusunda ülkelere yardımcı olmak için kurulmuş birim, Birleşmiş Milletler Çevre Programı.

Üretici: Yaşamak için fotosenteze ihtiyaç duyan canlı, bitki.

V-W

Vahşi Yaşam: İnsanlar ile ilişki kurmayan, evcilleştirilmemiş hayvanlar, yaban hayatı.

WCED: Hazırladığı Brundtland Raporu ile bilinen ve Birleşmiş Milletler tarafından kurulan çevreci enerji politikaların gelişmesi gerektiğini savunan birim, Dünya Çevre ve Gelişme Komisyonu

WCIP: Üretim ve gelişim politikalarının iklim üzerindeki etkisini küresel çapta inceleyen Birleşmiş Milletler oluşumu, Dünya İkliminin Etkisini İnceleme Programı

WWF: Doğayı ve ekolojiyi koruma politikalarını savunan, eylemlerin dünya üzerindeki etkilerini bilimsel açıdan inceleyen ve tüm dünyada faaliyet gösteren sivil toplum örgütü, Doğal Hayatı Koruma Vakfı.

Y

Yağmur Hasadı: Doğal su kaynaklarının korunması amacıyla çeşitli sistemler kurulması ve yağmur suyunun toplanarak evsel veya sanayi amacıyla kullanılması.

Yaşam Döngüsü: Bir canlının doğumundan ölümüne kadar geçirdiği tüm evreler ve değişimler.

Yavaş Şehir (Cittaslow): Merkezi İtalya’da bulunan birlik tarafından belirlenen 70 kriteri sağlaması gereken ve çevre, kentsel yaşam, altyapı özelliklerinin yanı sıra geleneklerine bağlı kalan şehirlere verilen isim.

Yeniden İşleme: Plastik, kağıt, cam gibi maddelerin atık haline geldikten sonra yeniden kullanılması amacıyla işlemden geçmesi, geri dönüşüm.

Yenilenebilir Enerji: Doğal kaynaklardan sağlanan (rüzgar, güneş), üretiminde çevreye hiçbir zarar verilmeyen ve kaynağını tüketmeyen enerji.

Yer Altı Suyu: Yer kabuğunun altında bulunan veya yağmurun toprak tarafından emilmesiyle yer altına inen ve burada biriken su.

Z

Zenginleştirme: Bir kaynağın doğal yollarla mevcut miktarını artırması.

Adaptasyon: Sera gazı emisyonu, aşırı tüketim ve doğaya verdiğimiz zararlar neticesinde ortaya çıkan iklim krizi ile meydana gelen ve beklenen değişikliklere ayak uydurma.

Antroposen: İnsanların doğaya verdiği büyük zarardan yola çıkarak ilk defa Paul Crutzen ve E.F. Stoermer tarafından 2002 yılında kullanılan, sanayi devriminden itibaren içinde bulunduğumuz jeolojik dönem, “İnsan Çağı”.

Atık: İnsanlar tarafından kullanılmış ürünlerden artakalan veya eskidiği için artık istenmeyen ve doğaya zarar veren her tür madde.

Atık Yönetimi: Atıkların çevreye verdiği zararı minimuma indirmek için uygulanan geri dönüşüm veya atık bertaraf yöntemi.

Baskın Tür: En fazla sayıya sahip veya çevre üzerinde en fazla etkisi olan canlı topluluğu.

Besin Ağı: Farklı türlerin ne ile beslendiğini gösteren besin zincirlerinin tamamını kapsayan şema, besin döngüsü.

Besin Kaynağı: Canlıların yaşaması için gerekli olan vitamin ve mineralleri temin ettiği kaynaklar.

Besin Zinciri: Üreticiler (yeşil bitkiler), tüketiciler (hayvanlar ve insanlar), ayrıştırıcılardan (mikroorganizmalar) oluşan canlıların beslenme alışkanlıklarından oluşan ve birbirine bağlı sistem.

Bitki Örtüsü: İklim ve arazi koşullarına göre farklılık gösteren, doğal bir şekilde belirli bir bölgeyi kaplayan otsu veya odunsu bitki türü topluluğu.

Biyoçeşitlilik: Tüm dünya üzerinde, karada veya suda, doğal bir denge oluşturarak yaşayan tüm canlılar ve organizmaların oluşturduğu farklılaşma.

Biyodizel: Ayçiçeği, soya, kanola veya hayvansal yağların metanol veya etanol gibi kısa zincirli alkol ile karıştırılması sonucu ortaya çıkan ve ısınma, ulaşım, sanayi gibi alanlarda kullanılabilen yakıt.

Biyokütle: Mısır, şeker kamışı, darı, keten tohumu gibi tarımsal veya hayvansal atıklardan oluşan, hala yaşayan ya da kısa süre önce yaşamış organizmaların oluşturduğu fosilleşmiş organik ögeler.

Biyolojik Birikim: İnsanlar tarafından doğal olmayan yollarla üretilen ve zehir içeren maddelerin doğaya karışması nedeniyle diğer canlıların vücuduna girmesi ve vücuttan atılamayıp birikerek zarar verecek seviyeye ulaşması.

Cansız Çevre: Doğada farklı formlarda bulunan ve hücre yapısına sahip olmayan toprak, hava, su gibi maddelerin oluşturduğu ortam.

Çevre: Dünya üzerindeki canlı veya cansız tüm varlıkların oluşturduğu yaşam alanı.

Çevre Dostu: Çevreye ve ekolojik sisteme olumsuz etkisi olmayan veya mümkün olan en az seviyede olan.

ABD Çevre Koruma Ajansı (EPA): ABD Başkanı ​​Richard Nixon’ın emriyle insan ve çevre sağlığını korumak amacıyla 1970 yılında çalışmalara başlayan kurum.

Çevre Kalite Standardı (EQS): Çevrenin kirletilmesi açısından belirlenen ve çevreye olan etkiyi en düşük seviyeye çeken sınır.

Çevre Yönetimi: Kaynakların çevre sürdürülebilir şekilde kullanılması üzerine geliştirilen politikalar.

Çevresel Etki Raporu (ÇED): Gerçekleşmesi planlanan projelerin çevreye olan etkisinin belirlenmesi ve oluşabilecek olumsuz etkilerin en aza indirilmesi için yapılan araştırmalar sonucu ortaya çıkan rapor.

Çölleşme: İnsan kaynaklı etkiler ve iklim değişikliği nedeniyle belirli bir bölgedeki toprağın özelliğini yitirmesi ve bitki örtüsünün yok olması.

Çöp Islahı: Katı atıkların çeşitli atıklarla dönüştürülmesi ve kompost, geri dönüşüm gibi yöntemlerle çevreye yararlı hale getirilmesi.

Dağınık Yayılma: Kentlerde yeni oluşturulan yapıların denetlenmemesi sonucunda kırsal kesimi etkileyecek şekilde genişlemesi.

Demografi: Belirli bir ülke, il veya bölgede bulunan kişilerin yaş, cinsiyet, gelir seviyesi gibi birçok kriter özelinde durumu, toplumun yapısı.

Deniz Ekosistemi: Okyanus ve denizlerde yaşayan canlıların birbirleri ve cansız ögelerle oluşturduğu dengeli yaşam alanı.

Deniz Kirliliği: Deniz ekosistemine ait olmayan insan kaynaklı atıkların denize karışması sonucu oluşturduğu yoğunluk ve ekosisteme zarar vermesi.

Derin Ekoloji: Doğaya karşı insanın üstün olduğu inancını reddeden felsefi düşünce.

Dış Kaynaklı Kirlilik: Belirli bir bölgede, daha uzaktaki bir kaynaktan dolayı oluşan hava kirliliği.

Doğal Kaynak: İnsanların etkisi olmadan oluşan fakat insanların fayda elde etmek için kullandığı zenginlikler.

Doğal Koruma Alanı: Sahip olduğu endemik türler, habitat ve ekolojik sistem bakımından eşsiz olmasına karşın insanlar tarafından bozulma riski bulunan ve ülke kanunlarınca insani faaliyetleri kısıtlayarak koruma altına alınan alan.

Döngüsel Ekonomi: Üretimde ham madde olarak daha önce kullanılmış ürünlerin kullanılması, geri dönüşüm sayesinde atık miktarının mümkün olduğunca azaltılmasını esas alan sistem.

Dünya Çevre ve Gelişme Komisyonu (WCED): Ekonomik gelişme sırasında çevreye zarar verilmemesi gerektiğini savunan Brundtland Raporu (Ortak Geleceğimiz) ile bilinen Birleşmiş Milletler komisyonu.

Ekoloji: Doğadaki tüm canlıları, birbirleriyle ve çevresiyle kurduğu ilişkiyi inceleyen bilim dalı, doğa bilimi.

Ekosfer: Dünya’yı oluşturan katmanlar arasında canlıların yer aldığı bölüm, biyosfer.

Ekosistem: Belirli bir bölgedeki canlıların birbirleri ve çevreleriyle doğal bir şekilde ve belirli bir denge içerisinde sürdürdüğü yaşam.

Emisyon: Yakıt veya benzeri maddelerin kullanımı sonucu zararlı gazların ortaya çıkması, yayınım.

Endemik: Sadece belirli bir bölgede yaşayabilen canlı türü.

Erozyon: Dış etkenler veya iklim değişikliği sonucu bitki örtüsü yok olan toprağın rüzgar ya da yağmur nedeniyle aşınarak yerinden kopması, aşınım.

Evsel Atık: Hanelerdeki kullanım sonucu ortaya çıkan, dönüştürülebilen ve dönüştürülemeyen olarak ayrılan atıkların tümü.

Fauna: Belirli bir alanda yaşayan tüm hayvanlar, direy.

Flora: Belirli bir alanda yaşayan tüm bitkiler, bitki örtüsü.

Fosil Yakıt: Ölen canlıların kalıntılarının uzun süre toprak altında kalması sonucu ortaya çıkan ve enerji kaynağı olarak kullanılan kömür veya petrol gibi maddeler, mineral yakıt.

Fotosentez: Yeşil bitkilerin güneş enerjisini karbondioksit ile bir araya getirmesi sonucu kendi besin maddesini oluşturması.

Gizli Yağış: Meteorolojik olaylardan bağımsız olarak hava kirliliği nedeniyle oluşan sisin yoğunlaşması sonucu bitkiler üzerinde oluşan nem.

Gri Alan: Ekonomik gelişimi bazı bölgelere göre daha yavaş, bazı bölgelere göre de daha hızlı olan ortalama alan.

Gürültü Kirliliği: Özellikle motorlu taşıtlar ve insan kalabalıkları kaynaklı ortaya çıkan, insan ve hayvan yaşamını olumsuz etkileyen ses yoğunluğu.

Hava Kalite Standartları: Maruz kalınan havanın canlıların sağlığını etkilemeyecek değerlere sahip olması ve bu değerleri belirleyen kriterler.

Hava Kirliliği: Dış etkenler nedeniyle havayı oluşturan gaz dengesinin bozulması ve canlıların sağlığına zararlı hale gelmesi.

Hepçil: Besin zincirinde en üstte yer alan, hem et hem de otla beslenen canlılar, hepobur.

Hidrokarbon: Benzin, metan, motorin gibi yalnızca hidrojen ve karbon atomundan oluşmuş maddeler.

Hidrolojik Döngü: Yeryüzündeki suyun buharlaşarak atmosfere ulaşması ve yoğunlaşıp tekrar yeryüzüne inmesi, su döngüsü.

Hidrosfer: Dünya’nın yer altı ve yer üstünde bulunan su ile kaplı bölümünün tamamı, su küre.

Humuslaşma: Organik maddelerin toprak ile bütünleşecek şekilde dönüşüm geçirmesi ve toprağı daha verimli hale getirmesi.

İç Sular: Kara parçaları içerisinde yer alan göl, akarsu gibi su kaynakları.

İçselleşmiş Atık: Bulunduğu alandan başka bir yere taşınmadan, üretildiği tesis içerisinde dönüştürülerek yeniden kullanılan atık türü.

İklim: Belirli bir coğrafyada uzun süredir görülen meteorolojik koşullar.

İklim Bilimi: Dünyada meydana gelen hava olaylarını, bölgelerin iklimlerini ve meydana gelen değişiklikleri inceleyen bilim dalı, klimatoloji.

İklim Değişikliği: Doğal süreçler veya insan kaynaklı etkilerle süregelen iklim koşullarının farklılaşması durumu.

İklim Krizi: İnsan kaynaklı etkilerle iklimin doğal seyrinden farklı ve çok hızlı değişmesi sonucu canlı yaşamını tehdit etmesi ve acil eylem planı gerektirmesi durumu.

İleri Arıtma: Su içerisinde çözünmüş ve klasik yöntemlerle ayrıştırılamayan organik veya inorganik maddelerin arıtılması.

İnsan Ekolojisi: İnsanların farklı insanlar veya doğal çevre ile ilişkisini inceleyen bilim dalı.

Lagün: Dalgaların oluşturduğu kıyı şeklinin dışında lağımda yer alan çamurun oksitlenmesi için faydalanılan havuz.

Limnoloji: İç sularda yer alan ekolojik sistemleri inceleyen bilim dalı.

Lizimetre: Suyun buharlaşması ile oluşan kaybı ölçen alet.

Kalıntı: Bir maddenin veya nesnenin bulunduğu alandan taşınması ya da temizlenmesinden sonra arkasında bıraktığı iz, artakalan.

Kapalı Sistem: Çevresi ile fiziksel alışveriş yaşamayan, kendi içerisinde var olan sistem.

Karbon: Hem tek başına hem de başka elementlerle bileşik halde bulunan, simgesi C olan ametal element.

Karbon Ayak İzi: Bireylerin veya şirketlerin kullandığı araç, yakıt gibi maddeler nedeniyle doğaya verdiği zarar ve bu zararın karbondioksit birimiyle ölçülmesi sonucu ortaya çıkan netice.

Karbon Soğurması: Aktif karbon ile bir gazı emme, içine alma işlemi, adsorpsiyon.

Katı Atık: Kullanılmış bir üründen artakalan katı maddeler.

Klimatoloji: Bölgelerin iklimlerini ve hava olaylarında meydana gelen değişiklikleri inceleyen bilim dalı, iklim bilimi.

Kimyasal Kirlilik: İnsan faaliyetleri sonucu kimyasal maddelerin doğaya karışması ve canlı sağlığını tehdit edecek seviyeye ulaşması.

Kompost: Organik atıkların doğal dönüşümünü tamamlayarak verimli bir toprağa, doğal gübreye dönüşmesi.

Kullanma Suyu: Mineral ve tuzluluk oranı yoğun olmayan, insan ve hayvan sağlığına zarar verecek özellikler taşımayan su, alimentasyon suyu.

Küresel Isınma: Buzul Çağı sonrasında doğal yollar ile iklimlerin oluşması ve yaşam için en elverişli hale gelmesi.

Küresel Isıtma: Sanayi devrimi ve sonrasında şehirleşme, ormansızlaşma, fosil yakıt kullanımı gibi birçok unsurla artan sera gazı emisyonunun iklim üzerindeki olumsuz etkisi ve yaşam koşullarının değişmesi.

Makro Besin: Tüm canlılar için gerekli olan fakat fazla alınması olumsuz etkilere yol açabilen temel besinler.

Makroklimatoloji: İklim ve etkilerini bölgeleri içerisine almadan tüm gezegen ölçeğinde, küresel olarak inceleyen bilim dalı.

Metan: Doğal yollarda var olmasının yanı sıra fosil yakıtlarla da ortaya çıkan, atmosferde tutunarak sera gazı etkisi yapan ve CH4 ile simgelenen kokusuz gaz.

Mikroplastik: Plastik atıkların yağmur, sıcaklık ve rüzgar ile aşınması sonucu ortaya çıkan 5 milimetre ila 1 mikrometre arasındaki boyutlarda ve gözle görülmesi zor olan plastik parçaları.

Mutasyon: Canlıların RNA ve DNA diziliminde kalıcı farklılaşmanın oluşması, değişinim.

Nokta Kaynak: Bir kirliliğin ortaya çıktığı ve belirli olan kaynak.

Nüfus Dağılımı: Belirli bir bölgede yer alan birey sayısı ve yoğunluğu.

Nükleer Enerji: Atom parçacıklarının birleşmesiyle oluşan reaksiyon sonrası ortaya çıkan güçten üretilen enerji.

NWT (Non-Waste Technology): Atık miktarının minimuma veya sıfıra indirildiği üretim sistemleri, atıksız teknoloji.

Oksitleme: Oksijenin başka bir elementle reaksiyona girmesi ile ortaya çıkan kimyasal tepkime.

Oksitleme Havuzu: Atık suların arıtılması için kullanılan sığ havuzlar, lagün.

Olgun Kent: Nüfus açısından en yüksek seviyeye ulaşmış, büyümesini tamamlamış ve gelişme açısından mevcut durumunu koruma veya planlı küçülmeye yönelmesi gereken şehir.

Ormansızlaşma: İnsanların yeniden ekim düşünmeden kendi faydası için ağaçları kesme ve bitki örtüsünü yok etme durumu.

Ozon Tabakası: Güneş’ten gelen zararlı mor ötesi ışınları süzerek canlı yaşamının korunması sağlayan atmosfer katmanı.

Örnekleme: İncelemek ve bir sonuç elde etmek amacıyla kirli hava, su, toprak gibi maddelerin toplanması.

Ötrofikasyon: Büyük su ekosistemlerinde dışarıdan gelen besin kaynakları ile plankton ve alglerin çoğalması ve buna bağlı olarak ekosistemdeki oksijen miktarının düşmesi nedeniyle ölüme kadar gidebilecek süreç. (Örnek: Müsilaj)

Özarıtım: Bir su ekosisteminin dışarıdan gelen atıklara karşı kendi kendini doğal yollarla temizleyebilmesi.

Paket Arıtma Tesisi: Evsel biyolojik atıkları, lağım suyunu arıtmak için dizayn edilen taşınabilir ünite.

Patojen: Bakteri, virüs, mantar veya parazit gibi hastalığa neden olan her türlü madde.

Permakültür: Tarım faaliyetlerinin ekolojik sistemlerle geliştirerek uygulamaya koymak, sürdürülebilir tarım.

Pestisit: Bitkilere zarar veren yabani otlar ve hayvanları yok etmek için kullanılan kimyasal ilaç, tarım ilacı.

Plankton: Mikroskobik boyutlarda olan ve yalnızca su akışı ile yer değiştirebilen canlılar.

Plastik Atık: Plastik kullanılarak üretilen ürünlerin kullanım sonrasında artakalan, kullanılmayan kısmı.

PVC: Kapı, pencere, boru gibi maddelerde kullanılan katı veya esnek plastik polimer, polivinil klorid.

RA (Risk Assessment): Herhangi bir faaliyet öncesinde ortaya çıkabilecek olumsuzlukların belirlenmesi, risk değerlendirmesi.

Radon: Yer altında bulunan uranyumların bozulması sonucu ortaya çıkan, topraktaki çatlaklardan yeryüzüne çıkan ve kapalı alanlarda birikebilen insan sağlığı için tehlikeli kokusuz gaz.

Radyasyon: Enerjinin parçacık veya elektromanyetik dalga şeklinde yayılımı.

Radyoaktif Atık: Tıp veya sanayide kullanılan nükleer ve radyoaktif madde veya radyoaktif madde bulaşmış ve tekrar kullanılmayan malzemeler.

Rüzgar Enerjisi: Türbinler ve yel değirmenleri aracılığıyla rüzgar gücünü kullanarak üretilen enerji.

Sera Etkisi: Atmosferdeki karbondioksit miktarının artması sonucu ısı geçirgenliğinin yükselmesi ve ısı dengesinin bozulması ile yeryüzünün fazla ısınması.

Sera Gazı: Radyasyonu emerek çevreye yayan ve sera etkisine neden olan karbondioksit, su buharı, ozon gibi gazların tamamı.

Sıfır Atık: Atıkların azaltılması veya geri dönüştürülmesiyle çevreye verilen zararı minimuma indirme politikası.

Soğurucu: Hava kirliliğini denetlemek için kullanılan ve kirli hava içerisindeki bileşenleri sıvı bir ortama aktararak ölçüm yapan cihaz.

Su Arıtma: Sudaki zararlı maddeleri ayrıştırmak için uygulanan, havalandırma, çökeltme, pıhtılaştırma ve dezenfeksiyon gibi yöntemlerle suyu temizleme işlemi.

Su Toplama: Suların içme, sulama veya enerji çeşitli amaçlarla toplanarak depolanması.

Suyun Tekrar Kullanımı: Gerekli arıtma işlemlerinden geçen atık suyun temizlenerek sulama için yeniden kullanılması.

Sürdürülebilirlik: Yaşamın her alanında yürütülen faaliyetlerin devamlılığının sağlanması ve ekolojik dengeyi bozmadan gerçekleştirilmesi.

Sürdürülebilir Balıkçılık: Beslenme amacıyla gerçekleştirilen balık avlama işleminin sulardaki yaşam dengesini bozmayacak şekilde gerçekleştirilmesi ve sınırlandırılması.

Sürdürülebilir Beslenme: Yaşamsal faaliyetlerin devam edebilmesi ve vücudun ihtiyaç duyduğu enerjinin karşılanması için yeterli ve dengeli bir şekilde beslenme şekli.

Sürdürülebilir Gelişme: Kalkınma ve ekonomik büyüme politikalarının çevreye zarar vermeyecek ve gelecek nesillerin yaşamını tehlikeye atmayacak şekilde düzenlenmesi.

Sürdürülebilir Kalkınma: Toplumun geleceği için atılan adımlarda çevrenin ve doğal kaynakların korunmasını ön planda tutan gelişim politikası, sürdürülebilir gelişme.

Sürdürülebilir Kalkınma Hedefleri: Birleşmiş Milletler tarafından belirlenen, doğanın, insanların ve toplumu oluşturan her unsurun korunmasını amaçlayan ilkeler bütünü.

Sürdürülebilir Mimari: Binaların kullanılan malzemeler ve enerji tasarrufu politikaları gibi açılardan çevre ile dost şekilde inşa edilmesi.

Sürdürülebilir Moda: Moda alanında gerçekleştirilen ham madde üretimleri ve ürünlerin meydana gelme aşamasında çevreye verilen zararın minimuma indirilmesi.

Sürdürülebilir Ormancılık: Üretim alanında ihtiyaç duyulan ve ormandan elde edilen ham maddelerin ormanın sürekliliğini sağlayacak şekilde temin edilmesi.

Sürdürülebilir Şehir: Şehrin ve şehirde yaşayan insanların ihtiyaçlarının doğa dostu yöntemlerle karşılanmasının yanı sıra atık sisteminin de çevreye zarar vermeyecek şekilde düzenlenerek oluşturulan yaşam alanı.

Sürdürülebilir Tarım: Tarım faaliyetleri sırasında çevreye zararlı maddelerin kullanılmaması, toprağın veriminin korunması ve elde edilen ürünün devamlılığının sağlanması, permakültür.

Sürdürülebilir Teknoloji: Üretim alanında kullanılan araçların çevreye en az zarar verecek şekilde dizayn edilmesi.

Sürdürülebilir Üretim: Tarım, sanayi ve birçok alanda doğal kaynakları koruyan ve çevreyi kirletmeyen bir üretim anlayışının benimsenmesi.

Sürdürülebilir Yaşam: Her alanda doğa dostu yaklaşımı ön planda tutarak atıkları azaltmaya ve kaynakları verimli kullanmaya yönelik bir hayat sürmek.

Sürdürülebilir Yatırım: Finansal getirinin yanı sıra çevre dostu politikaları da göz önünde bulundurarak yapılan yatırım.

Tarım: Bitkisel ve hayvansal ürünler elde etmek amacıyla gerçekleştirilen faaliyetler, bu ürünlerin yetiştirilmesi ve hasadına kadar ihtiyaç duyulan tüm çalışmaların yapılması.

Tarımsal Kirlilik: Tarım faaliyetleri sonucu ortaya çıkan katı veya sıvı atıklardan meydana gelen kirlilik.

Taşkın: Yüksek miktarda yağış sonrası akarsuların yataklarının dışına çıkması ve toprağı yoğun bir suya maruz kalması.

Termik Santral: Fosil yakıt kullanılarak ısı ve buhar gücüyle elektrik üretmeyi amaçlayan yapı.

Ticari Atıklar: İş yerlerinde kullanılan malzemelerden artakalan, genellikle katı ve geri dönüştürülebilir atıklar.

Toprak Islahı: Bir bölgede yer alan kanallar veya barajlar yaparak tarım yapmak için uygun hale getirilmesi.

Tüketim: Üretilen ürünler veya doğal kaynakların ihtiyaçları karşılamak için insanlar tarafından kullanılması.

UNEP: Birleşmiş Milletler tarafından çevre politikaları konusunda ülkelere yardımcı olmak için kurulmuş birim, Birleşmiş Milletler Çevre Programı.

Üretici: Yaşamak için fotosenteze ihtiyaç duyan canlı, bitki.

Vahşi Yaşam: İnsanlar ile ilişki kurmayan, evcilleştirilmemiş hayvanlar, yaban hayatı.

WCED: Hazırladığı Brundtland Raporu ile bilinen ve Birleşmiş Milletler tarafından kurulan çevreci enerji politikaların gelişmesi gerektiğini savunan birim, Dünya Çevre ve Gelişme Komisyonu

WCIP: Üretim ve gelişim politikalarının iklim üzerindeki etkisini küresel çapta inceleyen Birleşmiş Milletler oluşumu, Dünya İkliminin Etkisini İnceleme Programı

WWF: Doğayı ve ekolojiyi koruma politikalarını savunan, eylemlerin dünya üzerindeki etkilerini bilimsel açıdan inceleyen ve tüm dünyada faaliyet gösteren sivil toplum örgütü, Doğal Hayatı Koruma Vakfı.

Yağmur Hasadı: Doğal su kaynaklarının korunması amacıyla çeşitli sistemler kurulması ve yağmur suyunun toplanarak evsel veya sanayi amacıyla kullanılması.

Yaşam Döngüsü: Bir canlının doğumundan ölümüne kadar geçirdiği tüm evreler ve değişimler.

Yavaş Şehir (Cittaslow): Merkezi İtalya’da bulunan birlik tarafından belirlenen 70 kriteri sağlaması gereken ve çevre, kentsel yaşam, altyapı özelliklerinin yanı sıra geleneklerine bağlı kalan şehirlere verilen isim.

Yeniden İşleme: Plastik, kağıt, cam gibi maddelerin atık haline geldikten sonra yeniden kullanılması amacıyla işlemden geçmesi, geri dönüşüm.

Yenilenebilir Enerji: Doğal kaynaklardan sağlanan (rüzgar, güneş), üretiminde çevreye hiçbir zarar verilmeyen ve kaynağını tüketmeyen enerji.

Yer Altı Suyu: Yer kabuğunun altında bulunan veya yağmurun toprak tarafından emilmesiyle yer altına inen ve burada biriken su.

Zenginleştirme: Bir kaynağın doğal yollarla mevcut miktarını artırması.